Abdurrahman Taş'ı anarken anlamak

Bucak halkının sevgisini kazanan, öğrencilere ve ihtiyaç sahiplerine yardım eden Abdurrahman Taş, Bucak'ta toprağa verildi. Yeğeninden duygulandıran yazı...

Abdurrahman Taş’ı Anarken Anlamak [Yeğeni Yazdı]

Her nefis ölümü tadacak olmakla birlikte, bazı nefisler ölümleriyle insanların zihninde uhrevi bir tat bırakıyor. Onun vefatı da bu kabilden olsa gerek.

26 Kasım 2023 öğle ezanına doğru, ahirete giden yolculuğunda dünya durağından ayrıldı Abdurrahman Taş. Kendisinin ayrılmış olduğu durakta boş kalan koltuklara, onu ve onun hatıralarını anmak, yad etmek, dua etmek için gelenler, onu anarken aynı zamanda bir nebze daha anlamaya da vesile oldular. Zira kendisinin bir derya olduğu, kıymetinin ise kameti ölçüsünde bilinmediğine şahitlik eden çok. Vefatı onu anarken anlamaya yarayacak noktalarla dolu. Abdurrahman Taş, yaşamı anlaşılmasına yetmeyecek derinlikte.

Bir Öğretmen

Akrabası olmama rağmen, vefat haberini ilk önce yakınlarımdan değil, on yıllar evvel Bucak Anadolu Lisesinden mezun ettiği, şu an Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde öğretim üyesi olan bir meslektaşımdan alıyorum. Vefatını haber sitesinde, hayata gözlerini yumduktan dakikalar sonra yapılan haberden öğrenmiş. Haber başlığı ve haber kapağının ne kadar da doğru olduğunu ispat ediyor: “Bucak'ta eğitim camiasının acı günü, Abdurrahman Taş hayata gözlerini yumdu. Bucak’ta birçok öğrencinin hayatına dokunmuştu. Eğitim camiasını hüzne boğdu.”1 Öğrencileriyle kurduğu bağ o kadar kuvvetli ki, aradan geçen yıllar o bağı gevşetemiyor. Telefonun ucundaki titreyen ve ağlamaklı olan ses, akrabası olmamasına rağmen, “Başın sağ olsun.” demek yerine “Çok üzüldüm, başımız sağ olsun.” diyor. O hayatını öğrencilerine adamış değil, öğrencileri için bir hayat yaşamış gibi. Abdurrahman Taş, bir öğretmen.

Bir İyilik Gönüllüsü

Cenazesi Bucak Hacı Sarılar Mezarlığına getiriliyor önce. Hemen ardından, tedavisi olumlu sonuç verdiği için kendisini Isparta Şehir Hastanesinde görmeye giderken, yolda vefat haberini almış eşi, kızı ve damadı arabayla geliyor. Hastanede iken yaklaşık bir hafta önce gerçekleştirdiğim ziyarette, “Hiç plan yapmam. Ne zaman ne olacağını bilemezsin.” dediğini hatırlıyorum. Eşi Fatma Taş, bir taraftan ağlarken diğer taraftan “Bucak’ın iyilik meleği öldü.” diyor. Abdurrahman Taş, bir iyilik gönüllüsü.

Bir Kurucu Müdür

26 Kasım 14:30 sularında akrabaları Hacı Sarılar Mezarlığı Bucak Belediyesi Mezarlıklar ve Defin İşleri Müdürlüğü binasında toplanmış durumda. Sala ve akabindeki cenaze anonsunda babasının ve kendisinin ismi dışında ne denilsin diye konuşuluyor. Abdurrahman Taş denince kendisiyle özdeşleşmiş bir Devlet kurumu, Bucak Anadolu Lisesi ibaresi geçmek zorunda. 20112 yılında Bucak Anadolu Lisesinden ayrılması ve hemen akabinde emekli olmasına rağmen “Eski Bucak Anadolu Lisesi Müdürü” mü yoksa “Bucak Anadolu Lisesi Müdürü” mü denilsin, karar verilemiyor. “Eski” kelimesinin kullanılmasına, Bucak Anadolu lisesinden mezun ettiği yeğeni karşı çıkıyor. Bucak Anadolu Lisesi ile kendisi o kadar özdeşleşmiş, ruhu liseye o kadar işlemiş ki eski denilmesi yakıştırılamıyor. Bucak halkının da desteğiyle Bucak Anadolu Lisesinin yapımında harcanan emekleri ve verilen yoğun mesaiyi defalarca kendisinden dinledim. Okulun açılış tarihi ile müdür olarak göreve başladığı tarih, günü ayı yılına aynı: 29 Temmuz 1993. 18 yıl müdürlük vazifesini yürüttüğü Bucak Anadolu Lisesinin başarılı, eskimez, kurucu müdürü. Abdurrahman Taş, bir lise müdürü.

Abdurrahman Taş Demek Bucak Anadolu Lisesi Demek

Sala akabindeki cenaze anonsunda, yine de karışıklık oluşturmaması adına “Eski Anadolu Lisesi Müdürü” denilmesi kararlaştırılıyor. “Anadolu Lisesi eski müdürü” değil de “Eski Anadolu Lisesi müdürü” denilmesinde de ince bir nükte var. Sanki onun kurucu müdür olarak Liseyi eğitim-öğretime başlatmasından neredeyse tam on dokuz yıl sonra, 27 Temmuz 2022 tarihinde “Anadolu Lisesi Binasının hurda bedeli karşılığı yıkım işi”3 adıyla yıkım ihalesi yapılması ve Kasım 2023 itibariyle Lise binasının yıkılarak tamamen ortadan kaybolmasına işaret eder gibi. Damadı bu denk gelişi, “Lisesi yıkıldı, kendi de yıkıldı.” diyerek ifade ediyor. Abdurrahman Taş demek, Bucak Anadolu Lisesi demek.

Bir Fikir Adamı

Vefat anonsunda kararlaştırılması gereken bir husus da cenaze namazının günü ve saati oluyor. Yakınları içerisinde defnin hemen aynı gün yapılmasını da bir sonraki güne bırakılmasını da düşünenler var. Ancak onun yaşarken katıldığı cenazelerde namazın abdest almakta, koşmakta olanlar için bile birkaç dakika dahi geciktirilmesine, sahabe-i kiramı örnek göstererek karşı olduğunu, definde acele edilmesi gerektiğini savunduğunu bilenler, “kendisi defninin hemen yapılmasını isterdi” diyorlar. Bunun üzerine defnin yetişeceği en yakın zaman belirleniyor. “Dedemi bu kadar erken kaybedeceğimi bilsem, onunla daha fazla vakit geçirirdim.” diyen torununa, “Dedenin en büyük mirası fikirleridir. O ölümünden sonra da fikirleri ile sana yön verebilir” diyorum. Torunu, “Doğru diyorsun. Cenaze namazına dahi vefat etmiş olmasına rağmen kendi karar vermedi mi.” diye cevap veriyor. Abdurrahman Taş, vefatından sonra da kişilere ve olaylara yön verebilecek bir fikir adamı.

Sadeliğe Dost, Gösterişe Düşman

26 Kasım 15:00’da Bucak’ta merkezi sistemle okunan salanın ardından şu anons duyuluyor: “Konak Mahallesinde, merhum Mehmet Taş oğlu, Eski Anadolu Lisesi Müdürü, Emekli öğretmen *Abdurrahman Taş(70)* vefat etmiştir. Cenaze namazı saat 17'de Çavuşlar Mezarlığında kılınıp defnedilecektir.”4 Cenaze namaz tarihinin belirlenmesi ve duyurulmasından yaklaşık iki saat sonra, babası Mehmet Taş’ın ayak ucuna defnedilmek üzere Çavuşlar mezarlığı önünde toplanılıyor. İki saat çok kısa bir süre olmasına rağmen, namaz oldukça kalabalık. Gelen cemaati imamın arkasında kalan alan almadığı için tabutu üç defa kıble tarafında öne doğru ilerletilerek alan genişletiliyor. Cenaze namazının bir gün sonraya ertelenmesi durumunda, bunun en az üç-beş katı kişinin bulunacağında tüm yakınları hem fikir. Ancak kendisinin nümayişi ve gösterişi sevmediği bilindiği için, bu seçenek akla dahi getirilmiyor. Abdurrahman Taş, sadeliği ve samimiyeti seven, gösterişe düşman birisi.

Gönlü Güzel Bir İnsan

Cenaze namazını Burdur Yeşilova-Çeltikçi, Antalya Manavgat, Erzurum Pazaryolu gibi Türkiye’nin çeşitli ilçelerinde müftülük yapmış, Isparta İl Müftü Yardımcısı, amca oğlu Halil Taş kıldırıyor. Namazın öncesinde cemaate yönelttiği “Herkesin birbirine hakkı geçmiş olabilir, bu nedenle hakkınızı helal eder misiniz?” sorusuna, hep bir ağızdan “Helal olsun!” deniliyor. O an, vefatına neden olan hastalık sebebiyle hastanede yatarken ölme ihtimalini daima göz önünde bulundurduğu için, ziyaretine gelen kardeşine defalarca söylediği: “Herkese söyleyin, herkese hakkımı helal ettin. Hatta bana şu kadar kötülüğü dokunan şu şu şu kişilere dahi hakkımı helal ettim. Kimsenin bende hakkı yoktur.” sözü aklıma geliyor. Abdurrahman Taş, kalbinde kimseye karşı bir kin bulundurmayan, “Allah’ın ahlakıyla ahlaklanınız.” sözüne mazhar olmuş birisi. Hem affedici hem de affetmeyi seven bir insan.

Saygınların Saygısına Sahip

Cenazesinde birçok saygıdeğer kişi ile birlikte yetiştirdiği öğrencilerinden Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar ve Bucak Belediye Başkanı Emrullah Ünal’da bulunuyor, kabrine toprak atıp dua ediyor, yakınlarına taziye veriyor. 5 dönem Burdur Milletvekilliği yapmış Bayram Özçelik ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde iki dönem Rektörlük yapmış, 28. Dönem Burdur Milletvekilliği görevini sürdüren Prof. Dr. Adem Korkmaz, Abdurrahman Taş’ın akademisyen kardeşini; 27. Dönem Burdur Milletvekili Yasin Uğur, Abdurrahman Taş’ın öğretmen evladını; 28. Dönem Burdur Milletvekilliğini sürdürmekte olan Mustafa Oğuz, Abdurrahman Taş’ın damadını bizzat arayarak taziyelerini ve üzüntülerini iletiyor. Ve daha niceleri… Abdurrahman Taş, Burdur ve Bucak’ın sevilen ve sayılan, başarılı yüzlerinde de izi olan bir kişi.

Bucak’ın Sevgisine Mazhar

Defnin ardından taziye evine geçiliyor. Üç gün süren taziyenin bugün son günü. 28 Kasım 2023 tarihine kadar, taziye çadırı bir an bile boş olmuyor. Saat sabah 10:00 civarı başlayan taziyeler, akşam 23:30’a kadar sürüyor. Üç gün boyunca, taziye evinde kardeşleri, evlatları, gelini, damatları, yeğenleri, enişteler ve yengeler istisnasız hep orda. Tüm yakınları iş ve meslekleri, yaşadıkları il ne olursa olsun, taziye evinde bulunmayı bir an bile ihmal etmiyor. İstanbul’da çalışan yeğenleri özel olarak taziyesinde bulunmak için Bucak’a geliyor. Onların dışında gün boyu sevenleri ve tanıyanları taziye için gelip gidiyorlar. Erkek kısmında taziyenin kabul edildiği 13 saat boyunca, sürekli sirkülasyona, gelenlerin gitmesine, yenilerin gelmesine, dışarıdaki -2 ile 10 derece arasında değişen şiddetli soğuğa ve kendisinden hiç kimsenin menfaati kalmamış olmasına rağmen, taziyede akrabalarına ek olarak her dakika en az yirmi kişi bulunuyor. Bu sayı zaman zaman yüzlere çıkıyor. İlk günden bir çadır yetmiyor, mecburen ikincisi ekleniyor. Abdurrahman Taş, akrabaları, Bucak halkı ve tanıdıkları tarafından oldukça sevilen ve vefa gösterilen bir kişi.

Bir Lider

Taziye çadırında onunla ilgili anıları olanlar bir bir hatıralarını yad ediyor. Müdürlüğünde görev yapmış bir öğretmen, onun müdürlüğü mesai kavramıyla bağdaştırmadığını, çalışma saatini 17:30’da, haftayı da Cuma gününde bitirmediğini; çok vakit akşam saatlerinde ve hafta sonlarında da okulda olduğunu, bu özelliği kendilerine de geçirdiğini ve öğretmenlerini daima muhafaza ettiğini anlatıyor. Onlara daima “Okula gelen öğrenci, eksi ile değil her zaman bir fazla ile buradan ayrılsın” diye hatırlattığını aktarıyor. Bir başkasını dinlerken Müdür odasına izinsiz girerek hırsızlık yapan bir öğrencisini tespit ettiğini, olay önceden adli mercilere intikal etmiş olduğundan küçük yaşta bilinçsiz davranan öğrencisini korumak ve ona ileriye yönelik zarar gelmesini engellemek için, sonradan böyle bir olayın yaşanmadığını söylediğini, onunla özel olarak ilgilendiğini ve şu an o öğrencinin başarılı, topluma faydalı bir insan olduğunu öğreniyoruz. Abdurrahman Taş, insan tüketen değil, insan üreten; bireyleri dönüştürebilen bir lider.

İyi Bir Baba

Taziyeye gelenler içerisinde genci de var yaşlısı da. Evlatlarının mesai arkadaşları da grup grup taziyeye iştirak ediyor. Oradan evlatlarının da arkadaş camialarında ne kadar sevildiğini anlıyorum. Abisinin söylediği “Bir insan, iyi birisi olduğunda, onu değil, onu yetiştireni tebrik etmek lazım.” sözü kulaklarımda yankılanıyor. Torununun okuldaki arkadaş ve öğretmenleri dahi taziyeye iştirak ediyor. Abdurrahman Taş, hayırlı evlatlar yetiştirmiş bir kişi.

Camilere Dost

Vakit namazlarında ezana müteakip taziyeye ara verip Mehmet Akif Camiine gidiyoruz. Gözlerim, “yoğun bakımda iken göz ile de olsa namazlarımı kılmaya çalışıyorum. Namaz kılınca çok rahatlıyorum.” diyen, sürekli namazlara gelmeye çalıştığı mahalle camisinde kendisini arıyor. Hastaneye yoğun bakıma kaldırıldığı hafta, Ayasofya Camisinde bir kere olsun namaz kılmak için İstanbul’a gidip geldiğini, Ayasofya’da, Büyük Çamlıca Camisinde namaz kıldığını biliyorum. Abdurrahman Taş, camilere, Milli ve Manevi değerlere sahip birisi.

Sıra Dışı Bir İnsan

Taziye ziyaretlerinde aralıklarla muhakkak Kur’an okuyan, dua eden bir kişi oluyor. Kimi imam kimi çocuk kimi hoca kimi ise dindar halktan Müslüman kimseler. Hastanede iken “Bana dua edin. Dua edildiğinde hissediyorum, ferahlıyorum.” dediği gibi, alem-i berzahta da okunan Kur’an ve dualardan faydalandığını anlıyorum. Dua edip Kur’an okuyanlardan birisi, Kocaaliler Beldesinde imam olduğunu, Abdurrahman Taş’ın hem onu hem de onun oğlunu yedişer sene okuttuğunu, taziyeye dua etmek için özel olarak geldiğini söylüyor. Kasım sonu soğuklarında, yürümekte zorlanan kişiler dahi taziye çadırına geliyor. İki büklüm olmuş yaşlı amcaları görüyorum. Arabadan inme gücünü dahi bulamamasına rağmen, çadıra yanaştırılan arabadan baş sağlığı dileklerini ileten ihtiyarlar var. Akrabaları olarak şunu itiraf etmek zorunda kalmadığımız bir an bile olmuyor: “Seveni, sayanı ne kadar çokmuş. Bu normal değil.” Bina komşusu, “<Komşu ağaçlarımdaki meyvelerden istediğin kadar ye.> diye Abdurrahman’a defalarca söylememe rağmen, bir meyve yese, beni görür görmez, <komşum bir tane meyve yedim hakkını helal et.> diye muhakkak söylerdi.” diyor. Her gelen onunla ilgili ibretlik hatıralarından bahsediyor. Taziyesi de kendisi gibi sıra dışı. Abdurrahman Taş, sıra dışı insan.

Kaynaklar:

[1] NNC Medya, https://www.nnchaber.com/bucak-ta-egitim-camiasinin-aci-gunu-abdurrahman-tas-hayata-gozlerini-yumdu

[2] Bucak Anadolu Lisesi, https://bucakanadolulisesi.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/15/03/300302/icerikler/okulumuzun-tarihcesi_165442.html?CHK=2d887f52e4098fe57cdf4ce47f7ae866

[3] Burdur İl Özel İdaresi, http://www.burdurozid.gov.tr/burdur-bucak-anadolu-lisesi-binasi-hurda-bedeli-karsiligi-yikim-isi-ihale-ilani

[4] Bucak Belediyesi, https://www.bucak.bel.tr/vefat-ilani/Abdurrahman-TAS/11944/

Abdurrahman TaşBurdur son dakikaTürkiyeBurdur

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.