Daha önce Türkiye'de farklı illerde görülen ve 'loblu böcek' olarak adlandırılan Argiope lobata örümceği bu sefer Tekirdağ'da görüldü. Prof. Dr. Özgür Sağlam, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu türün daha çok Afrika, Güney Avrupa ve Asya’da görüldüğünü, küresel ısınmaya bağlı olarak loblu örümceğin yaşam alanlarının kuzeye doğru yayılım gösterdiğini ifade etti. İklim değişikliği ile bölgede görülmeye başlayan bu türün insanlara yönelik zararsız bir tür olduğunu söyleyen Sağlam, ısınmaya bağlı olarak ilerleyen yıllarda yeni türlerin de görülmeye başlanabileceğini aktardı.
Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde yaşayan bir vatandaş, duvarda hiç alışık olmadığı bir görüntü ile karşılaştı. Duvardaki nesneye iyice yaklaşan vatandaş, bunun desenli bir örümcek olduğunu fark etti. Örümceği cep telefonu kamerası ile kayda alan vatandaş, internetten aldığı bilgilerde gördüğü örümceğin 'Argiope lobata’ olduğunu fark etti.
'Argiope lobata’ örümcek türü daha önce Tokat, Balıkesir, Gümüşhane, Eskişehir, Sivas ve Malatya gibi illerde ortaya çıktı. Dünyanın en zehirli örümcek türlerinden biri olduğuna yönelik iddialar ortaya atılsa da Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Sağlam loblu örümcek ile ilgili yaptığı araştırmalar sonucunda, bu türün insanlara yönelik zararsız olduğunu ifade ederek etkisinin bir arı kadar olabileceğini öne sürdü. Prof. Dr. Sağlam, alerjik reaksiyonları olan vatandaşların dikkat etmesi gerektiğine de vurgu yaparak, bu türün küresel ısınmaya bağlı olarak Kuzeye doğru yayılım gösterdiğini, hatta seneye ve ilerleyen yıllarda yeni türlerle karşılaşılabileceğini söyledi.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Sağlam yaptığı açıklamada, “Şimdi tabii ki son 6 aylık bir sürece baktığımızda ülkemizin pek çok ilinde benzer şekilde Argiope lobata dediğimiz loblu örümcek olarak da adlandırılan böcekle karşı karşıya gelindi. Bu örümcekgiller familyası içerisinde yer almaktadır. Tabii ki burada özellikle dişi bireylerin erkeklere göre neredeyse 4 kat büyük olması ve aptomen dediğimiz son kısımdaki tırtıklı yapıyla çok dikkat çekici bir tür. Bu nedenle insanların bu örümceğin farkında olmasına neden oluyor. Argiope türleri içerisinde pek çok benzer yapıda dişileri daha büyük, erkekleri daha küçük türler var. Vücutları üzerinde çeşitli bantlar var, şişkinlikler var, lob yapıları var. Bu yönden çeşitlilik göstermektedir. Ama Argiope türleri içerisindeki örümceklerin hani insanlara basında bahsedildiği gibi zehirli, tehlikeli, insanı öldüren bir yapısı olmadığını söylemek isterim. Bu türler daha çok bahçe gibi, tarla gibi yerlerde yaşamış olduğumuz alana yakın yerlerde de karşımıza çıkan yine diğer örümceklerde olduğu gibi böceklerle beslenen çekirgelerle beslenen türler arasında yer almaktadır. Ama burada söylediğimiz gibi türün, son derece zehirli ve bu derece insan öldüren zehirli bir örümcek türü olmadığını rahatlıkla söylemek isterim” dedi.
Böcek, arı yada örümcek ısırmalarında insanlardaki reaksiyonların önemli olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Sağlam, “Tabii ki burada bazı türlerde Argiope'nin ya da diğer örümceklerde ya da böceklerde genelleme yaptığımızda özellikle bağışıklık sistemi açısından hassasiyeti olan bireylerde bir ısırma durumunda ya da sokma durumunda kızarıklıklar, şişkinlikler, işte bu bölgelerde alerjik reaksiyonlar meydana getirebilir. Bildiğiniz gibi arılar da insanı öldürebilmekte ama öldürdüğü insana göre değişmekte yani. Yani herkeste aynı reaksiyonu yapmıyor. Bazı kişilerde gerçekten alerjik bir vücudu olduğunda bağışıklık sistemleri nedeniyle böyle bir zehirleyici etki meydana gelebilmektedir. Bunlar dediğimiz gibi insana saldıran bir tür değildir. Kendi yaşam alanları içerisinde beslenen örümcek türleri arasında yer almaktadır. Dolayısıyla bu türlerle yani onları rahatsız edecek şekilde davranmamak en güzeli. Onlar kendi yaşam içerisinde, döngüler içerisinde yaşam faaliyetlerini sürdürmektedir. Dolayısıyla eğer ki bir hassasiyetiniz varsa bu türden biraz daha uzak durmanızı tavsiye edebilirim. Zehirlilik anlamında da bir eşek arısının yapabileceği potansiyeldedir. Kişilere göre değişen riskler söz konusudur” diye konuştu.
Küresel ısınmaya bağlı olarak Türkiye ikliminin ısınmaya başlamasıyla daha önce bu bölgelerde hiç rastlanmayan türlerin görülmeye başlandığını da aktaran Sağlam, “Son olarak tabii ki burada görülmeyen türlerin görülmeye başlamasındaki en önemli faktör, özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliğine burada değinmek isterim. Çünkü bu türlerin daha çok yaygın olduğu alanlar, özellikle Argiope türleri açısından da Afrika, Güney Avrupa, Asya gibi bölgelerde daha çok yaygınken, ısınmaya bağlı olarak güneyden kuzeye doğru bir yayılım durumu ortaya çıkmaktadır. Yani ülkemizde görülmeyen bazı böcek türlerini daha görülür halde görme durumumuz söz konusu. Afrika'da yaygın olan bir böcek, bizde de seneye karşılaşabiliriz. Tarım alanlarında da zaman zaman problem olmayan böceklerin bir anda salgın yaptığını, bir anda ürünleri ciddi anlamda zarara uğrattığını görmekteyiz. Bu riskler her zaman var. Ama biz çevre koruyucu faaliyetlerle, kimyasalların azaltıldığı, doğanın dengesini bozmayan uygulamaları tavsiye etmekteyiz” diyerek açıklamasını noktaladı.
Yorumlar (0)