Hemen herkesin mâlumu olduğu üzere Ülkemizin büyük bir bölümü (1. Derecede) deprem kuşağı üzerinde oturduğu gibi, Ülkemiz aynı zaman da sel, su taşkını, tusunami, çığ düşmesi, orman ve maki yangınlarının ve heyelan gibi âfetlerin sık sık yaşandığı ve bu âfetlerin de çokça canlar alıp cânanların canını yaktığı ülkelerin başında geliyor!.. Ancak 3 tarafı denizlerle çevrili olan Ülkemizin müstakil bir denizcilik bakanı-bakanlığı olmadığı gibi, büyük bir âfet ülkesi olduğu halde, bir ‘Âfet Bakanlığı’ da yok!
Allah (c.c) korusun, genelde ve arasında İlimizin de bulunduğu gibi, ülkemizin birçok noktasında, özelde de Marmara Bölgesi’nde veya İstanbul’da deprem meydana gelme ihtimali yüksek olan bölgeler hakkında konuşan deprem uzmanları, yer bilimcileri ve jeoloji mühendisleri ülkemizin tez elden bir Âfet Bakanlığı’na ihtiyacı olduğunu söylüyorlar... Ki, bendeniz de bu konuyu defalarca gündeme getirdim ve nedenlerini niçinlerini kendimce sıraladım… Ancak bu gün bir kez daha gündeme getireceğim ve bir bakanlık kurulana kadar da bunu gündemden düşürmeyeceğim…
Şöyle ki, deprem konusunda önemli bir açıklama yapan ve ciddi uyarılarda bulunan Prof. Dr. Erçin Kasapolu, “Âfet Bakanlığı kurulmalı. O kadar yapılması gerekenler var ki… Ne yazık ki çok noksanımız var. Türkiye’nin deprem konusundaki başarısızlığın sebebi; depremden sonra yara sarma politikası uyguluyoruz… Halbuki depremden önce zarar azaltma politikası uygulanmalıdır. Oysa İstanbul’da 16 milyondan fazla insan yaşıyor. Olası bir deprem de çok sayıda bina hasar görür, çok sayıda can kaybı ve yaralı olur. 1999’dan beri hep söylüyorum ama hep kulak ardı edildi maalesef… Yapılan hazırlıklar çok eksik. Yarın deprem olacakmış gibi hazırlanmamız gerekiyor. Binalar çok sağlam olmalı. 1999’dan beri İstanbul’dan bu yana İstanbul baştanbaşa inşa edilebilirdi. Yani bir Âfet Bakanlığı kurulmalı…”
1971 BURDUR DEPREMİNDE KONYA DA İDİM
O NEDENLE O DEPREMLE ALÂKALI FAZLA BİR
ŞEY BİLMİYORUM.1995’DE MEYDANA GELEN
DİNAR DEPREMİ SIRASINDA İSE BURDUR’DA
İDİM VE DEPREMİ AĞIR ŞEKİLDE HİSSETTİM!!
Birinci paragrafımda da hatırlattığım gibi, genelde ülkemiz, özelde de birinci derecede deprem kuşağı üzerinde oturan İlimiz de eşim ve benimle birlikte 2 evladım ve 2 torunum olduğu gibi; birinci derecede deprem kuşağı üzerinde oturan, yani altından güçlü bir fay hattı geçen, dolayısıyla da büyük bir deprem riski taşıyan bölgelerin başında gelen Marmara Bölgesi’nde de 4’ü evladım, 4’ü de torunum olmak üzere 8 nüfusumuz yaşıyor… Yani birçok kişinin olduğu gibi, bizim 14 kişilik çekirdek ailenin tamamı birinci derece de deprem kuşağı üzerinde oturuyor… Bu da beni nefsim adına fazla olmasa da neslim adına hem korkutuyor, hem de üzüyor!
DOĞU ANADOLU BÖLGESİNİ DEPREMDEN
SONRA ŞİMDİ DE SEL VURDU! O NEDENLE
ÜLKEMİZDE.. EN KISA SÜRE ZARFINDA BİR
ÂFET İŞLERİ BA-KAN-LIĞI KU-RUL-MA-LI!!!
Hepimizin bildiği, görüp duyduğu gibi, Ülkemizin Güneydoğusunda bulunan 11 İlimiz ve sayılarını benim bilmediğim birçok ilçemiz ve köyümüz depreme maruz kaldı! Dolayısıyla da binlerce insanımız çanından-cânânından ve malından mülkünden oldu…
Kısacası; Bölgede bazı il ve ilçelerimizle birlikte köylerimiz de büyük bir sel felâketine uğradı… O nedenle ben ‘genelde ülkemize, özelde de bölge insanımıza gelmiş geçmiş olsun!’ diyor ve Cenab-ı Hakk’tan ülkemizi, bölgemizi, il ilçe ve köylerimizi her türlü âfetten korumasını niyaz ediyorum… Ancak, yetkililerimizden de en kısa sürede bir Afet Bakanlığı oluşturmalarını diliyorum. Ve bu arada ‘Burdur’daki oğlumuz Yusuf’un da deprem bölgesine hem resmi görevli, hem de gönüllü olarak gittiğini ve 15 gün kadar depremzedelere yardımcı olduğunu hatırlatmak isterim!
TEDBİRSİZ TEVEKKÜL OLMAZ-OLAMAZ, OLSA DA
KİŞİLERİ MANEVİ MESÛLİYETTEN KURTARAMAZ!
Tedbir konusunda Peygamber Efendimiz (mealen) “Devenizi sağlam kazığa bağlayın, ondan sonra tevekkül edin!” buyuruyor… Ancak biz âhir zaman Müslümanları birçok konuda ciddi bir tedbire başvurmadığımız gibi, tevekkülü de tam mânâsıyla yapmıyoruz-yapamıyoruz maalesef!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; büyük bir deprem ülkesi olan Türkiye’miz de gönüllü kişi, kurum ve kuruluşlarımız hâriç, âfetle ilgilenen çok sayıda kamu kurumu ve kuruluşumuz var… Ve bu kişi, kurum ve kuruluşlar herhangi bir âfet sonunda el ele ve gönül gönüle veriyor ve âfetzedelerin yardımına koşuyorlar… Dolayısıyla da ellerinden gelini yapıyorlar… O nedene bu kişi, kurum ve kuruluş temsilcilerine yürekten teşekkür etmek ve kendilerine minnet duygularımızı iletmek isterim… Ancak, Ülkemiz de âcilen ve geniş kapsamlı, donanımlı, geniş uzman kadrolu ve tam yetkili bir Âfet İşleri Bakanlığı kurulmalı… Dolayısıyla da bu Bakanlık hem muhtemel âfetleri mümkün olduğu kadar önceden öngörmeli-kestirmeli veya tahmin etmeli, hem de ister büyük olsun ister küçük, bütün âfetlere vaktinde yetişebilmeli ve maddî mânevî kayıpları en aza indirmeli!’ diyor, herkese ‘âfetsiz-felâketsiz-kazasız belâsız...’ günler diliyor, tüm okuyanlarıma saygılar sunuyorum.
TEDBİR GİBİ AKIL, SAKINMAK GİBİ VERA
(İNAÇ VEYA GERÇEK), GÜZEL AHLÂK GİBİ
İZZET VE ŞEREF YOKTUR…
Hz. Muhammed (sav)
AKIL SONRADAN AH ÇEKMEK İÇİN DEĞİL,
DÜŞÜNÜP TEDBİR ALMAK İÇİNDİR…
Hz. Mevlânâ (r.aleyh)
EN İYİ ZIRH HEDEFTEN UZAK DURMAKTIR!
Horace
UZAĞI DÜŞÜNMEYEN KİŞİ, ACIYI YANIBAŞINDA BULUR!
Konfüyüs
BEKLENMEDİK OLAYLAR BEKLENMEDİK TEDBİRLER GEREKTİRİR!
Cassandra Clare
2025
Taceddin Akbaş'ın 'BUTSO ile MAKÜ 'Örnek bir' kararın altına imza atmış' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Burdur Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğü, adıyla mütenasip hizmetler vermeye devam ediyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Hayvanlarımıza 'İyi bakalım ki' onlar da bize hizmet etsinler' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bu gidişle ya Trump ABD'yi yer ya da ABD Trump'ı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Uyuşturucu bataklığı kurutulmalı ki gençler bu bataklıktan kurtulsunlar' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Mesai saatleri yazın ayrı kışın ayrı düzenlenmeli!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Düğün değil, bayram değil TÜSİAD birilerini niye öptü?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Ailemizi ve kadınlarımızı 6284 sayılı yasayla değil; 1424 ya da 1446 yıllık yasalarla çok daha iyi koruruz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgililer Günü kutlu Berat Gecemiz mübarek olsun' adlı köşe yazısı... Devamı
Son dakika Ankara deprem haberi... Ankara'da 3,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yenimahalle merkezli sarsıntı paniğe neden olurken, can ve mal kaybı yaşanmadı. Detaylar haberimizde.
SON DAKİKA! Ankara'da deprem oldu AFAD'ın yaptığı açıklamaya göre Ankara'da 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta yaptığı açıklamada "Bu gece 02:44 sularında İlimiz Yedisu İlçemizde yerin 12 bin 719 metre derinliğinde 4.8 büyüklüğünde bir deprem yaşanmıştır. Deprem merkezine en yakın devamı haberimizde
Isparta’nın Eğirdir ilçesine bağlı Mamatlar köyü yakınlarında sabah saat 06:54’te 3.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Ege Denizinde ardı ardına depremler durmuyor. Gelen Son dakika haberine göre Ege'de 4.4 büyüklüğündeki sarsıntı ile deprem meydana geldi. İşte son dakika Ege Denizi deprem detayları...
6 Şubat depreminin yıldönümünde anlamlı bir etkinliğe imza atan Burdur'un Bucak ilçesindeki Biglez Döner, deprem şehitlerinin anısına herkese ücretsiz dürüm ve ayran sunuyor.
Yorumlar (0)