Hatırlanacağı üzere, Hükümet bundan bir müddet önce marketlerde ‘ücretsiz’ poşet alımını yasaklayarak paralı hâle getirmişti… Bundan maksatta hem görüntü kirliliğine neden olan, hem de insan sağlığına zarar veren poşetleri sokak ve caddelerimizden, dükkân, ev ve iş yerlerimizden temizlemekti!
Hükümet şimdi de araçlar da ve direksiyon başında sigara içimini yasakladı ve içenlere para cezâsına çarptırma kararı aldı… Yani önceleri, herhangi bir marketten alış veriş yapan bir müşteriye marketler ücretsiz ve bol bol poşet verirlerken, Hükümetin koyduğu bir yasakla bunu paralı hâle getirmişti! Hükümet yeni aldığı bir kararla da toplu taşıma araçlarından sonra, şimdi de kişilerin kendilerine ait özel araçlarında ve direksiyonları başında sigara içen sürücülere 153 TL para cezası ödeme mecburîyeti getirdi. Ve bu uygulama başladığı gibi, ceza yiyen sürücüler bile oldu.
POŞETLERDEN ÇOK ‘İÇİNDEKİLERE’ BAKMAK LÂZIM
AMA BİZ MAZRUFA DEĞİL, HEP ZARFA BAKIYORUZ!
Hükümetin aldığı ‘paralı poşet’ kararı ilk bakışta yerinde, iyi-güzel bir karar gibi gözükse de yatersiz! Çünkü, poşetlerin, daha doğrusu büyükllü küçüklü dükkânların veya AVM’lerin içindeki giyecek ve kullanılacak eşyalar; özel de bakkalların, genelde de büyük marketlerin içindeki ürünler poşetlerden daha tehlikeli ve zararlı! Çünkü, bir çoğu naylon-plâstik, ya da aliminyum kap içinde oluduğu gibi; içindekilerin de bir çoğu asitli, GDO’lu, NBŞ’li-nişasta bazlı, hormonlu veya katkılı, bu katkılar da insan sağlığına son derece zararlı!
Kısacası ve açıkçası; biz Türk milleti veya hükümeti olarak bir çok konu da olduğu gibi, poşet yasağı konusunda da ferdî davranıyoruz. Yani biz zarfın içindekilerden ziyâde zarfın kendisine bakıyoruz. Daha sonra da bin kere pişman oluyoruz!
‘25 KURUŞLUK BİR POŞET’ DEYİP GEÇMEYİN
Ve BU POŞET KONUSUNU HAFİFE ALMAYIN!
Hâsılı; insanlar marketler de ve benzer yarler de para keselerinin ağızlarını açıyorlar ve kredi kartlarının limitleri tükenene kadar alışveriş yapılorlar! Fakat, bunca paralı alış verişin yanında küçücük bir poşetin para satılmasına acayip sinirleniyorlar ve bu yasağın sahiplerine söylenmedik söz bırakmıyorlar!
Hâsıl-ı kelâm; zamların ard arda geldiği, altın fiyatlarının, enlasyon oranlarının ve döviz kurlarının saat başı yükselip borsanın düştüğü bir devirde insanlar mutlaka bir günâh keçisi arıyorlar ve gördükleri en küçük olumsuzlukları dahî büyütüyor, büyütüyor ve bırakın ülkenin veya dünyanın genel problemlerini, kendi özel problemlerini veya şahsî sıkıntılarını bile iktidarlardan, hükümet ya da bakanlardan veya benzer yetkililerden bilmeye başlıyorlar…
Ve yukarıda da izah etmeye çalıştığım gibi, bir markete bütün parasını yatıran vatandaşlar, 25 kuruşluk bir poşetin parasının kendilerinden alınmasına isyan ediyorlar!
SÜRÜCÜLERE SİGARA YASAĞI TEORİK OLARAK İYİ
FAKAT, ‘PRATİK OLARAK’ UYGULAMASI İMKÂNSIZ
ÇÜNKÜ, VATANDAŞLAR, ‘GEL DE İŞME’ DİYORLAR!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, şahsen sigaraya karşı duyduğu nefretin veya nikotinin insan sağlığına verdiğ zararı düşünmesinden dolayı olsa gerek, bundan birkaç yıl önce kamuya açık olan yerler de ve kapalı alanlar da; artı toplu taşıma araçlarında konan sigara içme yasağı ve bu yasak alanların daha da genişletilmesi yolundaki tâlimatı çok yerinde bir tâlimat idi ve çok ta işe yaradı. Ancak, özel araçların sürücülerene ‘direksiyon başında’ sigara içme yasağı da teorik olarak doğru olsa da, pratiğe dönüştürülmesi; yani sürücülerin, özel araçlarının direksiyonları başında sigara içerken tespit edilmesi ya da belgelenmesi çok zor. Çünkü, en küçük yerleşim biriminden tutun, metropol şehirlere, kara ve ara yollarına varıncaya kadar Türkiye’de milyonlarca araç her an seyir halinde dolaşıyor ve bu araçların sürücülerinden bir çoğu sigara içiyor. O zaman direksiyon başında veya araç seyir halinde iken sigara içen sürücüleri kim tespit edip belgeleyecek ve kim kime şikâyet edecek? Ayrıca, direksiyon başında sigara içen sürücülere kim(ler) ve nasıl ceza kesebilecek?
Ve daha da beteri, bunca hayat pahalılığı ve ağır hayat şartları karşısında ezim ezim ezilen bir dönem de bir çok insan değil sigarayı bırakmak, sigaraya başlıyor ve bir çok tiryâkî de iştiği sigara oranını 2’ye, 3’e katlıyor! Bunun üstüne bir de sigara cezası yerse bunun bütün faturasını Erdoğan’a ya da Partisine keser herhalde!
Hülâsâ-i netice; Kimse ‘tanesi 20-25 kuruş olan bir poşet ile paketi 15-20 lira olan bir sigaradan veya 153 liralık cezadan ne çıkar?’ falan filan demesin! Ve en büyük yangınların bile küçücük bir kıvılcımdan çıktığını unutmasın!’ diyor, herkese ‘peşetsiz ve sigarasız’ saygılar sunuyorum.
ÖLÇÜ KAÇINCA, EN TATLI ŞEYLER EN TATSIZ OLUR
Demokritos
İFRATA VARMAYIP, ÎTİDAL DAİRESİNİ GEÇMEMEK
KADAR GÜZEL BİR ŞEY YOKTUR
Jonh Locke
Yorumlar (0)