Okullar Açılırken… SUSMAYAN EZAN İNMEYEN BAYRAK, OKULU YIKILMIŞ YOKSUL BİR MERAK..

Okullar Açılırken... SUSMAYAN EZAN İNMEYEN BAYRAK, OKULU YIKILMIŞ YOKSUL BİR MERAK.. Bir çocuğun okuldan dönüş anı kendisine gün boyu vaaz edilen ödünsüz devlet terbiyesinin sıkıcı ezberlerinden soluklanma ve yük haline getirilmiş süreçten arınma duygusudur.

Okullar Açılırken… SUSMAYAN EZAN İNMEYEN BAYRAK, OKULU YIKILMIŞ YOKSUL BİR MERAK..

Okullar Açılırken…

SUSMAYAN EZAN İNMEYEN BAYRAK,

OKULU YIKILMIŞ YOKSUL BİR MERAK..

Bir çocuğun okuldan dönüş anı kendisine gün boyu vaaz edilen ödünsüz devlet terbiyesinin sıkıcı ezberlerinden soluklanma ve yük haline getirilmiş süreçten arınma duygusudur. Ne yazık ki ülkemizde öğrencinin okuldan sıkılma oranı her yıl artan bir istatistiğe işaret etmektedir. Bunun sayısız nedenleri var.

Paydos zili neredeyse bir tutuklunun tahliyesi kıvamına denk düşen bir şölene dönmüştür. Okul çıkışı normal şartlarda da rahatlıktır. Anneye, eve özlemdir, kavuşma duygusudur. Çocuk boşvermişliği ile yürümektir. Uzun ikindinin tadını çıkarta çıkarta çantayla özdeşleşmiş minik bedenlerin gelişigüzel savrulmasıdır. Okul sırasındaki kımıltısız uzun oturuş sürelerinin acısını çıkartan aylaklıktır. Tozlu kapı eşiklerine arkadaşıyla ilişip eve gecikmektir bazen. Okuldaki zorunlu varlığı ile evdeki rahatlığın arasında katedilme süresi esnetilebilen sereserpe, yavaş bir güzergahtır okul yolu. Sabah ders zili telaşına benzemez. Mayışıktır..

Özellikle ülkemiz, mevcuttaki binanın yanıbaşına her yıl yeni okul binaları eklenerek daraltılan bahçeleri ve kasvetli kapalı mekanlarıyla; eğitim-öğretimin mülteci kampı izdihamında baştan savıldığı bir mertebeye yükselmekte(!) paydos zilinin tınısı özgürlük ve şölen ritminde algılanır olmaktadır.

Okullar, siyaset ve kapitalizmin kent rantı hesaplarıyla insanın yaşadığı yerden kopartılıp kıra bayıra, olmadı daha seyrek alanlara ötelendikçe öğrencilere yepyeni bir hücre cezası getirilmiştir: Baş eğilerek girilen (şimdiden alıştırılmak için), içinde anlamsız bekleme süreleri geçirilen, hareket etmekte nefes almakta zorlanılan, hepsi bir diğerine benzeyen okul servisleri.. Ebeveynlerin kent trafiğindeki çocukları için duydukları kaygının kaynağı olan lastik tekerlekli motorize kabinler okul yolunun romantizmini yok etmiş, okul yolunu uzatmıştır. Okullar mahallelerden uzaklaştırıldıkça sokaktaki paydos cıvıltısı tükenmiş, minik bedenlerin bu çelik kafesteki ek mahkumiyet süreleri uzamıştır.

Mahalleleri okulsuzlaştırma konusundaki ulusal işgüzarlığın başyapıtlarını da (!) ne yazıkki ilçemiz vermektedir. Zira bu şehre yerleşik hayattaki vatandaşlık haklarını da oyunu verdiği kişi ve kişilere havale edip devreden bir miskinliğin bedavacılığı sinmiştir. Oyu alan kişinin oyu vereni hemen her konuda ikna etmesi çocuk oyuncağıdır artık. Ve bu yüzden kentin kamusal kurumları üstünde istediği gibi oynama keyfiyetini öğrenmiştir yönetenler..

Birkaç tane örnek var ama benim en çok içimi acıtan örnek; ilçede yoksulun ve çocuğun fazla olduğu Yunus Emre Mahallesindeki aynı adı taşıyan ilkokulun yok edilmesi olmuştur. Ülkedeki her türlü günahkarlığa bir ucundan bulaşmış cemaatin milli eğitimdeki uzantıları tarafından eğitim kadrosu üstünde bilinçli oynamalar ve eksiltmelerle şehir merkezindeki bir okul işlevsizleştirilmiş ve idam edilmiştir. Evine ekmek getirmekte zorlanan velilerin, yavrularını kilometrelerce öteye okula götürmek zorunda bırakıldığı bir kederli mahalledir Yunus Emre.. Yanıbaşındaki Çubukiçi mevkiinde yüzlerce konutluk özel bir konut projesine izin ve destek veripte bu muhite en yakın okulu kapatmak ya da yerine halen okul yapmamak nasıl bir çelişkidir.

Yunus Emre’nin okulu yoktur artık..

Ama şehrin her yerinden görülen minare boyu bir direğe asılmış onlarca metrekare büyüklüğünde şanlı bayrağı vardır…

Yunus Emre’nin okulu kapatılmıştır ama mahallenin işgale uğramaması için mazgallı burçlu kale yapılmıştır.

Yunus Emre’nin okulu yıkılmıştır ama şehrin her yerinden görülen kalesine nakşedilmiş sloganı vardır.

Yunus Emre’nin okulu yoktur ama yıkılan okulun enkazının tam karşısında minaresinden Ezanı Muhammediyesi eksik olmayan ve yaz kuran kurslarını tıklım tıklım dolduran cıvıltılı kursiyerleri vardır.

Hepsi başımız üstüne. Hepsi sıkıntılar içindeki halkımızın ayağına gitsin.

Yunus Emre’de bayrak inmez, ezan susmaz.. İnmesin ve susmasın..

Kalesi var, küffar ayağı da değmez.. Zinhar değmesin..

Pekala, Okul?..

O olmaz..

Kapatın..

Olmadı,

Yıkın..

O’nu da anladık.. Niçin yenisi yapılmıyor?..

O’nu anlamadık..

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

İlgili Haberler

Antalya Serik'te dilenci, vicdan sömürüsüyle, para topladı. Üzerinden çıkanlar Zabıtanın ağzı açık kaldı
Yaşam

Antalya Serik'te dilenci, vicdan sömürüsüyle, para topladı. Üzerinden çıkanlar Zabıtanın ağzı açık kaldı

Serik Belediyesi Zabıta Müdürlüğüne bağlı ekipler, vatandaşların dini, vicdani ve insani duygularını istismar eden dilencilere yönelik yaptığı uygulamalarda bir dilencinin bir günde bir asgari ücretten daha fazla para topladığı ortaya çıktı.

Tenekede konserve "temiz hava" satılıyor!
Yaşam

Tenekede konserve "temiz hava" satılıyor!

Bu ilginç ürün 2016 yılında piyasaya sürüldü. Projenin küratörlüğünü üstlenen ajansın sözcüsü Daniele Abagnale, "Göl havasını bir kavanozun içine koymayı düşündük," dedi.

Mahmut Tuncer'in kızı  kilo verdi bomba gibi oldu!
Yaşam

Mahmut Tuncer'in kızı kilo verdi bomba gibi oldu!

Ünlü türkücü Mahmut Tuncer'in şarkıcı olan kızı Gizem Tuncer'i kilo verdikten sonra görenler hayretler içinde kaldı! Şok olacaksınız!

Urfa, Dünya Neolitik Kongresi'ne ev sahipliği yapıyor
Yaşam

Urfa, Dünya Neolitik Kongresi'ne ev sahipliği yapıyor

64 ülke ve 487 kurumdan 1000 akademisyenin katılacağı kongrenin açılışını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yapacak.

Müthiş keşif! Yeni bir Chopin bestesi bulundu!
Yaşam

Müthiş keşif! Yeni bir Chopin bestesi bulundu!

1849’da, 39 yaşında hayatını kaybeden Chopin’in bugüne kadar 250 civarında eseri biliniyor ve yeni bir eserin keşfi oldukça nadir bir olay olarak görülüyor.

Salçanın küflenmemesi için bu yöntemi deneyin
Yaşam

Salçanın küflenmemesi için bu yöntemi deneyin

Küf, bitkisel veya hayvansal gıdalar üzerinde yaşayan mikroskobik mantarlardır. Çıplak gözle görülebilen bu mikroorganizmalar, uygun sıcaklık ve nem koşullarında hızla çoğalır.