Dünyada her yıl milyonlarca kişi, tüm ölüm sebepleri içerisinde onuncu sırada yer alan intihar nedeniyle hayatlarına son vermektedir. Buna ek olarak her yıl 15 milyondan fazla intihar girişimi meydana gelmektedir. İntihar, insanın öz benliğine ve varoluşuna yönelmiş bir saldırganlık, yok etme eylemi olup bireyin yaşamına istemli olarak son vermesidir. Başka bir söylemle, hayatına son vermeye karar veren kişinin en etkili yöntemi seçip, kimsenin müdahalesine izin vermeyecek şekilde kendi yaşamına son vermesidir. Hala yaşıyor ise, bu bir intihar girişimidir. Çaresiz kalan kişinin sorunlarından çaresiz ve ümitsiz uzaklaşma ya da bir kaçışı olarak da tanımlamaktadır.
İntihar fizyolojik ya da çevresel faktörlü meydana gelebilir. Fizyolojik faktörler; hormonlar arasında ki dalgalanmalar olarak söylenebilirken, çevresel faktörler; psikososyal tüm olasıklardan dolayı meydana gelebilecek bir durumdur. Bir ruhsal bozukluğa sahip insanların yaklaşık %25-50’si yaşamboyu en az bir kez intihar girişiminde bu-lunmakta, %8-19’u ise tamamlanmış intihar sonucundahayatını kaybetmektedir.
İntiharın sebepleri şu patolojik nedenlere dayanıyor olabilir:
1-Duygudurum bozuklukları: İntihar için önemli bir riskfaktörüdür. Özellikle depresif atak intihar sonucu ölümlerde en sık saptanan tanıdır. Bipolar Bozukluk tanılı bireylerde en sık intihar depresif atak esnasında görülsede, karma atakda da intihar riski manik atağa göre daha yüksektir.
2-Major Depresyon: Major depresyonu olan kişilerde intihar için klinik öngörücü; intihar girişimi hikayesi(amnezisi) yüksek düzeyde umutszluk, yüksek derecede intihar eğilimidir. Major Depresyon hastalarında intihar çoğunlukla ilk atak esnasında meydana gelir ve alkol kullanımı, agresif kişilik özellikleri ile ilişkilidir. Genç yaşlarda, düşük sosyal destek, hastalık ile ilişkili faktörler (şiddetli, tekrarlayıcı), erken başlangıç yaşı,psikotik semptom, melankoli, kronik fiziksel hastalık,daha önce intihar girişimi olması, intihar için aile amnezisi(hikayesi), umutsuzluk, agresif özellikler ve sigara kullanımı risk faktörüdür. Depresif yaşlılarda ise eşlik eden bedensel hastalıklar önemlidir. Olumsuz yaşam olayları ve kayıplar intiharın tipik psikososyal bağlamıdır.
3- Alkol ve Madde Kullanımı: AKB, intihar için ikinci sıklıktaki psikiyatrik tetikleyici durumdur. Psikolojik otopsi çalışmalarında ise AKB oranları %25-50’dir.
4- Kişilik Bozuklukları: Kişilik bozuklukları artan intihar riski ile ilişkili olup ya-şamboyu intihar riski vardır. İntihar girişiminde bulunan kişiler arasında kişilik bozukluğu hemen hemen yarıya yakındır. Kişilik bozukluklu bireylerin %40-90’ı yaşamlarının bir döneminde intihar girişiminde bulunurlar. Ancak kişilik bozukluklu bireylerin yarısı eşlikeden depresif belirtiler nedeniyle intihar etmektedir.
5- Şizofreni: Şizofreni hastalarında intihar riski oldukça fazladır. Şizofreni ve şizoafektif bozukluklu bireylerde intihar ve intihar girişimi esnasında psikotik belirtiler sıklıkla vardır. Ancak halüsinasyon gibi çekirdek şizofreni belirtileri intihar ile fazla ilişkili değildir. Depresyon ve ajitasyon, değersizlik, umutsuzuk gibi belirtiler intihar ile daha fazla ilişki göstermektedir.
İntihar fizyolojik olduğu kadar epigenetiktir(çevresel). Özellikle ekonomik ya da siyasi bunalım dönemleri toplumsal kargaşaya yol açmakta ve toplumsal değerlerde zayıflama görülmektedir. İntihar grafiklerinin bu dönemlerde yükselmesi dikkati çekicidir. İntiharların çoğalmasının asıl nedeni, toplumun yapısında meydana gelen değişikliklerdir. Bu değişikliğin toplum için yararlı ya da zararlı olması önemli değildir. Değişiklikler kişinin hayat şartlarını, etik değerlerini alt üst eder. İntiharların asıl nedeni yeni durumlara uyum güçlükleridir. Schneidman ve Farberovv intiharı sosyal bir olay olarak görmekte ve intihar edenleri 5 gruba ayırmaktadır:
• İntiharı hala yaşadığı şarttan daha iyi bir şarta geçiş olarak kabul edenler. Bu kişiler dayanılmaz bir azap içinde olduklarını, sıkıntılarının tahammül edilmez bir halde olduğunu ve ölümün onlar için bir kurtuluş olduğunu düşünürler.
• Ölümün onlar için şeref kazandırıcı ve uhrevi alemde iyi bir derece kazandıracağı düşünce ve inancında olanlar,
• Ölümleri ile yas ve eleme düşürecekleri kişileri devamlı bir sıkıntı ve suçluluk duygusu ile başbaşa bırakmak isteğinde olanlar veya bu şekilde reddedilmiş bir sevgi ve sempatiyi kazanacaklarına inananlar,
• Bitik, yaşlı, umutsuz olanlar. Toplum içindeki yerini, mevkiini, şeref ve haysiyetini kaybetmiş olanlar,
• Bir akıl hastalığı sebebi ile geliştirmiş oldukları hezeyan ve halusinasyonları sebebiyle intihar edenler.
Peki İntihar Engellenebilir Mi ?
İntihar edecek bir kişi yardım istemeyebilir, ancak bu yardım istemediği anlamına gelmez. İntihar önleme, uyarı işaretlerini tanımak ve ciddiye almakla başlar. Bir arkadaş veya aile üyesinin intihar etmeyi düşündüğünü düşünüyorsanız, konuyu gündeme getirmekten korkabilirsiniz. Ancak intihar düşünceleri ve hisleri hakkında açıkça konuşmak bir hayat kurtarabilir. Çok daha önemlisi ise Psikiyatrik ve Psikolojik yardım almaktır. Terapiler ve terapiyle birlikte ilaç tedavisi ile kontrol altına alanıbilir ve engellenebilir.
Psk. Gürkan AYKUT
Yorumlar (0)