6 Şubat depreminin yıl dönümü dolayısıyla Alanya Üniversitesi Şebnem Köseoğlu Konferans Salonu'nda "Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Tedbirler" konulu bir konferans düzenlendi. Etkinliğe, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Eren Uçkan konuk olarak katıldı. Uçkan, "Mevcut deprem tehlike haritaları sadece karadaki fayları dikkate almaktadır. Ancak tarihsel ve güncel veriler, denizdeki fayların da dikkate alınması gerektirdiğini göstermektedir" dedi.
Konferans, Alanya Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Öğretim Görevlisi Yasin Küçükarıkan'ın açılış konuşmasıyla başladı. Küçükarıkan, "6 Şubat 2023'te ülkemizi derinden etkileyen bir afet yaşadık. Deprem, ülkemizin en önemli doğal afetlerinden biridir ve hepimizin bu gerçeğe karşı daha bilinçli olması gerekmektedir" diyerek farkındalığın artırılmasının önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Muhittin Eren Uçkan da konferansta, "Türkiye'de Deprem Tehlikesi ve Bölgesel Depremsellik", "Geçmiş Depremler ve Altyapı Hasarları", "Deprem Mühendisliği Açısından Değerlendirmeler" ve "Risk Azaltma Yöntemleri" başlıklarında kapsam lı bilgiler paylaştı. Haritalar üzerinden Türkiye'nin deprem risk haritasını inceleyen Prof. Dr. Uçkan, özellikle 1999 Kocaeli depreminde kırılan fay hatları ve 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler üzerine teknik analizler sundu.
Doğu Anadolu Fay Hattı'nın sol yanal atımlı bir fay olduğunu belirten Uçkan, 600 km uzunluğunda bir kırılma meydana geldiğini ve bu büyük felaketin 156 bin binanın ağır hasar almasına, 500 bin hanenin etkilenmesine yol açtığını vurguladı. Depremin altyapı sistemlerine de büyük zarar verdiğini belirtti. Prof. Dr. Uçkan, "Mevcut deprem tehlike haritaları sadece karadaki fayları dikkate almaktadır. Ancak tarihsel ve güncel veriler, denizdeki fayların da dikkate alınması gerektirdiğini göstermektedir. 2021'deki Sisam depremi, denizdeki bir fayın Çanakkale ve İzmir gibi kara alanlarında oluşturabileceği etkileri ortaya koymuştur ve bu Alanya için de bir örnek teşkil edebilir" dedi.
Depremden korunmada bina güçlendirme ve sismik yalıtımın önemine dikkat çeken Uçkan, "Sıvılaşma veya zemin göçmeleri nedeniyle pek çok bina hasarsız şekilde toprağa gömüldü ya da yan yattı. Yıkılan binaların sadece yüzde 3.1'i 1999 sonrası inşa edilmiştir. Taşıyıcı sistem düzensizliği, niteliksiz malzeme kullanımı ve rijit olmayan döşeme sistemleri ciddi hasar gördü" ifadelerini kullandı. 2010 sonrası inşa edilen hastanelerin büyük oranda ayakta kaldığını ve sismik yalıtım sistemlerinin afetlere karşı etkili bir çözüm sunduğunu belirten Uçkan, deprem bilincinin artması ve yapı denetim sistemlerinin daha etkin hale getirilmesi gerektiğini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Yorumlar (0)