Varollar Group Şirketleri tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan dava açıklamasının ardından açıklamalar peş peşe geldi.
Varollar Group Şirketleri tarafından yapılan açıklamada, 'Belediye yetkilileri uyuyor mu?' sorusu soruldu.
Yapılan açıklamada Varollar Group şirketleri tarafından şu ifadeler kullanıldı;
Belediyemiz kendilerine tebliğ edilen mahkeme kararını okuyup anlamaktan bile aciz…
Daha önce de defalarca beyan ettiğimiz üzere Fethiye yolu üzerinde Migros’un yanında olan arazimiz ile ilgili olarak Burdur Belediyesi Basın Bürosunun tarafımıza yaptığı davete ilişkin Belediye tarafından taleplerimizin doğru bir uygulama ile değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması halinde yatırımcı takdirinde olarak yapacağımız projelerimizi ilgili birimlere ulaştıracağımızın bilinmesini isteriz. Zira aşağıda da verdiğimiz bilgilerden açıkça görüleceği üzere tarafımızdan verilen dilekçeleri dahi ancak dava yoluyla Belediye’nin yetkili merciine inceletebilen bir vatandaş, bir yatırımcı olarak biz de en kısa zamanda Belediyemizi dava kararına yönelik çalışmaları ivedilikle başlatmasını ve yaşattıkları mağduriyetleri gidermeye davet ediyoruz.
Burdur Belediyesi yaptığı açıklamada bizi yanıltıcı bilgi vermekle itham etmektedir. Ancak bu açıklamaları ile kendilerinin 28.03.2023 tarihinde tebliğ edilen Isparta 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği karardan dahi bihaber oldukları anlaşılmaktadır. Çünkü devam etmekte olduğunu iddia ettikleri dava 13.03.2023 tarihinde karara bağlanmış ve 28.03.2023 tarihinde de tebliğ edilmiştir.
Siz İmar Planını Düzeltmeden Bizim O Alana Bir Plan Veya Proje Sunmamız Mümkün Değil
Ayrıca şunu da vurgulamak istiyoruz ki bizim dava açtığımız yer özelinde ana imar planlarında fahiş hukuka aykırılıklar olduğu için imar planları düzeltilmeden o alanda inşaat yapılabilmesi mümkün değildir. Belediye Basın Duyurusunda yer alan hastane ve okul konusunda başvuruda bulunmadığımız yönündeki iddiaları ile kendi yaptığı hukuka aykırı işlemlerin üstünü örtme çabası içine girmiştir. Hâlbuki imar planları düzeltilmeden ve mağduriyetimiz giderilmeden bizim o alana bir plan ya da proje sunabilmemiz mümkün değildir.
Burdur iline çakılacak her bir çivi ilimize yapılan bir yatırımdır, Burdur halkına hizmet ve istihdam kaynağıdır. Şu durumda Belediyemiz bu olayları bir çekişme içine sokmak yerine üstüne düşen görevlerini yerine getirerek ve sağduyulu bir biçimde ele alarak çözüm odaklı çalışmalıdır.
Gelelim konunun başka bir boyutuna geçtiğimiz günlerde Burdur Belediyesi tarafından talihsiz bir açıklama yapıldığına şahit olduk. Öncelikle asıl ve varlık amacı vatandaşa hizmet olan Belediye gibi bir Kamu Kurumunun bir vatandaşı bir iş adamını hedef alarak “Hodri Meydan Diyoruz” Başlığıyla açıklama yapmasının doğru olmadığını düşünüyoruz, zira Burdur Belediyesi Başkanlığı bizim hasmımız veyahut rakibimiz değildir, Burdur Belediyesi ve çalışanları ile herhangi bir sorunumuz yoktur. Ne yazık ki şahsi husumet güden ve yaptığı hataların ortaya çıkmaması için gerek Belediye içinde gerek Belediye dışında insanları yanlış bilgilendiren ve yanlış yönlendiren birkaç Belediye çalışanı bu durumu yaratmıştır. Ancak ilimizin İmar Planında yapılan yanlışlıklar hukuki anlamda tescillenmiştir. Keşke Belediyemizin yöneticileri ve imar bölümü çalışanları bizi bu yola sevk etmeseydi.
YANILTICI BEYAN OLDUĞU İDDİA EDİLEN GELİŞMELER VE KARARLAR
Burdur Belediyesi Basın Bürosu tarafından bir heyecana kapılarak yapılan bu duyuru yerine öncesinde açıklamamızın içeriğinin, evveliyatının ve bahsi geçen davalar ve kararlarının incelenmesi suretiyle Belediye Başkanlığı’nın yetkili makamından mevcut durumu açıklayan bir duyuru okumayı arzu ederdik.
Konu hakkında gerçek bilgiye ulaşmak isteyen kıymetli hemşerilerimize konunun aydınlanması açısından en anlaşılır şekilde bir bilgilendirme yapalım,
- 03.02.2021 tarihinde Belediye Meclisi Başkanlığı’na hitaben İmar Planındaki haksızlıkların ve mağduriyetlerin giderilmesi için İmar Planı Revizyonu talep ettiğimiz bir dilekçe verdik. 60 gün içerisinde Belediye Meclisi’nde görüşülerek karara bağlanması gereken talebimizin,
- 16.04.2021 tarihinde Meclis’te dahi görüşülmeden ve yetkisiz bir makam tarafından reddedildiğini bildiren yazı, Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Hasan Duygulu imzası ile tarafımıza gönderildi. Bu durum üzerine,
- 29.05.2021 tarihinde Isparta 1. İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Davamızda bizim dilekçemizin ve talebimizin Belediye Meclisi’nde görüşülmesi gerektiğini, dilekçemizi reddeden makamın bu hususta yetkisiz olduğunu belirttik.
- 30.11.2021 tarihinde Isparta 1. İdare Mahkemesi 2021/791 E. Sayılı dosyada dilekçemiz hakkında Meclis tarafından karar verilmesine hükmetti. Bu karar neticesinde, revizyon talepli dilekçemizin,
- Burdur Belediyesi Meclisi’nin 05.01.2022 tarihli görüşmesinde 2022/19 Karar numarası ile İmar Komisyonu’nda görüşülmesine karar verildi. İmar Komisyonu 1 olumlu 1 olumsuz oyla sonuçlandı. Bunun üzerine,
- 02.02.2022 tarihli Belediye Meclisi görüşmesinde ise 2022/37 Karar numarası ile dilekçemizdeki revizyon talebinin reddedilmesine karar verildi. Böylece tekrar haklarımızı yasal yollarla arama gereği hâsıl oldu ve
- 17.03.2022 tarihinde bahsi geçen bu karara ve 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planının iptaline yönelik Isparta 2. İdare Mahkemesinde dava açtık.
- 17.11.2022 tarihinde dava konusu alanda Burdur Belediyesi İmar Müdürü, mahkeme ve bilirkişi heyeti ve dava taraflarının avukatları eşliğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı.
- 13.03.2023 tarihli Isparta 2. İdare Mahkemesinin 2022/314 E. Ve 2023/164 Karar numaralı kararı ile de davaya konu ettiğimiz imar planlarının iptaline karar verildi.
Hatta Belediye’nin basın duyurusunda yalanladığı mahkeme kararının gerekçesinde:
“ Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde dava konusu parsellerin bulunduğu alanda revizyon plan yapımında plan bütünlüğü açısından İmar Mevzuatına uygun bir planlama sürecinin işletilmediği, yine 18. Madde imar uygulaması yapılmaksızın yakın çevredeki parsellerde plan değişikliği yapıldığı, dolayısıyla bu durumun bölgede plan ve uygulama bütünlüğünü bozduğu, böylece plan revizyonları ile öngörülen sosyal ve teknik alt yapı standartlarının olumsuz etkilendiği gibi alan bütününde ve bireylerin faydaları arasında da bir denge kurulamadığı, eşitlikçi bir yaklaşım sergilenemediği bahsi geçen davacı parselleri için imar planında öngörülen kararların gerek kullanım gerekse yapılaşma koşulları açısından komşu parsellerle farklılık bulunduğu, bu bağlamda uyuşmazlık konusu planların davacının parsellerinin bulunduğu bölge özelinde ihtiyaca cevap vermediği anlaşılmakta olup, daha geniş bir bölgede revizyon imar planı yapılması gerektiği sonucuna varıldığından davaya konu işlemlerde hukuka uyarlılık bulunmamıştır.” Şeklindeki hususlar vurgulanmıştır.
Tüm süreci ve karar metinlerini bu kadar şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşabilme cesaretimiz, halen tarafımıza itham edilen rant arayışında olmadığımızın bir kanıtıdır. Bu karar ile tarafımızca rant talep edilmediği aksine herkesle eşit uygulama istediğimiz ve Anayasal hakkımızı aradığımız aleni şekilde ispat edilmiştir. Bu konu ne bir siyasi malzeme ne de kişilerin reklam çabasına malzeme edilebilecek bir konudur.
Belediye yaptığı açıklamalarda konuyu esas ve temel noktasından uzaklaştırarak ve yine yanlış algı oluşturacak cümleler kurarak imar planlarını iptal eden mahkeme kararını itibarsızlaştırmaya çalışmakta ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmektedir. Kaldı ki kazanılmadığını iddia ettikleri mahkeme kararları alenidir, halka açıktır, gerekirse tarafımızca kamuoyuyla da paylaşılabilir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur…
Yorumlar (0)