Tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin sağlanması, amacıyla bakanlıktan izin alınmasını öngören, sözleşmeli üretimi yeniden düzenleyen, atıl durumdaki tarım alanlarının üretime kazandırılmasını öngören Orman Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapan kanun teklifi Meclis’te kabul edildi.
Tarım sektörüyle ilgili politikaların tespit edilmesi, planlanması ve koordinasyonuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak, uygulanmasında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili olacak. Tarımsal üretimin planlanması için bakanlıkça belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce izin alınacak. Bakanlık, arz ve talep miktarıyla yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek. Bu kapsamda ilk kez aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilenler, yazılı olarak uyarılacak. Uyarı tarihinden itibaren 12 ay içinde uygun faaliyette bulunmayanlar, 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmayacak.
Kabul edilen teklife göre, Tarım ve Orman Bakanlığınca, sektörde sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemeler yapılacak. Sözleşmeli üretimde irade serbestisi esas olacak ancak salgın hastalıklar, tarım ürünleri ticaretinde yaşanan gelişmeler karşısında arz güvenliğinin sağlanması, tarımsal üretimin iç veya dış talebe uygun ayarlanması veya bitki ve hayvan sağlığının korunması amacıyla ihtiyaç halinde bakanlıkça belirlenen ürün, ürün grupları, sözleşmeli olarak üretilecek. Tarımsal üretim sözleşmesine tabi ürünlere veya üretim varlıklarına sigorta yaptırılması zorunlu olacak. Tarımsal üretim sözleşmelerinde belirtilen mücbir sebepler haricinde sözleşme kapsamında üretilen ürünün alımından veya satımından vazgeçen üretici ya da alıcılar için ceza koşulu belirlenecek. Ceza koşulu, alımından ya da satımından kaçınılan ürün miktarının sözleşmedeki bedelinin yüzde 20’sinden az ve yüzde 50’sinden fazla olamayacak.
Kanunla atıl durumda bulunan arazilerin özüne ve mülkiyet hakkına dokunulmaksızın, kamu yararı gözetilerek üretime kazandırılması amacıyla düzenlemeye gidiliyor. Buna göre, mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait olup, hisselilik, mülkiyet ihtilafı, parçalılık, tarımsal faaliyete son verilmesi, göç veya başka bir sebeple üst üste 2 yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerini tespit ederek, ekonomiye kazandırılması için bu arazileri kira geliri arazi maliklerine ait olmak üzere ve arazinin vasfının değiştirilmemesi şartıyla sezonluk olarak rayiç bedelden aşağı olmamak üzere kiraya verebilecek. Kiralama öncelikli olarak kiraya verilecek arazinin bulunduğu yerleşim yerinde ikamet edenlere ya da sivil toplum kuruluşlarına ve meslek odalarına yapılacak. Kiralanan araziler, bakanlıkça belirlenen kayıt sistemlerine kaydedilecek ve kiracılar bu arazilerle ilgili tarımsal desteklerden yararlandırılacak.
Kanunda yapılan düzenlemeyle, devlet ormanlarına yıkıntı veya inşaat atığı atmak ya da hafriyat veya çöp dökmek suretiyle ormanlara, doğal hayata ve çevreye verilen zarar orman suçu sayılacak. Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri dışında bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilecek. Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı orman yangınına sebep olanlara 2 yıldan 7 yıla kadar verilen hapis cezası, 3 yıldan 10 yıla çıkarılıyor. Devlet ormanlarında orman idaresince belirlenen konaklama yerlerinden başka yerlerde geceleyenlere verilen ceza 50 liradan 1500 liraya çıkarılıyor. Kasten orman yakan kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve 1000 günden 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
KAYNAK: EKONOMİM/AYDINLIK
Yorumlar (0)