Kahraman Savaşçıların ve Hızlı Atların Şehri olarak anılan 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alınan Gölhisar İlçesindeki Kibyra Antik Kentinde kazı çalışmaları devam ediyor.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Şükrü Özüdoğrunun kazı başkanlığını yaptığı Antik Kentte iki önemli eser gün yüzüne çıkarıldı.
Vali Arslantaşın ziyareti sırasında bilgi aldığı Serapis Asklepios isimli eserler Burdur Müzesinde sergilenmek için gün sayıyor.
Bulunan yeni eserler dolayısıyla Kazı Başkanı Özüdoğrunun şahsında bütün kazı ekibini kutlayan Vali Arslantaş devam eden çalışmalarında başarılar diledi.
SERAPİS BÜSTÜ
Kibyra Antik Kenti 2020 yılı kazı sezonunda Roma Hamam Kompleksinin farklı bir bölümünde yapılan bitki temizliği sırasında bir baş ele geçmiş olup 2019 yılında bulunan büst ile birleşmiş Serapis büstünü oluşturmuş ve müzede sergilenebilecek niteliğe kavuşmuştur. Farklı kazı sezonlarında iki parça halinde ele geçen mermer büstün restorasyon ve konservasyon çalışmaları kazı ekibinin deneyimli restoratörleri tarafından belgeleme teşhis/hasar tespiti temizlik ve sağlamlaştırma uygulamaları şeklinde gerçekleştirilmiştir. Roma İmparatorluk Dönemine tarihlenen mermer büstün Restorasyon ve konservasyon çalışmaları tamamlanmış olup bilimsel yayın çalışmaları ise halen devam etmektedir.
ASKLEPİOS HEYKELCİĞİ
Kibyra Antik Kenti 2020 yılı kazı sezonunda Kaisarion yapısının İmparator Kültü Tapınağı güney yamacında sürdürülen kazı çalışmaları sırasında yaklaşık 38 cm boyunda bir Asklepios Heykelciği ele geçmiştir. Eser oldukça ince işlenmiştir. Giyimli tanrı uzun kıvırcık saçları ve sakalıyla betimlenmiştir. Yılan sarılı asasına dayanmış olan tanrı elinde yumurta tutmaktadır. Asklepiosun bu şekilde yumurta tutarken yapılmış olduğu betimleri çok az sayıda olması nedeniyle bu heykel hem arkeoloji tarihi için hem de Kibyranın sağlık ile ilgili kültleri için önemli bilgiler sağlamıştır.
Yangın katmanı içinde bulunan bu heykelcik 7 parça halinde ele geçmiş olup bulunduğu yangın katmanından ve toprak altında geçirdiği süre boyunca çevresel koşullardan oldukça olumsuz yönde etkilenmiştir. Tüm parçaları mevcut olan heykelciğin genel durumu sağlam olup eserin restorasyon-konservasyon ve bilimsel yayın çalışmaları devam etmektedir. Roma İmparatorluk Dönemine tarihlenen eser konservasyon çalışmalarının ardından tümlenerek orijinal şekliyle sergilenebilir duruma gelecektir.
Serapis Serapis bol dökümlü chiton ve himation giyen ve başında kalathos taşıyan gök tanrı ışığın tanrısı gibi birçok özelliğe sahip Mısır kökenli bir tanrıdır. Büyük İskenderden sonra Ptolemaiosların devlet propagandası olarak en büyük tanrılar arasında girmiş ardından ülke sınırlarını aşarak tüm dünyada tapılır hale gelmiştir. Daha sonraları Yunan dünyasının önde gelen tanrıları Zeus Asklepios Dionysos Hades ve Poseidon ile özdeşleşmiştir. Tanrının tapımına Anadoluda da uzun yıllar devam edilmiştir.
Asklepios Yunan dünyasında tıbbın ve sağlığın tanrısı olarak bilinen Asklepios birçok görevinin yanında iyileştirici tanrı olarak da görev yapan Apollonun oğludur. Doğumuna ilişkin birçok mitolojik hikâye bulunan Asklepiosu yarı at yarı insan olan Kheironyetiştirmiş ve mitolojiye göre tanrı hekimliğin bütün inceliklerini de bu at adamdan öğrenmiştir. Tanrının en yaygın görülen atribüsü antikçağ boyunca hem yeraltı hem yeryüzü ile ilgili olmuş hem de şifanın simgesi olarak görülen yılanlı asadır. Ayrıca bazı betimlerinde çam kozalakları defne dalları keçi ve köpek de görülür.
Yorumlar (0)