KAHİRE (İHA) - Yunus Emre Enstitüsü (YEE), dünyanın pek çok noktasında hayata geçirdiği çeşitli projelerle Türk kültürünün tanıtılmasına katkı sağlarken, Mısır'da yaşayanlar Türkçe öğrenmek için Yunus Emre Kahire Kültür Merkezi'ne yoğun ilgi gösteriyor.
Yunus Emre Enstitüsü (YEE), dünyanın pek çok noktasında hayata geçirdiği çeşitli projelerle Türk kültürünün tanıtılmasına ve ülke ilişkilerinin geliştirilmesine katkı sağlamaya devam ediyor. 2009 yılında ilk temsilciliğini Saraybosna’da açarak Türk dilini, kültürünü, tarihini ve sanatını tanıtmak amacıyla yurt dışındaki faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye’nin uluslararası alanda bilinirliğini, güvenilirliğini ve itibarını artırma misyonu çerçevesinde dünyanın farklı noktalarında bulunan 60’ın üzerinde ülkede 90 temsilcilikle Türk kültürünü tanıtmayı sürdürüyor. Dünyanın farklı noktalarındaki YEE kültür merkezlerine ilgi her geçen gün artıyor. Enstitünün ilk kurulan merkezlerinden olan Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan Yunus Emre Kültür Merkezi, 14 yıldır çeşitli faaliyetlerle Mısırlılara Türk kültürünü tanıtıyor. Kurulduğu 2010 yılından bu yana Türkçe öğrenmek isteyen Mısırlıların ilk tercihi olan ve bin 200 metrekarelik kullanım alanına sahip Yunus Emre Kahire Kültür Merkezi 7 sınıf, 1 konferans salonu, 1 müdür odası, 1 eğitim koordinatörü odası, 2 okutman odası, 1 sekretarya, 1 idari personel odası, kütüphane, 1 mescit, 3 depoya sahip binada faaliyetlerini yürütüyor.
"Kızımla evde Türkçe konuşuyoruz"
Kurulduğu günden bu yana 44 bin 260 kişinin Türkçe öğrendiği Yunus Emre Kahire Kültür Merkezi’nde 3 aylık dönemde en az 550 öğrenci eğitim görüyor. Aralarında doktor, üniversite öğrencisi, işletmecilik yapan Mısırlı öğrenciler hem Türkçe öğreniyor hem de Türk kültürünü yakından tanıyor. Dizileri Türkçe izlediklerini ifade eden öğrenciler Türkiye’de eğitim görmek istiyor.
Türkçeyi eğlenceli bulan Mısırlı Hiba, "Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun oldum. Yedi yıldır burada Türkçe öğreniyorum. Benim için çok eğlenceli bir dil. Aynı zamanda Arapça ile çok yakın" dedi. Türkiye ziyaretinde konuşamadığını ve Arapça ile Türkçe arasında ortak kelimelerin olduğunu fark etmesiyle Türkçe öğrenmeye karar verdiğini ifade eden Hiba, "Mısır’a gelir gelmez Yunus Emre Kahire Kültür Merkezi’ne katıldım ve Türkçe öğrenmeye başladım. Dizleri artık Türkçe izliyorum, kızımla evde Türkçe konuşuyoruz. Türkiye’ye gitmek çok istiyorum. Ama şu an böyle planım yok. Türk yemeklerini çok seviyorum ve öğrenmeye başladım. Haftada bir gün mantı gibi Türk yemekleri yapıyorum" ifadelerini kullandı.
"Karşılaştığım Türk hastaya tercümanlık yaptım"
Doktor olan Marwa ise, "Türkçe öğrenmek için biraz geç kaldım ama çok mutluyum. Çünkü 1,5 yıldır Türkçe öğreniyorum. Sonuna kadar devam edeceğim. Türkçe öğrenmekten çok mutluyum. ‘Bir lisan bir insan, iki lisan iki insan’ diyorlar, ben bunu şu an yaşıyorum. Yeni bir kültür ile tanışıyorum. Hem de bizim kültürümüze yakın bir kültür ile. Türkçe kitap okumaktan zevk alıyorum. Türkçe ile Türk kültürünü daha yakından tanıyorum. Yeğenlerime de Türkçe öğretiyorum" ifadelerini kullandı.
"Türk hastalarla karşılaşıyorum. İki hafta önce bir karşılaştığım Türk hastaya tercümanlık yaptım ve çok mutlu oldum" diyen Marwa, Türk yazarları da yakından takip ettiğini dile getirerek, "Yunus Emre Enstitüsü’nde faaliyetler oldu. Ahmet Ümit ve İskender Pala geldi. Kitap Fuarı’nda da kitaplarını aldım ve okuyorum" dedi.
Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Türk Dili Bölümü’nden mezun olan 26 yaşındaki Feyza ise 6 dil eğitimi aldığını ancak şu anda aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 3 dil konuştuğunu ifade etti. Küçükken dinlediği şarkılar sayesinde Türkçe ile tanıştığını söyleyen Feyza, "Anlamadığım şeyler ilgimi çekiyor ve Türkçenin bizim dilimize yakın olduğunu fark ettim. Liseyi bitirince Türkçe öğrenmeye karar verdim" diye konuştu.
Türkçe öğrenirken zorluk çekmediğini söyleyen Feyza, "Nenem Türk olduğu için evimde hep Türkçe konuşuluyordu. Hiçbir şey anlamıyordum ama o kadar şefkatli konuşuyordu ki öğrenmek istedim. Lisede diziler seyretmek istedim ve Türkçeyi öğrenmek istedim. Benim hayalim zaten Türkiye’ye gelmek. O kadar çalıştım ki iyi miyim, Türkiye’ye gittiğimde konuşabilecek miyim bilmek istiyorum" diyerek Türkiye’ye ve Türkçeye olan hayranlığını dile getirdi.
Yunus Emre Kahire Kültür Merkezi’nde Türkçe eğitiminin yanı sıra Türk Sineması Atölyesi, Mısır’daki Türk Eserleri Konferansı, Ahmet Hamdi Tanpınar Konferansı, Türk Sineması Akşamları, Ebru Sergisi, Dünya Türk Kahvesi Günü, Geleneksel Bilgi Yarışması, Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü, Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu'nda Mısır Albümleri Konferansı ve Resim Sergisi, Türkçe Tanıtım Programı gibi faaliyetler gerçekleştirildi.
Yorumlar (0)