Baharın Müjdecisi Nevruz MAKÜ’de Coşkuyla Kutlandı
Bolluğun, bereketin, doğanın yeniden uyanışının ve bahar mevsiminin gelişini müjdeleyen Nevruz, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde coşkuyla kutlandı.
Programa, Burdur Milletvekilleri Bayram ÖZÇELİK, Yasin Uğur , Burdur Ak Parti Belediye Başkan Adayı Deniz Kurt ,Burdur Vali Yardımcısı Yakup TATOĞLU, Milli Eğitim Müdürü Mahmut BAYRAM başta olmak üzere MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem KORKMAZ, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Durmuş ACAR, Prof. Dr. Mehmet KARACA, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Ömer TEKŞEN ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa KILINÇ, Genel Sekreter Ali Nihat GÜNDÜZALP, öğretim üyeleri, öğrenciler ve basın mensupları katıldı.
İstiklal Yerleşkesi Kitap & Kahve Kafeteryası önündeki meydanda gerçekleştirilen Nevruz etkinlikleri, Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Nevruz programının açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Adem KORKMAZ; “Bugün baharın müjdecisi “Yenigün” diye ifade edilen Nevruz etkinliğinde bir aradayız. Milletleri tarih içinde varlıklarını sürdüren, geleceğe taşıyan iki önemli değer vardır. Birisi devlet, yani siyasi örgüt, diğeri de devleti var eden unsurların yaşam biçimi dediğimiz kültürdür. Bu iki önemli değer, tarihte varlığınızı ortadan kaldırmak isteyen tehditlere karşı yapılacak en büyük savunmadır. Türk tarihine baktığımızda genellikle bu iki gücün bir arada birlikte çalıştığınızı görüyoruz. Devlet zaman içerisinde şekil değiştirebilir. Türk tarihinde çok sayıda devletin varlığını bunların kendilerini yenilediğini başka isimler altında bazen farklı coğrafyalarda, bazen birinin devamı şeklinde yerini diğer bir siyasi yapıya, hanedana ya da sultanlığa veya bugün geldiğimiz gibi cumhuriyete devrettiğini görüyoruz. Burada değişim söz konusu olabiliyor. Ama değişmeyen en önemli şey kültür kodlarımız. Kültür kodlarınızı kaybettiğiniz zaman bu değişimleri de sağlama şansımız olmuyor. Türkiye Cumhuriyetinden geriye doğru gittiğimizde Orta Asya’dan başlayan süreç, Türklerin İslamiyet ile tanışmasından itibaren farklı bir boyuta taşınmış ve bütün coğrafyada, Orta Asya, Balkanlar özellikle Anadolu’da hakim olmuş bir kültüre dönüşmüş. Bu Nevruz gibi kültürlerimizin anlamı da bizi bugünden geçmişe bağlayan, yani köklerimizi oluşturan, bugün var eden, yarına da bizi taşıyacak olan çok sayıda unsurdan biridir. Eğer köklerinizle buluşamazsanız, köklerinizle barışık olmazsanız ya da köklerinizden beslenmezseniz geleceğiniz olmaz. Bahar dediğimiz şey, yeniden doğuş, yeniden canlanış ve insan tabiatının da bir şeklidir. Bize çok şey hatırlatır. Ölümden sonraki hayatı da hatırlatır, yeniden dirilişi de. Bu bir arada olmamızı, birlikte olmamızı birbirimizi sevmemizi ortaya koyuyor. Kültür kodlarımız zor zamanlar geldiğinde bizleri bir araya getiriyor. Bir arada yaşama iradesi ve arzusunun en önemli göstergesi de buralarda yatıyor. Nevruz bunlardan bir tanesi. Bu gibi tarihimizin içerisinde takvimimizin içerisinde çok sayıda gün, anlam ve şahsiyeti görebiliriz. Mevlana’yı, Yunus’u, Hacı Bektaş Veli’yi burada görürüz. Bunları gördüğümüz zaman geçmişte de yaşanan birtakım sorunların, tarihin büyük çizgisi içerisinde çok da anlamlı olmadığını, esas meselenin bizi bir arada tutan temel kodlarımız olduğunu görmek gerekiyor. 15 Temmuz gecesi bunu hepimiz gördük. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği, öğrencisi herkes o gece kendi çapında meydanlara inerek vatanımızı hedef alan, ulusumuzun varlığına ve dirliğine yönelmiş olan tehditlere karşı hep beraber meydanlardaydık. İşte bu bahsetmiş olduğumuz kültür kodlarımızın, bizi biz yapan değerlerimizin tarihin bu noktasında kendiliğinden ortaya çıkan bir nokta olduğunu görmeniz gerekiyor. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi bu anlamda daha geçtiğimiz hafta 17 Mart itibari ile 13 yaşına geldi. 13 yıl içerisinde burada sadece badem ağaçları dışında hiçbir şeyin olmadığı bir yerleşkeden şu anda neredeyse yerleşke alt yapısının yüzde 95’lere geldiği, çevre düzenlemesi ve son kalan yarım inşaatların olduğu bir noktaya geldik. Eğer devletimiz ve milletimiz güçlü olmasa bu yatırımları bu altyapıları kurma şansımız hiçbir zaman olmayacak. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ne gerek şehrimizde gerekse siyasette başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere özel sevgisinin olduğunu biliyoruz. Üniversitemizin gelişmesi için hangi proje ile hangi yatırım ile karşılarına gittiysek, bütün yönetimle bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadıkları gibi özel olarak da bize ayrıcalık tanıdılar. Burada Akif’i, Asım’ın Neslini ve Türk Milleti’nin geleceğe taşıyacak kuşakların yetişeceği bilinci ile bu ayrıcalığı yaptılar. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi olarak Cumhuriyet değerlerimiz ile birlikte birleşerek geleceğe çok güçlü bireyler yetiştirme azmimizi, bu destekler çok da güçlendiriyor. Nevruz, kültürümüzün bize bırakmış olduğu mirasları unutmadan vatanımızın ve milletimizin geleceği konusunda her zaman bir motivasyon ve duygu içerisinde bulunmamızı hatırlatıyor. Yeniden doğuşu, yeni bir günü hatırlatıyor. Bu günün bahar bayramının ülkemizi ve ulusumuza hayırlar getirmesini diliyorum” dedi.
Nevruz’un somut olmayan kültürel mirasımızın başında geldiğini belirten Vali Yardımcısı Yakup TATOĞLU ise ‘Milletleri millet yapan ortak acılar ve ortak sevinçlerdir. Ortak değerleri olan insanların bir de ortak dili olacaktır. İşte oda güzel Türkçemizdir. Kardeşliğimizin anlamı baharımızın müjdecisi Nevruz Bayramını kutluyorum” dedi.
Konuşmaların ardından Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Halk oyunları ekibi tarafından halk oyunları gösterisi sergilendi. Daha sonra Vali Yardımcısı Yakup TATOĞLU ile protokol üyeleri Nevruz ateşini yaktılar ve bir geleneği yerine getirerek örste demir dövdüler.
Geleneksel Nevruz ateşi üzerinden ilk atlayan Rektör Prof. Dr. Adem KORKMAZ oldu. Rektör KORKMAZ’ın ardından protokol üyeleri ve tüm öğrenciler Nevruz ateşi üzerinden atladılar.
Çeşitli yarışmaların da yapıldığı kutlama programı ikramlar ile son buldu.
Yorumlar (0)