Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu, "Kentimizin kalbi niteliğindeki Karaalioğlu Parkı tadilat adı altında beton ve tuğlalarla tahrip edilmekte, ağaçlar ve yeşil alanlar çimento ve demir yığınlarına tercih edilmektedir." dedi.
Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Halbuki, Karaalioğlu Parkı, tarihiyle Cumhuriyet sonrası sosyal alan mimari miraslarındandır. Kısaca değinmek gerekirse, Karaalioğlu Parkı Kaleiçi’nin hem fiziksel ve hem de kültürel uzantısıdır. Park alanının büyük kısmının mülkiyeti Rumeli Beylerbeyliği, Konya Valiliği ve Sekban-ı Cedid ordu komutanlığı yapmış İbradılı (Alanyalı olarak da bilinir) Kadı Abdurrahman Paşa’ya aittir. Yapımına 1941 yılında Vali Haşim İşcan tarafından başlandığında, parka isminin verilmesi karşılığında Kadı Abdurrahman Paşa varisi Karaalioğlu ile mülkiyet devri gerçekleştirilmiştir.
Park alanı 30.04.1991 tarihinde 1101 nolu karar ile 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescillenmiştir (Şekil 1). Bu kapsamda sadece bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlar statüsündedir.
Şekil 1. Sit Alanları Vatandaş Bilgilendirme Sisteminden (SAVAB) alınan Karaalioğlu Parkına ait görüntü (Görüntü alınma tarihi: 17.01.2023 https://says.csb.gov.tr/citizen)
Günümüzde Falezler üzerinde Akdeniz, Konyaaltı Plajı ve Beydağlarının seyrine doyulmaz manzarasını seyir imkânı veren üç miradoru ile ön plana çıkan yaklaşık 140 dönüm büyüklüğündeki park farklı ağaç, kuş gibi doğal değerler olduğu kadar ünlü sanatçıların eserlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Altın Portakal Film Festivalinin sanatçı konvoyları bu parkın girişinde sonlanırken açılış ve kapanış kokteylleri miradorlarda gerçekleştirilmekteydi.
Karaalioğlu Parkı, vizyon sahibi yöneticilerin önderliğinde ve halkın katkılarıyla yoktan var edilmiştir. Ancak, son yıllarda bu önemli park maalesef ticari kuruluşlar tarafından işgal edilmekte ağaçlar ve yeşil dokunun yerini hızla beton kaplamalar, masalar, sandalyeler ve çirkin görünümlü depolar almaktadır.
Karaalioğlu Parkı’nda gerçekleştirilen beton dökme, tuğla örme, ağaç kesme (Şekil 2); ve ağaçları ve yeşil alanları çimento ile boğma faaliyetlerinin hangi bilimsel çalışmaya hizmet ettiği açıklanmalı, kentimizin doğal zenginliği kamuya açık bir alan olarak bakımlı kalmalı ve ranta kurban edilmemeli. (Şekil 3).Şekil 2. Yürüyüş yolunun yanında sökülen ağaçlar ve sökülen bir ağacın tanıtım panosu
Şekil 3. Karaalioğlu Parkından bazı görüntüler
Kentin dinamikleriyle tartışmadan bugüne kadar harcanan para ve emek göz ardı edilerek Falezlerdeki eşsiz güzellikteki Karaalioğlu Parkındaki “tahribatın” durdurulması elzemdir. Asırlık ağaçların kesilmesi, parkın betonlaştırılması değeri ve emeği göz ardı eden bir yaklaşımdır ve bu yaklaşım kabul edilemez.
Halkımızı değerlerimizi korumaya davet eder, ilgilileri kent kimliği ve doğası ile örtüşmeyen bu tür uygulamalardan acilen vazgeçmeye çağırır; uyarılarımızın dikkate alınmadığı taktirde geniş katılımla eylem yapılacağını kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Yorumlar (0)