“PKK’nın amacı Avrupa’dan çıkmak değil”

Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü ve Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan, “PKK’nın Türkiye içerisinde İçişleri Bakanlığına yönelik eylemi sonrasında Avrupa’da zemin kaybettiğini gördüm. Avrupa bunu kınadı. Bu nedenle terör örgütü listesinde kalmaya devam ediyor” dedi.

“PKK’nın amacı Avrupa’dan çıkmak değil”

Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü ve Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan, “PKK’nın Türkiye içerisinde İçişleri Bakanlığına yönelik eylemi sonrasında Avrupa’da zemin kaybettiğini gördüm. Avrupa bunu kınadı. Bu nedenle terör örgütü listesinde kalmaya devam ediyor” dedi.
Hitit Üniversitesi ve Terörizm ve Radikalleşme ile Mücadele Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “2. Terörizm ve Radikalleşme ile Mücadele ve Türkiye’nin PKK terörizmiyle Mücadelesi (1984-2024)” konulu kongreye davetli olarak katılan Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Fatma Ceren Yazgan, “Güvenlik Diplomasisinde ve Terörizmle Mücadelede Turnusol Kağıdı PKK” başlıklı bir sunum yaptı.

"Bir örgütün varlığını devam ettirmesi için devletin gücü karşısında ancak uluslararası destekle var olabiliyor"
Terörü onkolojik bir vaka olarak tanımlayan Yazgan, “Bünyemizde nasıl bir hücre bozulması olduğunda kanser oluyorsak bunun içeriden gelen genetik sebepleri var. Geçmişten gelen bazı atılmış adımlar, verilmiş kararlar var. Siz bunun içerisinde doğuyorsunuz. Siyasal şiddet terör bunun bir biçimi taktiksel bir davranış biçimi. Normal şiddetten farkı siyasi, kimlik gibi anlamlarla bütünleşmiş olması. Onkolojiyi anlamak için alt bilimler çalışıyor. Terör de böyle, siyaset bilimi çalışacak. Psikoloji çalışacak. Sosyal psikolojiyi çalışacak. Terörle mücadele değil ama terör çalışmaları uluslararası ilişkiler bölümlerinin altında kurulmuş. Neden uluslararası ilişkiler bölümlerinin altında terörizm kuruluyor, niye uluslararası ilişkiler bu bölümü üstleniyor. Çünkü bu bir konjonktür anlamakla ilgili. Uluslararası şiddetin katmanları var. Terör bunun bir yan ürünü. Toplum içinde şiddet ortaya çıkar sonra yok olur. Bir örgütün varlığını devam ettirmesi için devletin gücü karşısında ancak uluslararası destekle var olabiliyor. Toplumsal olarak ne kadar yanlış yaparsanız yapın kendi içinizde o iş bir şekilde bitiyor. İşin içine uluslararası konjektör girdiğinde o iş bitmiyor” ifadelerini kullandı.
Terör kavramının tarihçesi hakkında da açıklamalarda bulunan Yazgan, “Bu bir ekosistem. Kökü var. Yaprağı var. Dalları var. İklimler içinde gelişiyor. Devletin akademiden beslenmesi gerekiyor. Akademinin devlete doğru söylemesi gerekiyor. Devletin kendine doğru söylemesi gerekiyor. Zor konuları konuşmamız gerekiyor. Her şeyi açıktan konuşmamız gerekiyor. Bazı konularda terör bizi izliyor. Terörist rasyonel bir aktör. Belli bir plan ve strateji kuruyor. İzleyicisi sadece terör ve korku oluşturmak isteyen katmanlı bir izleyici grubu. Destek almak istediği bir grup var” dedi.

“PKK’nın uluslararası yapılanması 1999 yılında gün yüzüne çıktı”
“PKK neden turnusol kağıdı” diye soran Büyükelçi Yazgan, “Terörist başı Öcalan’ın yakalandığı dönemki rotayı düşünelim. Suriye’den çıkarıldı. Bir süre çeşitli ülkeleri dolaştı. SSCB döneminde destek aldığı yerlerde bulunmasına izin verilmedi. Roma’da aylarca kaldı. İtalya Türkiye’nin NATO müttefiki. AB tarafından terör örgütü listesinde olan birisi nasıl orada oturur. Bunun sırrı geçmişe dayanıyor. Neden İtalya, oradaki ilişkileri neydi? Kenya’da yakalandı, Yunan büyükelçiliğinde. O yakalandıktan sonra çeşitli ülkelerde teröristler kendini yaktı. Ortalığı birbirine kattılar. Birden bire PKK’nın uluslararası yapılanması 1999 yılında gün yüzüne çıktı. Bundan sonra Türkiye-Yunanistan bir diyalog geliştirdi. 2000’li yıllarda yasaklama kararı geldi. Almaya ve İsveç’te yasaklamalar oldu. Mesele yasaklama veya listelemede de değil. Madem listelendi, bugüne nasıl geldi? Burada olay güç dengelerini kim nasıl kullanıyor? Bütün ülkeler kendi çıkarını, kamu güvenliğini düşünür. Türkiye’de bunu yapıyor. PKK. 1994 yılında Avusturya’da ofisini açtı. PKK, neden AB tarafından listelendi? Çünkü 11 Eylül oldu. Genel farkındalık, güvenlik tehdidi ve Türkiye ile güvenlik işbirliği ihtiyacı arttı. Suriye’den nasıl çıktı. Kenya’da nasıl çıktı. İstihbarat işbirliği vardı. İstihbarat işbirliğinden o istihbaratı verenlerin bugün Suriye’de PKK’yı, YPG’yi desteklediği döneme nasıl geldik” diye konuştu.

“Terör örgütü Türkiye’de yapamadıklarını, asla yapamayacaklarını, yurt dışında yapıyor”
Terör örgütünün Türkiye’de yapamadıklarını, yurt dışında yaptığına dikkat çeken Yazgan, “Türkiye’yi hedef alan bütün terör örgütlerinin hiçbirinin merkez karar verici kadroları, merkez finans, propaganda örgütsel organları Türdkiye içinde değil. Hepsi yurt dışında. DEAŞ’a bakın, yurt dışında Türkiye’yi hedef alıyor. Türkiye, kendi içinde terörle mücadelede sahada çok başarılı bir ülke. Sahadaki başarılarla biz yurt dışında PKK’nın varlığını neden sonlandıramıyoruza gelince bir PKK 50 senelik bir terör örgütü. İsveç’te PKK’nın beslendiği Kürtçülük olarak adlandırılan ideolojinin geçmişine baktığınız zaman 1950’lere iniyorsunuz. PKK kendisinden başka bir Kürt varlığına kimliğine izin verir mi asla izin vermez? PKK, kendisinden başka bir kimliğe izin vermez. Suriye’de son dönemde izliyoruz, PKK, KDP’ye saldırıyor. İzin vermiyor. Aynı şeyi İsveç’te de yaptı. PKK’yı konuşuyorsak uluslararası arenada kimlerle eklemlendiğine bakabilirsiniz” şeklinde konuştu.

“PKK’nın Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerine düşman”
PKK’nın Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerine düşman olduğunu vurgulayan Yazgan, “Bir örgüt varolmak için eylem yapmak zorunda. Eylem yapmayan terörist ne olur, emekli olmuyor bunlar. Avrupa’ya gidiyor, haraç toplamazsa, uyuşturucu ticareti yapmazsa para kazanamaz. FETÖ’nün düzeneği ile farklı mı, değil. Aşağı yukarı aynı şeyi yapıyorlar. Bütün terör örgütleri aynı şeyi yapıyor. O ülkeler önlem alıyor. Terörün finansmanı ile mücadelede ne zaman önemli hale geldi terör örgütleri havale sistemini kullanmaya başladığı zaman. Bunun üzerine devletler bunun üzerine gitmeye başladı. Bunu sadece DEAŞ kullanmıyor PKK’da kullanıyor. Bir örgüt paramator alıp, bunu Suriye’de birleştirip paramotorla Hatay’a gelmeye kalkıştı. Sonra yakalandılar. Nerden geldi o paramotorlar? Örgütler uluslararası teknolojiyi ediyorlar. Avrupa Birliği’nin merkezinde Brüksel’de üç tane televizyonu olan kaç terör örgütü var. Birisi 7-8 dilde haber yapabiliyor. Nerede? Hollanda da. Avrupa Birliği içerisinde bunlar. Dolaysıyla bu ülkeler kendi kabul ettikleri terör tanımı içerisinde terörün finansmanı konusunda kararlar alıyorlar. Mahkeme kararları mevcut. Hiçbir şey yapmıyorlar değil, PKK’ya da yapıyorlar. Ama PKK onların önceliği olmuyor. Orda eylem yapmıyorlar. Orada kamu düzenini, istihbaratı, halkı rahatsız edecek eylem yapmıyorlar. Ne zaman yaparsa o zaman onlara karşı tedbir ve kontrol altına alma başlıyor. Sonra rahat duruyorlar” ifadelerini kullandı.

“PKK’nın amacı Avrupa’dan çıkmak değil”
PKK’nın amacının Avrupa’dan çıkmak olmadığının altını çizen Yazgan, “Aslında Avrupa’nın bir PKK problemi var. Belçika’daki son olaylar mesela. Belçika’da olaylar olduğunda herkes tepkisini belirtti ve 'PKK terör örgütü' dedi. Baktıklarında birincisi bu işi tetikleyenin Suriyeli PKK olduğunu gördüler. İki, oradaki yapıyı kontrol eden PKK’lılar Almanya’da adam örgütleyip otobüslerle geldiler. Kimi hedef aldılar, oradaki Türk kökenli Belçika vatandaşlarını hedef aldı. İç huzur konusunda ciddi bir tehdit olarak varlar. Bunu kullanıyorlar. Yerel belediyelerde bunu kullanıyor. Avrupa’da 350 tane örgütsel yapısı var. Ama sadece Avrupa’da yoklar. Örgüt Avrupa’da siyasi lobi, finansman, propaganda yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde algı kurmak için varlar. Eğer dünyada terör tehdidi artarsa o ülkelerin siyasi kadroları bu tehdit karşısında seçmenlerinden gelen talep üzerine hassaslaşırlarsa o hassasiyet, güvenlik bürokrasine sokağa yansırsa PKK’ya karşı önlemler, yasalar işliyor. Bazı ülkelerde terörle mücadele yasası yoktu. Bugün bazı Avrupa ülkeleri Hamas’ı terör örgütü olarak kabul ediyor. Sokak’ta çok ciddi önlem alınmaya başlıyor. Kendi tehdit algıları arttığı zaman demokratik ülkeler genel uygulama yaparsa PKK’de etkileniyor” dedi.

“Terörle mücadelemiz devam edecek”
Genel konjoktürde güçler dengesi değişiminin örgütü de etkilediğini anlatan Yazgan, “PKK’nın yüzde 25’i Suriyeli diyebiliriz. Bu sayı muhtemelen arttı. Filistin olaylarından sonra örgüt elebaşları açıklama yapıyor. Ulus devlet fikrinden vazgeçin. Biz olsak Filistinlilerin yerinde ulus devlet fikrinden vazgeçeriz diyorlar. Örgüt ulus devlet fikrinden vazgeçiyor, bunlara ne istediği sorulduğunda nasıl bir şeyse biz dört parçalı demokratik konfederasyon istiyoruz diyorlar. PKK’nın Türkiye içerisinde İçişleri Bakanlığına yönelik eylemi sonrasında Avrupa’da zemin kaybettiğini gördüm. Avrupa bunu kınadı. Bu nedenle terör örgütü listesinde kalmaya devam ediyor. PKK, kendisini bir meşru müdafaa örgütü olarak konumlandırmaya çalışıyor. O kadar dallanıp budaklandı ki kendi içlerinde bu uluslararası konjonktürde parçalı biryere doğru gidiyorlar. Burada önemli olan Türkiye’nin terörle mücadelesinde tutarlı, meşruiyet zemini asla kaybetmeyen hukuk kuralları içinde uluslararası dengeleri iyi koruyarak kendi işini hatasız yaparak yoluna devam etmesi gerekiyor. Bu mücadele devam edecek. Bu mücadeleyi ne kadar iyi yaparsak o bilgiyi ne kadar iyi yönetirsek, bilgiyi yönetirken derdimizi de anlatmamız gerekiyor. Örgütün Türkiye’ye karşı kullandığı aparatların ve yapının bulunduğu ülkeler Doğu’da, Güneyimizde, Batı’da mevcut. Bu imkanlara sahip PKK tek bir örgüt değil. DHKP-C yine aynı. Biz işimizi iyi yaparsak devlet olarak adalet sistemimiz, cezaevlerinde radikalleşme sadece DEAŞ’a özgü mü değil. Güneydoğu’da niye kız çocukları örgüt tarafından kolay devşirildi. Bunun sosyoljik, eğitim sistemiyle bir yanıtı var. Terörle mücadelede sadece güvenlik güçlerinin konusu değil. Terörle mücadele onkolojik kavramlar hepimizi ilgilendiriyor. Herkes işini iyi yaparsa bizim bu mücadeleyi uzun dönemde değil kısa dönemde kazanma imkânımız var. Bizim dostumuz kim düşmanımız kim bunu bilelim. Kime neyi ne zaman söyleyeceğimizi de bilelim. Bu konuyu biz çözeceğiz. Bize başkası yardım etmeyecek. Terörün kolu bacağı dışarda olmakla beraber çözüm yeri her zaman ülkenin içi” sözleriyle konuşmasını sürdü.

İHA İHA
İhlas Haber Ajansı
Bu haber İHA tarafından hazırlanmış olup habere Habernnc.com tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. İHA tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı İHA kurumudur.

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

İlgili Haberler

Ankara'da PKK/KCK lı 33 kişi Gözaltına alındı
Bölgesel

Ankara'da PKK/KCK lı 33 kişi Gözaltına alındı

Ankara'da PKK/KCK propagandası yapan 33 şüpheli eş zamanlı olarak gözaltına alındı.

Son Dakika  Ankara’da TUSAŞ’taki saldırıyı PKK’nin askeri kanadı üstlendi
Yaşam

Son Dakika Ankara’da TUSAŞ’taki saldırıyı PKK’nin askeri kanadı üstlendi

Saldırıda, TUSAŞ'ta kalite kontrol görevlisi olarak görev yapan Cengiz Coşkun, Makina Mühendisi Zahide Güçlü, TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Canbaz, Güvenlikçi Atakan Şahin Erdoğan ile taksi şoförü Murat Arslan’ın hayatını kaybettiği duyurulmuştu.

Rusya yapılanmasında aktif faaliyet gösteren Barı Iusubov’u yakalandı
3. Sayfa

Rusya yapılanmasında aktif faaliyet gösteren Barı Iusubov’u yakalandı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Antalya İl Emniyet Müdürlüğü, PKK/KCK terör örgütünün Rusya yapılanmasında aktif faaliyet gösteren Barı Iusubov’u yakaladı. Detaylar haberimizde..

MİT PKK/YPG’nin sözde sorumlusuna operasyon düzenlendi
3. Sayfa

MİT PKK/YPG’nin sözde sorumlusuna operasyon düzenlendi

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), PKK/YPG’nin sözde sorumlularından Metin Dinç’i nokta operasyonu ile etkisiz hale getirdi. Detaylar haberimizde..

Van annelerine bir aile daha katıldı
Bölgesel

Van annelerine bir aile daha katıldı

Van'da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan ailelerin evlat nöbeti devam ederken, evladını DEM Parti’den isteyen ailelerin sayısı ise bu hafta 36’ya yükseldi.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman Diyarbakır Annelerini ziyaret etti
Bölgesel

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman Diyarbakır Annelerini ziyaret etti

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından kandırılarak dağa kaçırıldığını iddia eden Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Ataman, 3 Eylül 2024 tarihinde annelere "destek" çağrısında bulundu.