Burdur / Tefenni

Ümit Alagöz'den İddialara Sert Yanıt 'Herkesi piste davet ediyorum'

Tefenni Belediye Başkanı Ümit Alagöz, sosyal medyada kendisi hakkında ortaya atılan asılsız iddialara karşı net bir açıklama yaptı. Alagöz, suçlamaların hukuki dayanağı olmadığını belirterek, Cumhuriyet Başsavcılığı'nı resen soruşturma başlatmaya çağırdı.

Tefenni Belediye Başkanı Ümit Alagöz, sosyal medyada hakkında ortaya atılan iddialara sert bir yanıt verdi.

Kamuoyuna hitaben açıklamada bulunan Başkan Ümit Alagöz, kendisine yönelik asılsız suçlamalara karşı durarak, “Çukur bir zihniyete karşı cevap vermek zorunda kaldığım için özür dilerim. Ancak bu iddialar mide bulandıran cinsten,” diyerek tepkisini dile getirdi. Başkan Alagöz, iddiaların hukuki bir dayanağı olmadığını belirterek, konu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen soruşturma başlatması gerektiğini vurguladı.

Alagöz, kendisini siyasi tehditlerle susturmaya çalışanlara karşı dimdik ayakta durduğunu belirtti. Bu tür tehditlerin kendisini korkutmayacağını vurgulayan Başkan Alagöz, “Babam, ölümden öte köy olmadığını çocuk yaşta öğretti bana. İnandığım doğrulardan saparsam, anam sütünü bana haram etsin,” şeklinde konuşarak, kişiliğine yönelik tehditlerin kendisinde hiçbir korku yaratmadığını ifade etti.

Tefenni Belediye Başkanı Ümit Alagöz yaptığı açıklamada, " “Kamuoyuna Saygıyla;
Öncelikle çukur bir zihniyete karşı cevap vermek durumunda olduğum için herkesten özür dilerim.
Bu benim için de çok zor ve eziyet verici bir durum. Lakin derler ya ‘sinek küçük ama mide bulandırır’ diye, işte bu nedenle yalan yanlış yazılara, ithamlara ve iddialara cevap vermek zorunluluğu hasıl olmuştur.
Öncelikle ilgili şahıs hakkında ivedilikle Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen soruşturma açması gerekmektedir.
Çünkü bilindiği üzere bir ilçe Belediye Başkanı hakkında soruşturma izni vermeye yetkili makam bizzat İçişleri Bakanıdır.
Yazılan yazıda benim, ‘Cumhur İttifakı’ Belediye Başkanı olduğum için onlarca soruşturma dosyama izin verilmediği iddia edilmekte, şimdi bağımsız olduğum için bundan sonraki soruşturma dosyalarımdan da nasıl kurtulacağım sorgulanmaktadır.
Hem aklı sıra beni tehdit etmekte, ‘Cumhur ittifakı’ Belediye Başkanı olmadığım için hakkımda soruşturmalar açılacağını, benim hakkımda gereğinin yapılacağını iddia etmekte,
Hem de İçişleri Bakanı’nın kanuna aykırı olarak salt ‘cumhur ittifakı’ Belediye Başkanı olduğum için hakkımdaki soruşturmalara izin vermediğini iddia etmektedir.
Anılan zat, Yargı önünde bu iddiasını ispatlamalı, şayet böyle bir durum var ise İçişleri Bakanı hakkında gerekli soruşturma yapılmalıdır. Yok ispatlayamaz ise de bu zat hakkında gereği yapılmalıdır.
‘Güç zehirlenmesi’ kavramını benim ve Gültekin Başkanım hakkında kullananların, daha koltuğu ısıtmadan neleri hayal ettiğini görünce insanın içini bir gülme almaktadır. Ayrıca güç zehirlenmesi yaşayan bir Belediye Başkanının yeri herhalde asfalt atılan yollar veya Belediye Kademesi olmayacaktır.
Benim her daim alnım ak, başım diktir. Bizler birileri gibi ülkücülükten ve ülkücülerden geçinenlerden olmadık. Zamanında Fetö denen örgütün her kademesine giren militanlarından korkmadım ki şimdi sizden korkayım. Kulakları çınlasın Babam, Ölümden öte köyün olmadığını daha çocuk yaşlarımda öğretti bana. Hele hele şahsımı Belediye Başkanlığı makamı ile tehdit edenlerin beni hiç tanımadıkları ortada. İnandığım doğruda milim saparsam anam sütünü haram etsin bana.
Hakkımda onlarca soruşturma dosyası olduğu ve İçişleri Bakanı’nın da bu soruşturma dosyalarına ‘cumhur ittifakı’ Belediye Başkanı olduğum için soruşturma izni vermediği iddia edilmektedir.
Nedir bu soruşturma konuları?
Mesela bel altı ve aşağılık ithamlarla yargılanıp ceza mı almışım? ( bu arada konudan bağımsız olarak Pelikanların göç vakti gelmiştir. Vatandaşlarımızın duyarlı olmalarını istirham ederim)
Mesela insanları dolandırıp Savcılıklarda ifade falan mı vermişim?
Bir daireyi üç kişiye mi satmışım?
Tüm kamuoyunda ‘dolandırıcı’ olarak mı anılıyorum?
Mesela ben birinin peşinden 6 ay koşup istediğimi yapmayınca o birine kuduz köpek gibi salya mı akıtmışım?
Mesela ben para için şerefimi, haysiyetimi mi satmışım?
Hırsızlık mı yapmışım? Vs.vs.
Parti içi yazılanlarla ilgili tebessüm etmekten başka yapabileceğim bir şey yok. İstifa yazımda da belirttiğim gibi ayrılığın bile bir adabı olur. Bu kadar alçalmış bir zihniyete karşı arkadaşlarımızın adabını korumasını diliyorum. Kötü görülmeden iyinin, ahlaksız olmadan Ahlaklının kıymeti bilinmez.
Ümit Alagöz partisinden istifa etti diye el avuç ovuşturanlar, Ben dün Ülkücü bir Türk Milliyetçisiydim. Bugün de Ülkücü bir Türk Milliyetçisiyim. Yarın da öyle olmaya devam edeceğim. Lakin siz dün kumpasçı, çıkarcı ve iftiracıydınız. Bugün de aynısınız. Görünüyor ki yarın da öyle kalacaksınız.
Son olarak; şahsım ile uğraşmaya karar veren herkesi piste davet ediyorum.
Ha üçü ha beşi. Alayınızı bekliyorum. Saygılarımla." " ifadelerini kullandı.