Jeofizik Uzmanı Martin Mai, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Martin Mai, iki büyük depremin peş peşe yaşanmasıyla ilgili "Çok sıradışı bir durum. Bu depremlere 'ikili' deriz. İkinci deprem 100 kilometre uzakta oldu sadece. İkinci deprem bir değişime yol açtı ve ikinci fay hattını devreye soktu." dedi.
Türkiye, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depremle sarsıldı. Deprem, Kahramanmaraş'ın yanı sıra, başta Gaziantep ve Hatay olmak üzere, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye, Adana'da etkili oldu. Depremde 7 binden fazla insan hayatını kaybederken binlerce kişi de yaralandı.
Türkiye'de son yüzyılın en büyük felaketi olarak değerlendirilen deprem, yabancı uzmanlar tarafından da yakından takip ediliyor. Depremle ilgili son dakika haberleri ve analizleri peş peşe gelirken yaşanan fay hareketliliğine ilişkin yorumlarını aktaran Jeofizik Uzmanı Martin Mai, "Doğu Anadolu Fay Hatları içerisinde büyük bir deprem beklentisi vardı. Bu iki büyük deprem artçılara yol açtı ve bunlar da hasar verebilir." şeklinde konuştu.
7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremin art arda yaşanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Martin Mai, "Çok sıradışı bir durum. Bu depremlere ikili deriz. İkinci deprem 100 kilometre uzakta oldu sadece. İkinci deprem bir değişime yol açtı. İkinci fay hattı devreye soktu. Jeolojik yapı aktive hale geldi. Çok kötü bir tesadüf." dedi.
Depremden etkilenen bölgede artçıların süreceğini belirten Mai, "Türkiye, çok fazla deprem riskliyle karşı karşıya kalan bir ülke. Bu depremin Türkiye'de eşi benzeri yok. Çok yıkıcı başka depremleri son 10 yılda da gördük. Örneğin Haiti Adası'nda 2010'da oldu. 2011 Japonya depremini hatırlıyoruz. Böyle felaketler her 10 yılda bir gerçekleşiyor. Türkiye'nin 2'li güçlü depremlerle karşılaşması ve hasar alması çok üzücü oldu." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Japonya'daki depremleri kıyaslamanın doğru olmadığını vurgulayan Jeofizik Uzmanı Mai, "Tabi ki Türkiye'deki bina yasalarına hakim değilim ama güncel olduğunu biliyorum. Japonya'daki durum daha farklı diye düşünüyorum.
Japonya'daki büyük depremler genellikle okyanusta oluyor. 1995'te çok büyük bir deprem olmuştu Kobe'de Türkiye'dekine benzer bir yıkıma yol açmıştı. İki ülkenin yapı kültürü de farklı. Beklenen sallanma oranı Japonya'da ve Türkiye'de çok farklı. Türkiye ile Japonya'yı karşılaştırmanın doğru olduğunu düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Yerbilimci/ Prof. Dr Cenk Yaltırak da konuyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Yaltırak şunları aktardı:
Bu ana kriter'e göre bakınca "9 saat gibi çok kısa bir zaman aralığında" 7'nin üzerinde aynı bölgede deprem olduğu bugüne kadar dünyada hiç görülmemiş ve yaşanmamış bir olay. Dünkü yaşanan iki deprem birbirine (30 km) yan yana sayılabilecek bir lokasyonda olmuştur. Bu da bugüne kadar görülmüş bir şey değil. Burada birçok cahil, bilgisiz ve kötü niyetli insan Japonya'daki yaşanan 9 şiddetinde ki depremle bunu ölçüyor. Japonya'daki deprem; kıyıdan 110 km. açıkta, okyanusun 28 km. altında yaşanmıştır.
Bizim depremimiz ise yeryüzüne sadece 7 km. gibi çok çok yakın mesafe de olmuştur. 2. önemli aradaki fark ise, iki depremin arasındaki süredir. Japonya'daki deprem 36 saniye, dünkü yaşanan depremler ise toplamda 103 saniye gibi bugüne kadar yaşanmamış bir uzunlukta sürmüştür. Bu o kadar büyük ve şiddetli bir deprem ki Trabzon'dan Hatay'a (885 km) Eskişehir'den Kars'a kadar (1340 km) büyük bir coğrafyada çok ciddi şekilde hissedildi. Peki bu depremin yıkım gücünü bilmeyenlere nasıl gösterebiliriz? 8 şiddetindeki bir deprem 60 megatonluk bir atom bombası kadar enerji üretir. Dünkü 2 deprem 7.7 ve 7.6 şiddetindeydi. Şu an dünyadaki en güçlü nükleer savaş başlığı sadece 2 megaton! işte bu kadar büyük coğrafyada, bu kadar etkili olmasının sebebi yere yakınlığı ve çok uzun sürmesindendir.
Yani dünkü deprem; 120 megaton güç çıkışı ile tarihte görülmemiş bir enerji boşalmasına sebep olmuştur. (60 en güçlü nükleer bomba gücünde) "2 megaton ne demek, yıkıcı güç olarak ne yapar" sorarsanız; Japonya Nagazaki'ye atılan atom bombası 1.2 megaton gücündeydi. İşte biz dün arka arkaya "tarihte eşi benzeri yaşanmamış devasa büyüklükte" iki deprem yaşadık. Bunları bilelim ve "lütfen paylaşalım" ki insanlar bilgi kirliliğinde dezerformasyona maruz kalmasınlar. Son 200 senede Türkiye'de 13 tane 7'nin üzerinde deprem yaşanmış. İlk defa 9 saat arayla bu kadar şiddetli 2 deprem bu coğrafya da meydana gelmiş.. Daha önce böylesi hiç olmamış, görülmemiş! Bu bir ilk. İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü Başkanı/Carlo Doglioni: "Türkiye, 30-40 saniye içinde üç metre hareket etti! Bu daha önce yaşanmış, görülmüş bir durum değil. Bu o kadar güçlü ve şiddetli bir deprem ki yıkılan binaların hepsi depremin enerji dalga boyunun gittiği yöne doğru yıkılmış. Maraş'ın dağ silsilesinde yaklaşık 40 km'lik bir yarık oluştu. Bu olağanüstü bir durum. Kahramanmaraş'taki depremler o kadar şiddetliydi ki Grönland ve Danimarka'da da hissedildi."
Deprem uzmanı Prof. Dr. Şerif Barış da konuyla ilgili önemli ifadeler kullandı. Japonya'da yaşadığını ve bölgeyle ilgili önemli bilgilere de sahip olduğunu aktaran Barış "Japonya depremleri karanın içerisinde olan depremler değil, dalma batma zonunda şehirden, adadan 120 km uzakta ve derin depremler olduğu için (Türkiye'deki ile) aynı etkiye sahip değiller. " Japonya'da binalar yıkılmıyor efsanesine inanmayın lütfen" dedi.
Japonya'da deprem olduğu zaman öldürmüyor olayı bir kandırmaca. Japon ana karasında olan her deprem neredeyse ölümcül sonuçlar doğurmuş. 1995 ylındaki Kobe şehrine yakın olan 7.0 büyüklüğünde depremde 6 bin civarında kişi ölmüş. 6.6'lık bir başka depremde de 41 kişi ölmüştür
7 ve üzeri şiddetteki depremlerin öldürücü olmama nedeni ise (2015,2021) yıllarındaki gibi japonya depremleri anakara dışında ve yerleşim noktalarına oldukça uzakta oluyor.
Okyanus tabanı kırılması ile anakara kırılması aynı olmuyor, derinlik çok farklı oluyor. Yerleşim noktasında yalnızca tsunami uyarısı veriliyor
Sabah
Yorumlar (0)