İZMİR (İHA) - İEÜ Medical Point Hastanesi Gastroenteroloji bölümünden Prof. Dr. Ahmet Ömer Özütemiz, karaciğer yağlanması rahatsızlığının tedavi edilmezse karaciğer kanserine kadar gidebileceğini söyledi. Özütemiz, “Dünyada obezite, şeker hastalığı artıyor ve artmaya da devam ediyor. Bununla birlikte karaciğerde de yağlanma artıyor. Yağlanmayla başlayan bu süreç karaciğer iltihabını ve karaciğer sirozunu beraberinde getirip hastalık karaciğer kanserine kadar gidebiliyor” dedi.
Karaciğer yağlanması rahatsızlığı son yıllarda hem ülkemizde hem de dünya üzerinde artarak devam ediyor. Karaciğerde biriken yağ zamanla bu organın büyümesine neden olurken, tedavi edilmemesi durumunda ise sonu siroza, devamında da karaciğer kanserine kadar gidebiliyor. İEÜ Medical Point Hastanesi Gastroenteroloji bölümünden Prof. Dr. Ahmet Ömer Özütemiz de bu konu hakkında önemli uyarılarda bulundu. Karaciğer yağlanmasında dünya genelinde büyük bir artış olduğuna vurgu yapan Özütemiz, “Karaciğer yağlanması rahatsızlığı, 21’inci yüzyılın başlangıcındaki en sık rastlanan karaciğer hastalığı olarak göze çarpıyor. Çünkü dünyada obezite, şeker hastalığı artıyor ve artmaya da devam ediyor. Bununla birlikte karaciğerde de yağlanma artıyor. Yağlanmayla başlayan bu süreç karaciğer iltihabını ve karaciğer sirozunu beraberinde getirip hastalık karaciğer kanserine kadar gidebiliyor” dedi.
"Önemli olan erken teşhis"
Siroz hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Ahmet Ömer Özütemiz, “Siroz da karaciğerin kronik bir hastalığıdır. Genellikle çok çeşitli nedenler sonucu gelişen ama aynı sonuca ulaşan klinik bir tablodur. Alkol kullanımına, bağışıklık sistemine, ilaçların yan etkilerine, metabolik doğuştan hastalıklara, bakır ve demir birikimine bağlı gelişebilmektedir. Hastalara çok büyük belirtiler vermez. Daha sonra karında su toplama, sarılık ve kanamalar gibi belirtiler vermeye başlar. Eskiden siroz tedavi edilemezdi. Ancak bugünkü teknolojilerle hastanın tamamen iyileşebildiğini görüyoruz. Önemli olan erken teşhis etmek.” ifadelerini kullandı.
Karaciğer rahatsızlıklarında doktor kontrolünün önemine vurgu yapan Özütemiz, “Şeker hastalarının, ailelerinde hastalık öyküsü olanların, kronik hepatit B hastalarının, alkol kullanan kişilerin mutlaka doktor kontrolüne gitmesi gerekiyor. Kontrolün ardından ortaya çıkan tablo neticesinde bu kontrollerin ne kadar sıklıkta olacağına hekiminiz karar verecektir.” diye konuştu.
Esenyurt Belediyesi ve Esenyurt Kaymakamlığı, "Kanserden korkma, geç kalmaktan kork" sloganı ile kanserle mücadele için kolları sıvadı.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, Türkiye’de tüberküloz oranının sıklığının azaldığını ifade ederek 100 bin kişiden 14’ünde görüldüğünü söyledi.
Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, bebeklerde bazı kalp hastalıklarının doğumdan hemen sonra fark edilemeyebileceğine dikkat çekerek, erken belirtilerin önemini vurguladı.
Göğüs cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, yemek borusu kanserine neden olan faktörleri anlattı.
Elazığ’da kırsal bölgeler ve nüfusu ilçelere mobil kanser tarama aracı ile giden sağlıkçılar, kanser taraması yapıp, erken teşhis ve tedavi için vatandaşları bilgilendiriyor.
1-7 Nisan Dünya Kanser Haftası nedeniyle Şırnak Devlet Hastanesinde Onkoloji Doktoru Murat Talan, kanser hastalığı konusunda farkındalığın artması için açıklamalarda bulundu.
Yorumlar (0)