Burdur Valisi Türker Öksüz, "Peygamberimiz, İman ve İstikamet" teması ile kutlanan Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası açılış programına katıldı.
Programda yaptığı konuşmada ne mutlu bizlere ki iman ve istikamet hususunda insanlık için en güzel örnek olan bir Peygamberin ümmeti olarak dünyaya geldik ifadelerine yer veren Vali Öksüz, düzenlenen etkinliklerin hayırlı olmasını dileyerek tüm müftülük çalışanlarının ve diyanet görevlilerinin haftasını kutladı.
İl Müftülüğü tarafından Kültür Merkezinde düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Ulu Cami İmam Hatibi Celalettin Sevimli'nin Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam eden programda, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hafta kapsamında hazırlanan video gösterildi. Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi 4-6 Yaş Kur'an Kursu öğrencileri tarafından ilahiler söylendi.
Konuşmalarla devam eden programda Vali Öksüz ve İl Müftüsü Ali Hayri Çelik tarafından konuşma yapıldı. Programın son bölümünde Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Hayri Çelik tarafından "Peygamberimiz, İman ve İstikamet" konulu konferans verildi. İkramın ardından program sona erdi.
Vali Türker Öksüz programda yaptığı konuşmada; "Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından bu yıl "Peygamberimiz, İman ve İstikamet" teması ile kutlanan Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın açılış programında siz değerli müftülük çalışanlarımız, din görevlilerimiz ve kıymetli hazirunla bir arada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.
Bu vesileyle haftanızı en içten dileklerimle kutluyorum.
"Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)'in dünyayı teşrifinin yıl dönümünü içine alan bu anlamlı hafta vesilesiyle, dün gece idrak ettiğimiz Mevlid Kandili'nizi tekrar tebrik ediyorum.
Yüce dinimiz İslam'ın tek gayesi, Kur'an-ı Kerim'in ışığında barışın, hoşgörünün, iyiliğin, sevgi ve kardeşliğinin hâkim olduğu huzurlu bir toplum ve dünya düzenini inşa etmektir.
Bu gayeye ulaşmanın yolu, Âlemlere rahmet olarak gönderilen barış dini İslam'ın elçisi Sevgili Peygamber Efendimizin örnek hayatını, O'nun imanı ve istikamet anlayışını hayat felsefemiz olarak uygulamakla mümkün olacaktır.
Süfyan B. Abdullah (R.A): "Ey Allah'ın Resûlü, bana İslâm ile ilgili, hakkında başka kimseye soru sormama gerek kalmayacak bir şey söyle." dediğinde, Peygamberimiz (S.A.S) "Allah'a iman ettim de, sonra dosdoğru ol." buyurmuştur. Peygamber Efendimizin bu hadisinde bahsettiği üzere, ihlaslı bir hayat iki kelimeyle iman ve istikametle başlamaktadır.
Her iki hayatımızı da anlamlandırma hususunda en büyük imkân olan iman, samimiyetle âlemlerin Rabbine bağlanmak, istikamet ise Kur'an-ın ve sünnetin yolunda imanla Allah'a sığınarak dosdoğru bu yolda yürümektir.
Ne mutlu bizleri ki, iman ve istikamet hususunda insanlık için en güzel örnek olan bir Peygamberin ümmeti olarak dünyaya geldik.
O'nun izinden gittiğimiz sürece, geleceğimizin sağlam temeller üzerinde yükseleceğini, her iki dünyamızın da kurtuluşuna vesile olacağını biliyoruz. Çünkü Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin tek yolu, Kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Peygamber'imizin yolundan gitmek, bu bilinçle hareket etmektir.
Konuşmamın başında belirttiğim üzere, haftamızın teması "Peygamberimiz, iman ve istikamet" bunlara değinirken, haftaya ismini veren Camiler ve Din Görevlilerimize değinmemek tabi ki düşünülemez.
Unutmayalım Cami ve mescitler, Kur'an'ın ifadesiyle "Beytullah, yani Allah'ın Evi'dir. Birlik ve beraberliğimizin teminatı, toplumsal hayatımızın en temel müesseseleridir.
Bizler, bir Müslümanın doğduğu andan itibaren ölene kadar camiyle ilişkisinin devam ettiği, cami merkezli bir medeniyetin mensuplarıyız. Camilerimiz 'den minarelerimizden yükselen ezanlarımız bu topraklardaki varlığımızın da en önemli teminatıdır.
Kadın-erkek, çocuk-yaşlı, zengin-fakir, amir-memur bütün insanların hiçbir ayrım olmadan Allah'a ibadet ederek huzur buldukları Camilerimiz, Kur'an'ı, dinimizi, İslam hayatını öğrendiğimiz ilk yer olarak aynı zamanda, eğitim ve öğretimin yapıldığı birer ilim ve irfan yuvalarıdır.
Bu açıdan bakıldığında, din görevlilerimize büyük bir sorumluluk düştüğünü belirtmek istiyorum.
Diyanetin çeşitli kademelerinde çalışan tüm görevlilerimiz, yaratılışın ana amacının Allah'ı tanımak, iman ve kulluk etmek, O'na sevgiyle bağlanarak ibadet etmek olduğunu bilen ve bunu topluma öğretmesi gereken kişiler olarak önemli bir misyon ve sorumluluğu üzerlerinde taşıyorlar.
Bu doğrultuda hepinize çok önemli görevler düştüğünü tekrar ifade ederken, bu sorumluluğun farkında olarak çalışmanızı istiyorum.
Güçlü bir imana sahip, insanlara faydalı, insanlar arasında birlik, beraberlik, kardeşlik, yardımlaşma, sevgi, saygı duygularını geliştiren örnek kişiler olarak, görev yaptığınız çevrede sorumluluk almanızı bekliyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
"Sözlerin en doğrusu, Allah'ın Kitabı; yolların en doğrusu ise Muhammed'in yoludur." hadis-i şerifiyle iman ve istikamet üzere yürünecek yolun kılavuzluğunu yapacak iki temel ölçüye dikkat çekerek sözlerime son verirken, hepinize sevgi ve saygıyla selamlıyorum" dedi.
Programa başta Vali Türker Öksüz olmak üzere, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Kara, Vali Yardımcısı Yasin Özcan, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Jandarma Komutanı V. Engin Hatipoğlu, İl Genel Meclisi Başkanı Murat Akbıyık, MAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Öner, Belediye Başkan Yardımcısı Hülya Eraslan, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Asım Ertilav, Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, kurum müdürleri, din görevlileri ve vatandaşlar katıldı.
Yorumlar (0)