ABDURRAHİM KARAKOÇ
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının en önde gelen şairlerindendir. 1932-2012 yılları arasında yaşadı. Kahramanmaraş-Elbistanlıdır.
Şair bir aileden gelmektedir. Babası ve üç kardeşi şairdir. İlkokuldan sonra okula gitmedi. Ama buna rağmen son nefesine kadar okumaktan ve yazmaktan geri kalmamıştır.Şiirleri son yüzyılın en başarılı “Halk Şiiri” örneklerini teşkil eder.
Şiir kitapları baskı üstüne baskı rekorları kırdı.
27 Mayıs Darbesi başta olmak üzere toplumda yaşanan çarpıklık ve haksızlıklara karşı yazdığı taşlama tarzı şiirleriyle ünlüdür. Ayrıca aşk ve sevgi temasını da işleyen birçok şiiri vardır.
Hasan’a Mektup, Unutursun Mihriban’ım, Tohtur Bey, Hakim Bey, Mihriban gibi şiirleri dilden dile dolaşmaktadır.
Yazdığı yazılar ve şiirlerinden dolayı otuzdan fazla mahkemeye çıkmış hepsinden beraat etmiştir. Bu davaların hiçbirinde avukat tutmamıştır.
Kısa bir süre siyasete girmiş ve Büyük Birlik Partisi’nin kuruluş çalışmalarına destek vermiştir. Siyaseti bırakırken de “Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım, “ demiştir.
Belediye muhasipliği görevinden 1982 de emekli olduktan sonra 1985- 2012 yılları arasında gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştır.
Şairliğine tipik birer örnek oluşturan iki şiirini köşemize alalım:
Günümüzün yalancı, iki yüzlü, dönek siyasetçilerini ve zalim bürokratlarını pervasızca eleştiren bir şiirinde şöyle der:
KONFEKSİYON ŞİİR
Sekiz saat müşrik, bir saat dindar
Ötede sevecen beride kindar
Riyada melektir, esasta mundar
Her kalıba hazır mıdır? Bilemem…
Çıkmış azametle âli makama
Köle midir vezir midir? Bilemem…
Sokmuş kafasını kirli rakama
Münafık mı, hızır mıdır? Bilemem…
Kavgası değişir cengi değişir
Bir inancı bir ahengi değişir
Lezzeti kokusu rengi değişir
Ayran mıdır bezir midir? Bilemem…
Hamisi Firavun, dayısı Nemrut,
İyinin iyisi yediği armut
Merkezde kul köle taşrada haydut
Uşak mıdır, nazır mıdır? Bilemem…
Toplumsal taşlama örneği bir başka şiirinde de şunları söyler:
VASİYET
İlaç olsa içme düşman tasından
Sakın taş attırma dost arkasından
Kim iki yüzlüyse tut iki yakasından
Bir yüzüne bir de canına tükür.
Millet parasından verdirme parsa
Edirne’den Van’a, Muğla’dan Kars’a
Nerede bir sahte kahraman varsa
Bir resmine bir de şanına tükür.
Kesmekle kırılmaz cömerdin eli
Yiğidin adına eklerler deli
Baban olsa bile Allahsız ölü
Bir ruhuna bir de sinine tükür
Bırak hesabını ölüm kalımın
İnanmışa zulmü ne ki zalimin
Mânâyı reddeden sözde âlimin
Bir ilmine bir de fenine tükür.
2024
Ramazan Canural'ın 'Diyalog nerenize batıyor?' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Abdurrahim Karakoç! ' adlı köşe yazısı... Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının en önde gelen şairlerindendir. 1932-2012 yılları arasında yaşadı. Kahramanmaraş-Elbistanlıdır. Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Münafıklık çetin ve çetrefilli bir iş' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Hala kirada oturuyorum ve halimden şikayetçi değilim' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Seçim sürecinde yaşadığımız bazı gerçekler' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Bayrama girerken...' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Yaşanmış renkli seçim anıları' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Komşu bahçede ani bir feryat ve...' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Seçimler yaklaşırken' adlı köşe yazısı. Ramazan Canural'ın duygu ve düşüncelerini anlatan bu yazıda, iyimserlik ve kötümserlik arasındaki iç çatışmaya tanık oluyoruz. Yazar, projelerini ve "Kızıl Elma" hedefini paylaşırken, seçim yorgunluğu ve yaşın ilerlemesi gibi endişelerini de dile getiriyor. Devamı
Yorumlar (0)