Burdur

Neredeyse konuşamıyordu, bu tedavi ile düzeldi! Türkiye'de sayılı merkezde yapılıyor

Bucak Devlet Hastanesi'nde uygulanan Levodopa Karbidopa İntestinal Jel tedavisi, Parkinson hastalığından muzdarip 4 hastada başarılı sonuçlar verdi. İleri evre Parkinson tedavisinde devrim niteliğindeki bu yöntem hakkında detaylar haberde.

Neredeyse konuşamıyordu, bu tedavi ile düzeldi! Türkiye'de sayılı merkezde yapılıyor

Halk arasında titrek felç olarak da bilinen Parkinson hastalığına karşı geliştirilen tedavi yöntemlerinden biri olan ve Türkiye'de sayılı merkezlerde yapılan Levodopa Karbidopa İntestinal Jel tedavisi, Bucak Devlet Hastanesi'nde uygulanan 4 hastada başarılı sonuçlar ortaya koydu.

Dünyada İleri Evre Parkinson Hastalığı'nın tedavisinde uygulanan seçenekler oldukça sınırlı. Hem dünyada hem Türkiye'de Derin Beyin Stimülasyonu (DBS-Beyin Pili Yerleştirilmesi) ve Apomorfin injeksiyon pompası şeklindeki tedaviler mevcut. Son yıllarda ülkemizde bu tedavilere bir başka alternatif olarak Levodopa Karbidopa İntestinal Jel, diğer adı ile Duodopa olarak bilinen bir tedavi yöntemi daha uygulanmaya başladı. Ülkemizde sayılı tıp merkezinde uygulanan ve Parkinson Hastalığı tedavisinde altın standart olarak kabul edilen Levodopa İntestinal Jel uygulaması Bucak Devlet Hastanesi'nde de Nöroloji Uzmanı Doktor Ece Köse tarafından uygulanıyor.

Neredeyse konuşamıyordu, bu tedavi ile düzeldi! Türkiye'de sayılı merkezde yapılıyor

Bucak Devlet Hastanesi'nde şimdiye kadar 4 Parkinson hastasına uygulanan ve dördünde de başarılı sonuçlar elde eden Uzman Dr. Köse bu yöntem ile hastaların günlük yaşamlarının oldukça kolaylaştığını dile getirdi.

Genellikle yaşlı insanlarda görülen Parkinson hastalığını anlatan Nöroloji Uzmanı Dr. Ece Köse, “Parkinson hastalığı halk arasındaki 'titrek felç' olarak da bilinir. Titreme, hareketlerde yavaşlama, yüz ifadelerinde donma, özellikle kol, bacak, bilek, eklemlerinde hareket kısıtlılıklarıyla seyreden bir hastalıktır. Aynı zamanda hastanın duruş pozisyonunda da değişikliklere yol açar. Adım aralığı daralır. Dünya genelinde ortalama 10 milyon kadar, ülkemizde de Parkinson Derneği'nin açıkladığı rakamlara göre 150 bin civarında Parkinson hastası var. Parkinson hastalığı erkeklerde kadınlara göre biraz daha fazla görülüyor. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artmakla beraber bazı Parkinson hastalıkları genetik olabiliyor ve daha erken yaşlarda da karşımıza çıkıyor. 65 yaş üzerinde yüzde 1 gibi bir sıklıkta görünüyor diyebilirim. Yaş ilerledikçe de bunun sıklığı artıyor” dedi.

Neredeyse konuşamıyordu, bu tedavi ile düzeldi! Türkiye'de sayılı merkezde yapılıyor

"Parkinson hastalığının üç tedavi yöntemi bulunuyor"

Parkinson hastalığının tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Ece Köse, “İlk olarak hastaya tanı koyulduktan sonra erken evrede ise ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisinde hastanın hareketlerini hızlandıracak, şikayetlerini geriletecek ilaçlar kullanırız. Ama zamanla yaş ilerledikçe kendi vücudumuzda bulunan 'Dopamin' dediğimiz bir nöromodülatör molekül eksikliğinde Parkinson hastalığına yol açacak madde tükenir. Tükendiği için de hasta tamamen ilaca bağımlı hale gelir. Bu evrede hastalığın hem motor hem motor olmayan yani uyku düzensizliği, idrar problemleri, ağızdan salya gelmesi gibi 'non motor' deriz, belirtiler ortaya çıkar. Bunun dışında donmalar, sabah yataktan kalkamama, hareket etmede güçlük gibi bazı komplikasyonları olur. Bu evrede yüksek dozdan ilaç alan hastalara artık biz ileri evre Parkinson hastası deriz. Bu aşamada karşımıza üç tedavi seçeneği çıkar. Biri Apomorfin infüzyonu ya da aralıklı insülin enjektörü gibi bir enjektörle iğne tedavisi, ikincisi bizim burada ilk kez uyguladığımız Levodopa Karbidopa Jel tedavisi, üçüncüsü ise beyin pili. Beyin pilini açıklayıp bir kenara koymak istiyorum önce. Genç hastalarda depresyonu olmayan, MR bulguları bulunmayan ama ileri Parkinson'u olan ve yüksek dozda ilaç alan hastaları beyin pili için uygun merkezlere yönlendiriyorum. Bizim uyguladığımız tedaviye daha detaylı anlatacak olursak öncelikle biz hastadan onay alıyoruz, tedaviyi anlatıyoruz. Daha sonra hasta bunu kabul ettiği zaman yurt dışından ilacı gelmesi için ilaç raporunu çıkarıyoruz. Eczaneden bu ilaç rapor ve reçetesi ile başvurarak kendi adresine ilacın temin edilmesini sağlıyor. İlaç geldiğinde bizlere haber veriyor. Bu arada başhekimliğimizin de onay verdiği ve bilgisi dahilinde olan ilacın aynı zamanda bir hemşirelik hizmeti de bulunuyor. Bu esnada hastaya 7 gün 24 saat ulaşabileceği bir hemşire de beraberinde atanıyor. Daha sonra hastanın ilacı gelince yatış yapıyoruz, anestezi hazırlıklarını gerçekleştiriyoruz. Genel cerrahi bölümünden bir doktor ince bağırsağın 'Jejunum' denilen bölümüne endoskopla hafif hastayı sakinleştirerek bu ince bir tüpü takıyor. Daha sonra da yurt dışından gelen cihazı biz buraya bağlıyoruz. Adeta buz aküleri gibi küçük kaset jelleri hasta bittikçe kendisi yeniliyor ve ağızdan artık hiç tedavi almıyor. Yemesini, içmesini etkilemiyor, herhangi bir bağırsak problemi yapmıyor. Günlük hayatından hiçbir şey kaybetmiyor ama hayatındaki büyük bir ilaç yükü ortadan kalkıyor. Aynı zamanda ilacı doğrudan emildiği yere verdiğimiz için ilacın vücuda geçişi artıyor ve hastalar büyük oranda rahatlıyor” şeklinde konuştu.

Neredeyse konuşamıyordu, bu tedavi ile düzeldi! Türkiye'de sayılı merkezde yapılıyor

"Tedavi uyguladığımız 4 hasta da çok memnun"

Bucak Devlet Hastanesi'nde bu tedavinin uygulandığı 4 hastanın da memnun olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Köse, "Levodopa Karbidopa İntestinal Jel tedavisi Türkiye genelinde her merkezde uygulanmıyor. Şu ana kadar bizim dört tane hastamız oldu. Çok şükür herhangi birinde sıkıntımız yok şimdilik. Burdur'da da Bucak‘a ilk kez bu tedaviyi getirmiş olduk. Hastalar çok mutlu çünkü anlık yanıt alabildiğimiz bir tedavi. Hasta ilaç altındayken yerinden bile kalkamazken, yürüyemezken tüpü takıldıktan sonra illaki bir miktar ağrısı oluyor. Ağrının geçmesinin ardından ortalama cihaz takıldıktan 1 saat sonra ilaç vermeye başlıyoruz. Yavaş yavaş dozunu arttırdığımızda hasta rahatlıkla yürüyor, ses tonu, yüz ifadesi, hatta duruşu bile değişiyor. Parkinson hastalığı dışında da titreme ile seyreden hastalıklar var, ailevi titremeler var bunların Parkinson olma riski topluma göre bir miktar daha yüksek oluyor. Özellikle genç yaştaki hastalar titremenin sebepleri konusunda iyice tetkik edilmesi gerekiyor. Ya da Parkinson'un artıları dediğimiz Parkinson Plus dediğimiz tedavi olarak bir tık daha zayıf olan ama hastayı kısmen ilaçlarla en azından düşünmelerini, unutkanlığını, hayal görmelerini engelleyebileceğimiz hastalık çeşitleri de var” ifadesinde bulundu.

Neredeyse konuşamıyordu, bu tedavi ile düzeldi! Türkiye'de sayılı merkezde yapılıyor

"Önceden konuşamıyordum, tedavi sonrası düzeldi"

Bucak Devlet Hastanesi'nde Levodopa Karbidopa İntestinal Jel tedavisi olan Aziz İzgi, “Bu tedaviye ben 9 Mart tarihinde başladım. O günden bugüne konuşmam, oturuşum, yürüyüşüm, elimin titremesi kısmen de olsa düzeldi. Göz kapaklarım kapalıydı hatta göz kapağı kaldırma ameliyatı dahi düşündüm. Bu tedavi uygulandıktan kısa bir süre sonra o da düzeldi. Şu anda çok memnunum. Geçtiğimiz günlerde ufak tefek aksaklıklar oldu ama doktor hanıma geldim gerekli ayarlamaları yaptı ve düzeldi. Şimdi sıkıntım yok çok şükür. Konuşmam yüzde yüz olmasa da yüzde elliden fazla düzeldi diyebilirim. Tedaviden önce durarak konuşuyordum sanki bir şey seçiyormuş gibi. Şimdi ise tedavi ile birlikte rahatladım” dedi.

Neredeyse konuşamıyordu, bu tedavi ile düzeldi! Türkiye'de sayılı merkezde yapılıyor

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 3
    BEĞENDİM
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

İlgili Haberler

Bitlis'te yaralı bulunan flamingo Van'da tedavi altına alındı
Bölgesel

Bitlis'te yaralı bulunan flamingo Van'da tedavi altına alındı

Bitlis'te vatandaşlar tarafından arazide ayağından yaralı olarak bulunan flamingo Van'a gönderilerek tedavi altına alındı. Detaylar haberimizde..

 Çocuklarda diş hekimi korkusunu önleyecek öneriler
Sağlık

Çocuklarda diş hekimi korkusunu önleyecek öneriler

Çocukların ağız ve diş sağlığını korumak amacıyla uzman hekimler tarafından yürütülen diş tedavilerinde, minik hastaların hiçbir şekilde ağrı ve korku yaşamadan, tüm işlemleri tek seansta gerçekleştirilebildiğini belirten Çocuk Diş (Pedodonti) Uzmanı Yeşim Sağır, "Özellikle şiddetli diş hekimi korkusu olan, bulantı veya öğürme refleksi bulunan çocuklarda; sedasyon ya da genel anestezi ile yapılan diş tedavileri daha güvenli, başarılı ve konforlu hale gelmektedir" dedi. Detaylar haberimizde..

"Tüberküloz tedavisi 6-9 ay sürmekte olup düzenli tedaviyle tamamen iyileşir"
Sağlık

"Tüberküloz tedavisi 6-9 ay sürmekte olup düzenli tedaviyle tamamen iyileşir"

Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Verem Savaş Dispanseri Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. H.Betül Abdüloğlu, 05-11 Ocak 78. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada tüberküloz (verem) hastalığında erken tanı, doğru ve düzenli tedavi ile iyileşmenin mümkün olduğunu belirtti. Detaylar haberimizde..

Ziynet eşyalarını tedavi için kullanan koca, Yargıtay kararıyla haksız bulundu
Bölgesel

Ziynet eşyalarını tedavi için kullanan koca, Yargıtay kararıyla haksız bulundu

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşinin ziynet eşyalarını tüp bebek tedavisi için bozdurarak harcayan kocayı kusurlu buldu. Detaylar haberimizde..

Diyabetin göz üzerindeki etkileri ve tedavi yöntemleri! Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Özge Güngör Akkuş anlatıyor
Sağlık

Diyabetin göz üzerindeki etkileri ve tedavi yöntemleri! Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Özge Güngör Akkuş anlatıyor

Diyabetin etkilediği organlar arasında yer alan gözün tedavi yöntemlerini anlatan anlatan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, “Muayenedeki sıklığını gözdeki durumuna, şekerin ne kadar süredir mevcut olduğuna, şekerin düzenli olup olmadığına, TIP1 diyabet olduğuna, hastanın yaşına göre birçok faktöre bağlı olarak tedavilerimize devam ediyoruz” dedi. Detaylar haberimizde..

Kolon kanserine yeni çare! Yok edici etkisi keşfedildi
Bölgesel

Kolon kanserine yeni çare! Yok edici etkisi keşfedildi

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, kara mürver meyvesi özütünün kolon kanseri hücrelerini yok edici etkisi keşfedildi. Bu çığır açan çalışma, kanser tedavisinde umut vadediyor.