Eşinden boşanan baba, kızı kucağındayken eşi ve kayınvalidesi tarafından darp edildi
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşinden boşanma kararı alan Süleyman Geçer, 3 yaşındaki kızı kucağındayken boşanma aşamasındaki eşi ve kayınvalidesi tarafından darp edildi.
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşinden boşanma kararı alan Süleyman Geçer, 3 yaşındaki kızı kucağındayken boşanma aşamasındaki eşi ve kayınvalidesi tarafından darp edildi.
İstanbul’da yaşayan Süleyman Geçer, şiddetli geçimsizlik nedeniyle 6 yıllık eşinden geçen sene boşanma kararı aldı. Boşanma kararının ardından ise eski eşi H.S.G., 3 yaşındaki çocuğunu babasına göstermemeye başladı. 100 gün boyunca çocuğunu göremeyen baba Geçer, mahkemeye başvurdu. Mahkeme başvuruyu değerlendirmeye alarak, baba Geçer’in 3 yaşındaki çocuğunu görmesi için gün belirledi. Eski eşinin bu karara riayet etmemesinin ardından ise Geçer, ‘çocuk teslimine muhalefetten’ tekrar dava açtı ancak açtığı davayı kaybetti. Eski evinden eşyalarını almaya gittiği sırada ise Geçer, 3 yaşındaki kızı kucağındayken eski eşi H.S.G. ve kayınvalidesi tarafından darp edildi. Öte yandan baba Geçer, anne H.S.G.’nin kendisi hakkında söylediği çocuğuna yönelik şiddet uyguladığı iddialarının ise mahkeme tarafından atanan pedagogca reddedildiğini kaydetti. Darp edildiği günden itibaren yaklaşık 110 gündür kızını göremeyen baba Geçer, çareyi Erkekleri Koruma Derneği’ne başvurmakta buldu. Erkekleri Koruma Derneği Başkanı Bahri İnceler ise dernek olarak davaya müdahil olacaklarını kaydetti.
“Her görmeye çalıştığımda hakaret, tehdit, şantaj, iş yerimi arama, akrabalarımı arama, ses kayıtları gönderme ve hakkımda birçok iftira atmasıyla karşı karşıya kaldım”
Yaklaşık 1 yıl önce boşanma kararı aldığını ve boşanma kararının ardından eski eşinin kendisine yönelik tavrının değiştiğini dile getiren Geçer, “Çocuğumu göstermemeye başladı. Çocuğu göstermemesiyle ilgili olarak gerekli bütün mercilere başvurdum. İlk etapta 100 gün çocuğumu göremedim. Ondan sonraki süreçte mahkemeden talep ettik ve mahkeme her hafta sonu görme günü belirledi. Ne yazık ki eski eşim bunlara riayet etmedi. Adli Destek Merkezi’ne başvurdum ve merkezden sonra her hafta sonu çocuğumu görmeye başladım. Her görmeye çalıştığımda hakaret, tehdit, şantaj, iş yerimi arama, akrabalarımı arama, ses kayıtları gönderme ve hakkımda birçok iftira atmasıyla karşı karşıya kaldım” ifadelerini kullandı.
“Yaklaşık 110 gündür çocuğumu göremiyorum”
Geçer, yaklaşık 110 yıldır çocuğunu göremediğini belirterek, “Bununla ilgili hukuki olarak bütün argümanları kullanıyorum. Gerekli mercilere başvurdum. Çocuğumu göstermediği için de hakkında ‘çocuk teslimine muhalefetten’ dava açtım. Tek celsede bitecek dava ne yazık ki kadını korumak için 3 ayda bitti ve benim aleyhime sonuçlandı fakat elimde gerekli bütün raporlar, kadının bana saldırdığına dair görüntüler, çocuğa çocuk attığına dair yazışmalar ve çocuğun psikolojisini bozmaya yönelik tehdit, şantaj dolu raporlar var. Bu pedagog raporları, annenin talebiyle devletin bana atadığı pedagog raporlarıdır. Kendi kazdığı kuyuya düştü ama ne yazık ki kadın olduğu için bu bir işe yaramadı. Biz de baba olduğumuz için mağdur kaldık” diye konuştu.
“Annem ve benim hakkımda ceza davası açıldı”
Kendisi ve annesine çocuğun şiddete uğradığına dair iftira atıldığını iddia eden Geçer, “Annemle bana bu atılan iftiradan sonra çocuğun benimle olan ilişkisi tekrar kesildi. Bunu şu anda boşanma davamın hakimi yaptı. Gerekli itirazlarda bulunduk. Çocuğumla geçirdiğim özel vakitler, onunla ilgilendiğim vakitler, pedagog raporları, yazışmaların hepsini sundum ama ne yazık ki hiç incelemeden ret oldu. Bu raporlar ciddiye alınmayacaksa o zaman pedagog neden dinleniyor? Bundan sonraki süreçte annem ve benim hakkımda ceza davası açıldı.”
“Eşyalarımı almaya gittiğimde kayınvalidemle beraber bana saldırdılar”
Eşi tarafından şiddete uğradığını ifade eden Geçer, “Eşyalarımı almaya gittiğimde kayınvalidemle beraber bana saldırdılar. Kucağımda çocuğumuz varken bana bağırdı, hakaret etti. Benim korumaya çalıştığım bir çocuğum var. O kadar kinli bir insan ki çocuğunu bile dinlemiyor. Saldırı esnasındaki o tokadı çocuğa da geldi. Ben bu saldırıdan sonra uzaklaştırma talebinde bulundum ve talebim kabul edildi. Onların itirazı sonucu ne yazık ki uzaklaştırma kararı kaldırıldı. Neden verildi, neden kaldırıldı hiçbir fikrim yok. Kendisi bana saldırmasına rağmen benim hakkımda koruma kararı aldı”
“Karşımızda bir baba var ve baba, annesi iftira attığı için 3 yaşındaki evladını göremiyor”
Erkekleri Koruma Derneği Başkanı Bahri İnceler ise Dernek olarak baba Süleyman Geçer’in yanında olacaklarını ve davaya dernek olarak katılacaklarını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Karşımızda bir baba var ve baba, annesi iftira attığı için 3 yaşındaki evladını göremiyor. Sağlıklı bir anne böyle bir şey yapar mı? Ben çocuğumuzun ses kayıtlarını dinledim ve içim parçalandı. Ben de kendi evladımı 6 ay boyunca göremedim. Bu yüzden bu derneği kurdum ve aynı sorundan muzdarip olan Süleyman Bey bize geldi. Ben bir an önce 6284 sayılı Kanun’un bir an önce değiştirilmesini istiyorum. Bu değişikliklerin de bir an önce hayata geçirilmesini istiyorum. Ayrıca, mahkemenin pedagog raporu olmasına rağmen çocuğun üstün faydasına göre babasıyla görüşmesini kesmesine aklım ermiyor.”
İhlas Haber Ajansı