Giresun’da yaşayan Arzu Acar, gemide çalışmak için gittiği Mısır’da kaybolan oğlu Yiğit’ten 461 gündür haber alamadığını söyledi.
Mısır’ın Suez Limanı’ndan denize açılan gemide kaybolduğu ileri sürülen mühendis Yiğit Acar’dan 461 gündür haber alamayan Giresun’daki ailesinin endişeli bekleyişi sürüyor. Giresun’dan İstanbul’a, oradan ise Mısır’a uğurladıktan sonra sadece bir mesaj aldıklarını anlatan anne Arzu Acar, “Giresun’dan 1 Eylül 2022 tarihinde İstanbul’a, oradaki işlemlerinin ardından ise 5 Eylül’de Mısır’a ulaşan oğlum internet üzerinden mesaj atarak, Mısır’a ulaştığını ve akşam 18.00 gibi de çalışacağı gemiye gideceğini söyledi. En son mesajı da bu oldu. Oğlum gemi makinaları işletmesi mühendisiydi ve çalışacağı gemiye de makine mühendisi olarak girmişti. Çalışacağı şirketle anlaştıktan sonra gemi Mısır’dan hareket edeceği için de Mısır’a gitmişti. Mısır’a vardıktan sonra attığı mesajın ardından başka bir görüşmemiz ve mesajı gelmedi. Mürettebatın ifadesine göre, Yiğit’im gemiye geldiği makine dairesine uğradı daha sonra akşam mesaisine kadar kamarasına dinlenmeye gitti ancak akşam 20.00’da başlayacak vardiyasına gelmeyince Yiğit’i aramaya başlıyorlar. Kamarasına gidiyorlar, kamarasında ve gemi içerisinde de bulamıyorlar. Bize söylenenler bunlar. Bize o akşam kayıp diye haber vermiyorlar, ertesi gün haber verdiler” dedi.
Gemici Yiğit Acar’ın gemide kayboldu denilmesine rağmen, gemiye bindiğine dair hiçbir güvenlik kamerası kaydına ulaşılamadığını ifade eden anne Arzu Acar, "Ben hâlâ oğlumun gemiye bindiğine, onların sözüyle inanmıyorum. Çünkü oğlum daha gemiye yeni başlayacak biriydi, başkalarıyla karıştırmış olabilirler. Ayrıca her şeyin güvenlik kamerası görüntüsü varken, benim oğlumun güvenlik kamera görüntüsü bulunamıyor. Biz oğlumuzun limandan, İstanbul ve Mısır’daki havaalanlarındaki güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerini talep ettim ancak bir türlü ulaşamadık. Ben aylardır bunu istiyorum ancak bir türlü oğlumun ne gemiye binerken ne de havaalanlarındaki görüntülerine ulaşamıyoruz. Bu görüntülere ulaşmış olsak en azından oğlumun Mısır’da gemiye bindiğinin bir kanıtı olur" diye konuştu.
Kilitli dedikleri oğlunun kamarasında yapılan incelemelerde DNA’sına veya başka bir ize rastlanmadığını da anlatan anne Acar, "Oğlumun eşyalarının kamarasında olduğu, kamarasının kilitlenerek hiç dokunulmadığı söylenmişti ama bize gelen eşyalar gönderdiğimiz bavulla gelmediği gibi kamarasında yapılan incelemede DNA kontrolleri veya parmak izi de uyuşmadı. Ben oğlumun eşyalarını kendi ellerimle hazırlamıştım. Eşyalarının hepsini bir bavula koymuştum. Bize ise yırtık bir çanta içerisinde eşyaları gönderildi. Dokunulmayan kilitli olan eşyalar, bavuldan bir çanta içerisine nasıl koyuluyor. Yine Yiğit oğlum kaybolduktan 5 ay sonra Tekirdağ limanına gelen gemiye polis baskın yaparak kamarasında kriminal inceleme yapıldı. Ancak bizim DNA’mızla odasında bulunan DNA’ların ve parmak izlerini yetersiz raporu geliyor. Şirket yetkililerinin açıklamalarında kamaranın kilitli olduğu kimsenin girmediği söylendiği halde neden DNA yetersiz oluyor? Bütün bu çelişkiler bize oğlumuzun gemiye binmeden başına bir iş geldiği şüphesini uyandırıyor. O kadar çok soru işareti var ki hiçbirisi aydınlanmadı" şeklinde konuştu.
İHA
Yorumlar (0)