BAŞKAN ERCENGİZ’DEN SERT ÇIKIŞ: “ASBEST” TARTIŞMASINA CEVAP VERDİ

Son yıllarda ülke genelinde ekonomik bunalımdan dolayı meydana gelen intihara bağlı ölüm oranının kansere bağlı ölüm oranlarından daha yüksek olduğuna dikkat çeken Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, doğada bulunan Asbest mineralinin ancak yoğun miktarda solunması sonucu kansere yol açtığını, Türkiye genelinde içme suyundaki asbestin kansere yol açtığına dair ise hiçbir kanıt olmadığını belirtti.

AKP Belediye Başkan Adayı Deniz Kurt’un Burdur’daki içme suyu borularının asbestli olduğu iddialarına sert tepki veren Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz “Her zaman yaptıkları gibi insanları paniğe, korkuya sevk eden AKP zihniyetinin Burdur Belediye Başkan Adayı yine bilimden uzak söylemlerle kendinin bilgisiz olduğu konularda otorite gibi söz söylemiştir” dedi.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, konuya dair hiçbir bilgisi olmayan AKP Belediye Başkan Adayı Deniz Kurt’un asbest hakkındaki açıklamalarına da bilimsel kaynaklarla cevap verdi. Asbest’in doğal bir mineral olduğuna dikkat çeken Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz “Asbest: Beyaz toprak olarak da bilinen, yeryüzünün toprak örüsünde de, suyun içinde de doğal olarak bulunan lifsi bir mineraldir ve 3000 den fazla endüstri sahasında kullanılmaktadır. Suyun içerisinde bulunan asbest lif miktarı litrede 200.000 birime ulaşabilir. Bu kaçınılmaz temas nedeniyle her insan günlük yaşamda asbest ile temas eder. Burdur şebeke suyunun dağıtımında bazı hatlarda beton borular bulunmaktadır. Ancak bunların asbest içerdiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Bu bilimsel veriler ışığında asbestin suda bulunmasının herhangi bir kansere yol açtığını gösteren bilimsel bir veri de bulunmamaktadır. Bütün şehirlerde kullanılan yöntem budur ve Türkiye genelinde içme suyundaki asbestin kansere yol açtığına dair bir kanıt yoktur” şeklinde konuştu.

Asbest’in doğal bir mineral olduğunu ve ancak yoğun miktarda solunum yoluyla teneffüs edildiğinde kanser riski taşıdığını belirten Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “Asbestin ancak nefes yoluyla alınması sonucu ortaya çıkan ve kesin olarak kanıtlanan, tanımlanmış kanser türlerinin hapsi solunum sistemine bağlı hastalıklardır. Kalsifiye veya kalsifiye olmayan plevral plak (akciğer zarı üzerinde kireçlenme yapmış veya yapmamış yerel zar kalınlaşmaları),Diffüz plevral fibrozis (akciğer zarında çepeçevre kalınlaşma),Benign asbest plörezisi (akciğer zarları arasında iyi huylu su toplanması),Asbestozis (akciğerlerde asbest toplanmasına bağlı sertleşme ve bozulma),Yuvarlak atelektazi (akciğerde küçük sönmüş alanlar),Akciğer kanseri. Her insanın akciğerlerinde asbest lifleri belli sayılara kadar bulunabilir. Hastalık oluşturmada asbest ile aşırı temas süresi ve asbest ile çok yoğun temas ancak akciğerde artan asbest miktarına bağlı risklerdir. Bu bilimsel veriler ışığında asbestin suda bulunması ve sindirim sisteminden alım sonucunda asbestle bağlantılı bir kanser türü de tanımlanmamıştır ” İfadelerini kullandı.

İNTİHAR ORANLARI KANSER RİSKİNDEN DAHA YÜKSEK

Sağlık Bakanlığı ve TÜİK verisi olan sayılar ilimizde kansere bağlı ölüm oranlarında bir artış olmadığını Ancak Türkiye geneli ve ilimiz başta olmak üzere intihara bağlı ölüm oranındaki ciddi artışa dikkat çeken Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “TÜİK verilerine baktığımızda Burdur’umuzda acı bir durum söz konusudur ki, o da intihar sayılarının ve oranlarının sürekli artış göstermesidir. İntihar hız oranları Burdur’umuz için şöyle gerçekleşmiştir. 2012’de 5,15, 2013’de 6,65, 2014’de 6,61, 2015’de 6,21, 2016’da 8,47. Bu durum tüm ülkemiz verileriyle de uyuşmakta ve 2000’den bu yana ülkemizde intihar sayıları sürekli artış göstermektedir. 2000 yılında 1802 kişi olan toplam intihar sayısı 2017’de 3069 kişiye çıkmıştır. Görüldüğü üzere yüzde 70lik bir artış söz konusudur. AKP’nin ülkemizi içine soktuğu ekonomik çöküntü, insanların borç batağına saplanmasına ve kendi canlarına kıymalarına neden olmaktadır. Sayın aday bilgisi olmayan konularda konuşmak yerine şehrimizdeki ekonomik buhranı, esnafın, KOBİ’nin, çiftçinin, emeklinin, işçinin dahası tüm hemşerilerimizin ekonomik durumunda ve sosyal hayatında ne gibi elle tutulur vaatleri olduğu merak konusudur” şeklinde konuştu.