Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü ile Orman Bölge Müdürlüğü iş birliği ile başlatılan “Yangın Söndürme Gönüllüsü Olma” projesi çerçevesinde genç iletişimcilere yangın söndürme gönüllüsü eğitimi verildi.
PAÜ İletişim Fakültesi’nde yapılan etkinliğe Denizli Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü Hakkı Hakan Uysal ve Orman Mühendisi Süleyman Erişel ve teknik ekip katıldı. Orman yangınları konusunda farkındalık oluşturmak ve verilen mücadeleye destek için Pamukkale Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğrencileri harekete geçti. Öğrenciler orman yangınlarına dikkat çekmek ve bu küresel soruna bir nebze de olsa çözüm olmak adına “Yangın Söndürme Gönüllüsü Olma” projesini başlattı. Proje çerçevede sunum yapan Orman Mühendisi Süleyman Erişel genel olarak yangın oluşumu, yanıcı madde, yangın türleri, yangın söndürme metotları, orman yangınlarında kullanılan mücadele araçları ve orman yangınlarını önleme çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bunların yanında yangın söndürme sonrası rehabilitasyon, iş güvenliği, yangın söndürme gönüllüsü yönetmenliği ve orman yangınlarının oluşmasını etkileyen faktörlere değindi. Erişel, hava durumu, rüzgârın şiddeti ve yönü, nem oranı, ağacın durma şekli, arazi yapısı, arazi bakısı ve yanıcı madde türünün yangın oluşmasında ve ilerlemesinde etkili olduğunu belirtti.
Gece saatlerinde yangın söndürmenin daha kolay olduğunu ve çıkan yangınların yüzde 88’nin önlenebilir olduğunu dile getiren Erişel orman yangını söndürme konusunda Türkiye’nin dünyada üçüncü sırada olduğunu ve diğer ülkelerdeki orman yangınlarını söndürmek için yardıma gidildiğini belirtti. Denizli’nin orman yangınlarına hassas bir yer olduğu bilgisini veren Erişel diğer çevre illere de yangın söndürme konusunda destek verdiklerini dile getirdi. Erişel en çok ağacı orman teşkilatının diktiğini, en fazla can kaybının yaşandığı yangınların çalı yangınları olduğunu ve orman yangını söndürmeye gidildiğinde en çok dikkat edilmesi gereken şeyin can güvenliği olduğunu çünkü ağacın telafi edilebileceğini ancak yitirilen canın geri gelmeyeceğini vurguladı.
Rehabilitasyon çalışmaları kapsamında yanan ağaçların köklerinin tekrar yangın çıkmaması için kesildiğini ve yanan bölgenin tekrar ağaçlandırıldığını belirten Erişel Anayasa’da yanan bölgenin bir yıl içerisinde tekrar ağaçlandırılması konusunda Kanun bulunduğu ifade etti. Erişel sözlerine şöyle devam etti: “Biz ormanlarımızı 24 saat gözetliyoruz, 758 tane kulemiz var, 117 tane kulemizde kamera var, bunlar yapay zekâ ile dumanı algılıyor ve uyarı veriyor, yangın yönetim araçları var, içlerinde teknolojik cihazlar, internet, bilgisayarlar, hava ve kara aaçlarıyla iletişim kurmamızı sağlayan telsizler var. Bütün kararlar bu araçlardan veriliyor.”
Erişel, orman teşkilatının 1839’da kurulan çok köklü bir teşkilat olduğunu, Osmanlının çok güzel kayıtlar tuttuğunu dile getirdi. Asker ve polisten sonra en çok şehit veren kurumun ise Orman Genel Müdürlüğü olduğu bilgisini veren Erişel orman söndürme gönüllülerinden en çok ‘örtü yangını’ söndürme konusunda yardım istenildiğini söyledi. Gönüllü ekipler için de yangın söndürmede kullanılan kıyafetler yapıldığını ve yangın gönüllüsü kimliği olmayanların yangın bölgesine alınılmadığının altını çizen Erişel olumsuz bir durum olduğunda tazminat ödendiğini, yangın söndürmeye gidildiğinde ulaşım, yeme, içme, barınma ihtiyaçlarının karşılandığını, üstün başarı gösterenlere teşekkür belgesi verildiğini ifade etti. Öğrencilere yapılan sunumun ardından PAÜ’ye getirilen arazözün yangınlarda nasıl kullanıldığı gösterildi ve öğrencilere yangın söndürme konusunda uygulama yaptırıldı. İHA
Yorumlar (0)