Otomobil fiyatları son yıllarda artan kur ve enflasyon nedeniyle sürekli yükselişte. 2023 yılında rekor seviyeye ulaşan satışların 2024 yılında daralması beklenirken, "Otomobil fiyatları düşecek mi? ÖTV matrah güncellemesi olacak mı?" sorusu en çok merak edilenler arasında.
EkoTürk'teki Gün Sonu programında Harika Ertunç'un konuğu otomotiv yazarı Emre Özpeynirci oldu. Otomobil fiyatlarıyla ilgili Özpeynirci şu açıklamayı yaptı:
"Şimdi şöyle, Tabii ki fiyatlar evet bir dönem hakikaten arz düşüktü, talep yüksekti. Çünkü enflasyonun altında erimeyen tek MT haline gelmişti ve dolayısıyla çok ciddi bir talep vardı. Kurlar arttığı için, üretim maliyetleri global olarak da arttığı için otomobil fiyatları sürekli artıyordu. Bir de Türkiye'de ne yazık ki çok ilkel bir ÖTV sistemi var yani matrah sistemi otomatik zam anlamına geliyor. Aracınız yüzde 50-60'lık ÖTV dilimindeyken bir anda yüzde 80'e çıktığı zaman otomobil fiyatı artıyor.
Dün onunla ilgili zaten sosyal medyada paylaştım; Yani herkes otomobil fiyatları zamlandı diyor ama, çok basit bir örnek verdim, en son ÖTV matrah güncellemesi 2022 Kasım ayında oldu galiba 14 ay önce oldu. O zaman Türkiye'de en çok satan bir otomobilin fiyatı Euro bazında sadece vergisiz fiyatı yüzde 6 artarken nihai fiyatı anahtar teslim fiyatı yüzde 35 artmış Euro bazında. TL bazında yüzde 125 artmış. Yani sonuçta burada otomobiller aslında, çıplak vergisiz fiyatları artmıyor çok fazla. Yani yüzde 6 14 ayda artış çok yüksek maksimum bir artış değil ama vergi oranları değiştiği için o araç yüzde 45 ÖTV dilimindeyken bugün geldiğimizde yüzde 80 ÖTV diliminde. Otomatik olarak tabii tüketici otomobil fiyatları sanki firmalar arttırıyormuş algısı da oluşmaya başladı. Halbuki ÖTV matrah sistemi yaratıyor.
Bugün geldiğimiz noktada baktığımızda otomobil fiyatları artmaya devam ediyor ne yazık ki. Evet geçtiğimiz yılki o yüksek talep yani yatırım aracı olmaktan biraz çıktı ama diğer taraftan baktığımız zaman global olarak da biliyorsunuz işte en son Kızıldeniz hikayesi lojistik maliyetleri çok ciddi artıyor, üretim maliyetleri... Çünkü dünyada Avrupa'da bizim kadar olmasa da bir enflasyonist ortam var. Yani o enflasyon ortam da üretim maliyetlerinin yüzde 5-6 gibi yansımaları oluyor, bunlar da bizi etkiliyor. Yüzde 5'lik bir üretim zammı bile Türkiye'ye geldiği zaman vergilerle birlikte çarpan etkisiyle yüzde 15-20'yi buluyor.
Dolayısıyla Türkiye'de hem kur riski var, kur arttıkça fiyatlar... Çünkü euroya endeksli otomobil fiyatları. Diğer taraftan oradaki en ufak bir üretim maliyeti, lojistik maliyetindeki artış da bizde çarpan etkisiyle fiyatlara yansıyor. Evet şu anda geçtiğimiz yılki yoğun talep olmadığı için normale döndü piyasalar. Otomotiv markaları geçtiğimiz yıl rekabetçi ortamı olmadığı için ne getirirlerse satıyorlardı. Dolayısıyla üzerine fiyat koyan, ekstra sıra beklemek istemeyen için el altından para alan çoktu. Şimdi o kalmadı, şimdi rekabet yeniden ortaya çıktı ama Türkiye'de baktığımız zaman yani 'yarın fiyatlar ucuzlayacak' diye bir durum söz konusu değil. Çünkü Türkiye'de fiyatların ucuzlaması için tek kriter var o da vergilerin düşmesi, matrahların güncellenmesi.
Aksi takdirde otomobil markaları kampanya yapıp yüzde 5-3-4 bu oranları indirebilirler, daha fazlasını indiremezler çünkü ÖTV buna engel oluyor. Şu anda görünen o. 14 aydır bu ÖTV matrah sistemi güncellenmedi, önümüzdeki dönemde güncellenir mi? Çok sanmıyorum çünkü Mehmet Şimşek'in açıklamaları çok net ortada.
Şöyle iki cephe var. Bir tanesi bütçe dengesi. Bütçe dengesi için otomotiv sektörü en önemli kaynak. Çünkü dolaylı vergi olduğu için siz bir malı satmadan vergisini alıyorsunuz, en kolay toplanır. Bir de otomobil satışları arttıkça vergi geliri artıyor. Geçen sene ek bütçeyle beraber yüzde 70 arttı. Toplamda 300 milyonun üzerinde bir hedef vardı, 430 milyarlık bir ÖTV tahsilatı ile yıl toplandı. Bunun üzerine KDV motor taşıtlar vergisini eklediğimiz zaman 2023 yılında hükümetin yani hazinenin otomotivden elde ettiği vergi geliri 650 milyar TL'yi buldu. Yani bu da yüzde 15'e tekabül ediyor toplam vergi gelirleri içinde. Siz şimdi vergiyi genel olarak doğrudan vergileri yayamazsanız Türkiye geneline böyle dolaylı vergiler otomotiv gibi işte alkol gibi sigara gibi akaryakıt gibi en önemli kaynağınız olur. Ama diğer tarafta da çok önemli bir unutulan ve atlanan bir nokta var; bu otomobil satışları ÖTV matrahı güncellenmedikçe cari açık ortaya çıkıyor.
Yani bir taraftan çok ciddi bir bütçede kaynak ama diğer taraftan da Türkiye'nin en önemli yani kanayan yarısı cari açığı arttıran bir hale geldi. Şimdi Mehmet Şimşek'in burada karar vermesi gerekecek ya cari açığı yani ÖTV matrahlarını güncelleyip yerliyi biraz daha teşvik edip ithalatı düşürüp cari açığı gene geçtiğimiz yıl 2022'de olduğu gibi fazla vermesini sağlayacak ya da diyecek ki buradaki bütçe dengelerinde otomotiv benim için çok iyi bir kaynak, zaten halihazırda satıyor, ben bununla devam edeceğim demesi lazım. İşte bu iki yolun hangisini seçecek önümüzdeki dönemde göreceğiz. Ama Bakan'ın açıklamalarından anladığımız ekonomiyi soğutacağız, tüketimi kısacağız ve bununla bağlantılı olarak da çok da bir şey yapmayacağız gibi geliyor. Çünkü yapılsaydı matrahlar işte yılın başında yeniden değerleme oranı üzerinden güncellenirdi.
Bugün Türkiye'de yerli üretilen aracın da ÖTV'si içten yanmalı yüzde 80, lüks bir otomobilin ÖTV'si de yüzde 80. Burada bir dengesizlik var. Öyle olunca ithalatın payı 2023 yılında yüzde 70'lere otomobilde dayandı. Yani bu çok önemli bir aslında sıkıntı. 2022'de 1.6 milyar dolar fazla verirken otomotiv sektörü ve 8 yıldan beri hep fazla verirken 2023'te 6,5 milyar dolar otomobilde eksi verdi. Bu soru işareti. Önümüzdeki günlerde bunun oranları artabilir eğer Matrak güncellenmezse. Türkiye'de yerli üretimin iç Pazarda bir avantajı da kalmaz, tüketicinin de ucuz otomobil alma şansı ortadan tamamen kalkar."
kaynak: mynet
Yorumlar (0)