Eski sunucu, oyuncu, şarkıcı ve mankenlerden ve yeni köşe(li) yazarlardan biri olan Defne Samyeli, Gazze ve Refah’da aylardır yapılan katliamlar konusunda fikrini soran bir gazeteciye “Bu sorunun da buna verilen bütün cevaplarında tribünlere oynamak olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu 10 yıllardır devam eden, altında çok farklı dinamikleri olan bir konu…” demiş. Dolayısıyla Defne Hanım da (kendi deyimiyle) İsrail veya ABD’nin tribünlerine oynamış!
3 yıl kadar bir televizyon kanalında haber spikerliği yapan, ancak yakalandığı rahim ağzı kanseri nedeniyle ABD’ye giden ve New York’ta ameliyat olduktan sonra Türkiye’ye dönen Defne Samyeli; İsrail’in Filistin’de-Gazze ve Refah’da aylardır yaptığı soykırımlarını ‘soykırım’ diyememiş! Diyememiş çünkü Defne ‘şek şüphesiz ve meccanen’ bir Siyonist destekçisi ve Emperyalist ABD üretimi olan Coca Cola’nın tanıtımcısı-reklâmcısı imiş! (Atalarımız ‘Cavurun ekmeğini yiyen kılıcını sallar!’ demekte ne kadar haklılarmış!)
Her neyse; Defne Samyeli reklâmını ya da tanıtımını yaptığı Coca Cola’nın hatırı için ‘İsrail Gazze de ve Refah’da katliam yapıyor…’ dememiş-diyememiş! Ama, tüm okurlarımı iki kere iki dört katiyetinde temin ederim ki, bu durumu yakınlarım bilirler! Bağ evi gibi bir evde oturmama ve asgarî ücretin altında bir emekli aylığıyla geçinmeme rağmen, milyar dolar ya da trilyon lira verseler (bilerek-isteyerek) ben yine de Emperyalist ABD’nin ve Siyonist İsrail’in kılıcını yine de sallamam! Ki, bir zamanlar bana da benzer bir teklifte bulunulmuş ve ben o cazip teklifi elimin tersiyle itmiştim…’ diyor, şimdi de bir başka güncel konuya geçmek istiyorum!
İyi kötü bir tekvandocu olduğum ve iyi bir güreş sever ve izleyicisi olduğum için olsa gerek hem futbolla fazla ilgilenmem, dolayısıyla da futboldan anlamam… Ancak günlerce medyayı meşgul eden Ali Koç-Aziz Yıldırım düellosu, birçok kişinin olduğu gibi benim dikkâtimi de bu nobran ikili üzerine yoğunlaştırmama neden oldu! O nedenle, ben de geçtiğimiz hafta sonunda ‘cumartesi gecesi’ Habertürk Televizyonunda ve canlı olarak yayınlanan Ali Koç ile Aziz Yıldırım’ın ‘seviyesiz ve nezâketsiz’ tartışmalarını izledim. İzledim ki, futbol kültürüm biraz gelişsin! Çünkü günümüzde bu sporun milyonlarca seveni, seyircisi ve binlerce oyuncusu ve ilgilisi var… Ama, keşke izlemez olaydım! Çünkü, izlediklerim ve gördüklerim nedeniyle futbola ya da futbol kulübü başkanlarına olan sevgim kalmadı, saygım azaldı!
Nedenine ve niçinine gelince, onu da aşağıda îzah etmeye çalışayım:
Habertürk adlı televizyon kanalında ve canlı olarak yayınlanan ‘seviyesiz’ tartışma programında Ali Koç’un koltuğun devamlı biraz arkasına biraz da yan tarafına kaykılarak, kasılarak oturması; rakibi Aziz Yıldırım’dan çok ister fenerli olsun ister olmasın programın moderatörüne ve milyonlarca televizyon izleyicilerine karşı büyük bir saygısızlıktı! Yani Kanalın övüne övüne konuk edip canlı yayında konuşturduğu esna da iki başkan adayından biri diğerinden daha öfkeli ve ikisi de ukalâ mı ukalâ, kibirli mi kibirli, nobran mı nobran, kendilerini beğenmiş mi beğenmiş, dilleri sivri mi sivri, sonucu belli olmayan bir konu da iddialı mı iddialı idiydiler! Ve öfkeleri arttıkça birbirlerinin ‘kulüp te’ ne kadar kirli çamaşırları varsa hepsini sayıp döktüler. Dolayısıyla da ‘merdi kipti misali’ sırlarını ifşâ ettiler!
Meselâ, Koç ta, Yıldırım da birbirleriyle “Burada illegalite yok ki…” diyerek ve birbirleriyle müstehzi bir şekilde konuşarak sponsorluk müessesesi adı altında vergiler kaçırdıklarını ağızlarından kaçırdılar! Ve 2 saat gibi uzun bir süre devam etse de planlanandan önce sonlandırılmak zorunda kalındığını tahmin ettiğim programda Portekizli bir teknik direktöre 45 milyon Euro ile başlayan iki yıllık anlaşma karşılığında verilen para konusunu bir türlü netleştiremediler! Biri ‘bu paranın içinde teknik direktör yardımcıları da var’ derken, diğeri ‘onlar yok’ dedi! Yani birinin dediği diğerine uymayınca başta ben olmak üzere herkesin kafası karmakarışık oldu… Ve mâlûm olduğu üzere ‘bir şeyin şûyu vukuundan beterdir!’
Galatasaray Lisesi’nde, basın mensuplarına bir açıklama yapan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Yıldırım ve Koç’un canlı yayında ‘kayıkçı kavgası’ yaptıklarını ifade etmiş ve “Aziz Bey ikili, mikili bir şey söyledi ama kendisi deste de yok. Zengin yalı çocuğunun söyledikleri dikkâtimi çekti… Çok dikkat etsin. Galatasaray Başkanını ağzına alırken bir değil iki kez düşünsün… Ali Bey haddini bilsin. Yalıda büyümüş zengin çocuğu olmak, böyle hadsiz konuşmalar yapmayı gerektirmez…” demiş.
Sporseverlerin Türk sporuna hiçbir faydası olmayan bir yayın izlediklerini de ifade eden Dursun Özbek, “Yayın zaten zamanında bitmedi, erken kesildi. Çok enteresan. Ali Koç konuşmasının bir yerinde Kasımpaşa Başkanı Fatih Saraç’a ‘Fatih kaseti koy’ diye hitap edebiliyor. Demek ki eskiden gelen bir alışkanlık var, bu şekilde hitap edebilmesi için. Yani “İki başarısız başkan konuştu. Bu tavırla zaten başarılı da olamazlar…” demiş. Ve Dursun Özbek, Fenerbahçe Kulübü Başkanı adayları Ali Koç’a da Aziz Yıldırım’a da ağızlarının payını vermiş…
Bendeniz de Fenerbahçe Kulübünün tamı tamına 20 yıl Başkanlığını yapmasına ve yaşı da 70’ini geçmesine rağmen, Kulübe bir 20 yıl daha başkanlık edeceğini sanan Aziz Yıldırım’ın da, yine Fenerbahçe Kulübüne 2 dönem Başkanlık eden ve bir üçüncü dönem daha kazanan Ali Koç’tan kalır yanı yoktu!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
BEN SPORCUNUN ZEKÎ, ÇEVİK VE AYNI
ZAMANDA AHLÂKLISINI SEVERİM. K. Atatürk
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)