Tabii ki çoğu girişimci için bu macera tek başına başlar. Zamanla büyür ama günü geldiğinde büyüyen her işletme çalışana ihtiyaç duyar. Bu çalışanın doğru bir şekilde yönetilmesi gerekir.
Doğru şekilde yönetilmeyen çalışanlar sebebiyle çoğu tecrübe elden kayıp gider ve yeri doldurulamayacak boşluklar oluşabilir. Bunu engellemek için dikkat edeceğiniz pek çok nokta var. Biz bu noktalardan 4 tanesine değineceğiz.
Yapılan araştırmalarda işten çıkan çalışanların en fazla çıkma sebebinin patronları tarafından aşağılanmak ve/veya hakettiği değeri görmemek olduğu ortaya çıkmıştır.
Çalışanlarınızla iletişime geçerken üst perdeden konuşmayın. Eşdeğer bir iş arkadaşınız olarak görün ve bu şekilde iletişim kurun. Konuşma ve hitap tarzınız da bu şekilde olsun. Tabii çok ricacı olarak da sürekli kendinizi yormanıza gerek yok. Hem böyle olursa çalışanınız da bir süre sonra sıkılacaktır. Doğal olun ve çalışanınızla iletişiminizi kişisel boyutta da devam ettirin. Yeri geldiğinde şakalaşmak, kişisel hayatı hakkında bilgiler öğrenmek hem sizin için hem de çalışanınız için çok faydalı olacaktır.
İşverenlerin genelinde maalesef çalışanına vermediği 200–300 lira ile kâr yaptığını zannetme hastalığı var. Piyasaları veya başka bir sebebi bahane ederek çalışana normalden veya hakettiğinden az maaş vermek eninde sonunda size daha pahalıya mâl olacaktır.
Çünkü bir düşünün. Bu da bir insan ve kendi hakettiği maaşın ne olduğunu aşağı yukarı biliyor. Ama siz ona olması gereken maaşından aşağıda vererek hem onu demoralize ediyorsunuz hem de işine odaklanmasını engelliyorsunuz. İş yerine maaş veya geçim kaygısına odaklanmasına sebep oluyorsunuz. Bu durumda da zarar gören işiniz oluyor. Çünkü o çalışan 10 değerinde iş yapacakken artık 7 değerinde iş yapabiliyor ve sizin işleriniz baltalanmış oluyor. Siz de kâra geçeceğim derken daha fazla zarara girmiş oluyorsunuz.
Çalışanların iş sahiplerinden en çok yakındığı noktalardan biri de alakasız işlerin kendisine yüklenmesi oluyor. Çalışanın şirkete girme amacı reklamcılık iken birkaç ay sonra kendini grafik tasarım yaparken bulabiliyor. Ya da çok daha absürtlerini düşünebilirsiniz.
Bu konularda maalesef kolay çözümler bulunmuyor. Çünkü şirketlerin hakikaten acil ihtiyaçları olabiliyor ve eldeki çalışanlar bunu kavrama yeteneğine sahipse sorunun çözümü onlara yüklenebiliyor.
Ancak bu durumun sürekli olması çalışanların canını çok sıkıyor ve bu durumların artması bazen iş bırakmaya kadar gidebiliyor. Bu yüzden bu tarz daha az yoğunlukta olan ama çalışan almak için yeterli yoğunlukta olmayan işleri dışarıdan freelance çalışanlarla halletmek daha doğru bir çözüm olabilir.
İlk maddede bahsettiğimiz gibi zaman zaman çalışanlarınızla şakalaşmak, kişisel konularının içine girmek ve yardımcı olmak çok doğru davranışlardır. Ancak bu davranışların dozunu her zaman iyi ayarlamak gerekir. Çünkü insanoğlunun doğası iyi niyeti suiistimal etmeye çok yatkın olabiliyor. Sürekli yüzüne güldüğünüz çalışanların, siz arkanızı dönüp gittiğinizde çalıştıklarından emin olmanız gerekir.
Ancak bu biraz da kişiye göre değişebilecek bir kuraldır. Yani kimi insan daha yumuşak huylu bir patronla çok daha verimli çalışırken kimi insan da daha sert bir patronla daha sıkı ve daha verimli çalışabilir. Bu çalışanınızın yapısına göre sizin vermeniz gereken bir karar olacaktır ve insanları tanıyıp tecrübeler edindikçe geliştirebileceğiniz bir yetenek olacaktır.
Yorumlar (0)