Basın yayın organlarında yer aldığına göre, Türkiye Diyânet Vakfı (TDV) ile Diyânet İşleri Başkanlığı (DİB) tarafından ortak yürütülen “Hediyen Kur’an olsun” projesi kapsamında milyonlarca ihtiyaç sahibi arasından seçilen 1,5 milyon kişiye Kur’an-ı Kerim dağıtmış-ulaştırılmış, daha doğrusu hediye edilmiş… O nedenle ben daha yazımın başında bu mükemmel üstü mükemmel hediyenin, sahipleri tarafından ‘lâyıkıyla’ değerlendirilmesini diliyor, hediye eden Kurumun ve Vakfın yöneticilerini yürekten kutluyorum…
Kur’an-ı Kerim’in insanlık âlemine gönderilen bir mucize olduğunu hatırlatan Türkiye Diyânet Vakfı (TDV) Genel Müdürü İzani Turan, her eve girmesi için gayret sarf ettiklerini söylemiş… Turan, yaptığı açıklama da, “Hayatları boyunca Kur’an-ı Kerim’i mushaf olarak görememiş kardeşlerimize Allah’ın (c.c) kelâmı Kur’an-ı Kerim’i ulaştırıyoruz. Ülkemiz de hastaneler ve cezaevleri başta olmak üzere, eğitim kurumlarına, yurt dışında ise yetimhaneler, medreseler, okullar öncelikli olmakla birlikte Kur’an-ı Kerim’e ulaşamayan toplumun her kesimindeki kardeşlerimize hayat kitabımızı hediye ediyoruz. Özellikle açlık ve yoksulluğun hat safhada olduğu Afrika ülkelerinde çocuklar ‘luh’ adı verilen tahta ve deri parçaları üzerinde Kur’an-ı Kerim’i öğrenip hâfız olmaya çalışıyorlar. Bu insanlara hediye ettiğimiz Kur’an-ı Kerimler onların hem hayatlarını kolaylaştırıyor, hem de mutlu ediyor…” demiş.
BEN DE ÇOK MUTLU OLDUM MUHTEREM EFENDİM
Kur’an-ı Kerim’in başta Türkçe olmak üzere İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Japonca, Çince Amherice, Açerice, Bambaraca, Boşnakça, Bulgarca, Chechewa Çince Danca, Ermenice Doğu, Farsca, Gürcüce, Hintçe, Kazakça, Kürtçe, Macarca, Malayamamca, Moğolca, Özbekçe, Portekizce, Romence, Rusca, Samaoca, Swallice, Tamilce, Tatarca, Ukraynaca, Uygurca ve Yorubaca olmak üzere toplam 40 dilde basılarak ve çoğaltılarak dağıtımının yapıldığını belirten TDV Genel Müdürü İzani Turan, “2016-2022 yılları arasında yurt içi ve yurt dışı olmak üzere bastırdığımız 1 milyon 500 bin adet Kur’an-ı Kerim’i Türkiye ile birlikte 85 ülke de ve ihtiyaç sahiplerine hediye ederek yaşantılarını Kur’an eksenli şekillendirmelerine yardımcı olduk ve bu yıl içinde 300 bin Kur’an-ı Kerim dağıtacağız…” demiş.
Böylesi bir kitabı hediye etmek ve almak hediyelerin en güzeli olmalı… Ve bu hediye beni ziyadesiyle mutlu olduğu gibi, hediye edenleri de, alanları da fazlasıyla mutlu etmiş olmalı…
TEBRİKLER.. TÜRKİYE DİYÂNET VAKFI, ÇOK
TEŞEKKÜRLER DİYÂNET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Din gönüllülerinden hiç duymadım, ancak aralarında emekli, hattâ muvazzaf din görevlilerinin dahî bulunduğu bazı kişilerin bile eleştirdiği Diyanet Vakfı; büyük Devletine, asil milletine ve saygın Diyanet İşleri Başkanlığı’na ‘yasal olarak da, yürek olarak da’ bağlı olduğu gibi; yaklaşık yarım asırdır da mensuplarına, artı ihtiyaç sahiplerine maddî mânevî hizmetler veriyor, dolayısıyla da iyi güzel işler yapıyormuş ama bizim bundan haberimiz yokmuş! O nedenle ben Diyânet İşleri Başkanlığı bünyesinde ve 1975 yılında Başkanlığın bünyesinde görev yapan din görevlileri ve gönüllülerince kurulan, yani bundan tam 48 yıl önce kurulan Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), sadece din görevlilerinin ve gönüllerinin maaşlarından kesilen aidatlar sayesinde ayakta duruyor, gelişiyor, büyüyor ve Başkanlığın bünyesinde veya himâyesinde maddî mânevî hizmetler veriyor… Ve söz konusu Vakıf bundan kısa bir süre önce bir olan Allah’ın (c.c) kelâm-ı kadîmi-kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i tam 40 dile çevirtmiş, 85 ülkeye ve 1, 500 milyon kişiye dağıtmış! Ki, benim bildiğim kadarıyla Hıristiyan ve Yahudi dernekleri, vakıfları ve misyonerleri yıllardır dünya genelinde ve İslâm Dünyası özelinde harıl harıl çalışıyor ve ‘tahrif edilmiş olan’ İncil ve Tevratlar ile birlikte gayri islâmi yayınları ‘ücretsiz olarak’ dağıtıyorlar… Dolayısıyla da batıl din, inanç ve davalarının tebliği için büyük emekler verip paralar harcıyorlar… Ve bu paraları da yine petrol ve doğal gaz zengini ülkeleri, özelde de yer altı ve yerüstü zenginliklerini değerlendiremeyen Afrika ülkelerini sömürerek-kemirerek ve bir deri bir kemik kalan büyükleri ve çocukları öldürerek, hattâ organların alıp satarak kazanıyorlar… Yani genelde Emperyalist İsevîler, özelde de Siyonist Musevîler Müslümanların paralarıyla veya mallarıyla mülkleriyle ‘yıllardır ve yine’ Müslümanları vuruyorlar, öldürüyorlar, Müslüman beldeleri yakıp yıkıyorlar! Ancak İslâm ülkelerinin Müslüman olmayan, Müslüman olsalar bile nefislerine uyan, zevki sefalarına dalan, dolayısıyla da günlerini gün etmeye çalışan yöneticileri bu durumlara seyirci kalıyorlar maalesef… O nedenle ben, ‘bizim hediyemiz Kur’an, hayatımız Mushaf olsun…’ Yani bizlerde birilerine Kur’an-ı Kerimin tefsiri şerifini olmasa-olamasa bile, meali şerifini veya kendisini hediye edelim… Ve kedimiz Kur’an-ı Kerim’in tamamını hıfzedemesek, ezberleyemesek bile bir bölümünü ezberleyelim ve tabii ki ahkâmına uyalım, kurallarını kendimize düstur edinelim, edindiğimiz düsturlara da uymaya gayret edelim inşaAllah…’ derim. (Bu vesileyle İslâm Aleminin mübarek Receb-i Şeriflerini, Regaib ve Cuma günlerini tekrar tekrar kutlarım…)
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; Diyânet İşleri Başkanlığımız veya Diyânet Vakfımız bu ve bu gibi konularda bu güne kadar ne yaptı ya da yapmadı onu bilmediğim için o konuda herhangi bir şey söylemeyeceğim… Ancak, Başkanlığın veya Başkanlığa bağlı olarak hizmet veren Vakfın bir seferinde 1 milyon 500 bin Kur’an-ı Kerim-i onlarca yabancı ülkenin diline çevirtmesini ve ücretsiz bir şekilde dağıtmasını takdirle karşıladığımı belirtiyor, tamamına teşekkür ediyor, bu çorbada tuzu bulunan kişi, kurum ve kuruluşları yürekten, kutluyor, Cenab-ı Hakk’tan tüm hayır-hasenât sahiplerinin sây ve sayılarını artırarak devam ettirtmesini diliyor, herkese ‘Kur’an-î’ saygılar sunuyorum.
BENDEN BİR ÂYET BİLE OLSA İNSANLARA ULAŞTIRINIZ!
SEVDİĞİNİZ ŞEYLERDEN (ALLAH >c.c< YOLUNDA) İNFAK
ETMEDİKÇE GERÇEK İYİLİĞE ASLA ERİŞEMEZKSİNİZ…
HEDİYE, ALLAH’IN MUHABBETİNİ KAZANMAYA VESİLE
OLUR… HEDİYELEŞİN, BİRBİRİNİZE OLAN SEVGİNİZ
ARTSIN… HEDİYELEŞİN; ÇÜNKÜ HEDİYE SEVGİYİ ARTIRIR,
KALPLERNDEKİ KÖTÜ HİSLERİ GİDERİR.
Hz. Muhammed (sav)
MÜSLÜMANIN EN ETKİN TEBLİĞ ARACI BİZZAT YAŞAMAKTIR
Rasim Özdenören
İSLÂMI İYİ BİLMEK, ONU YAŞAMAK İÇİN ONU TEBLİĞ ETMEK
İÇİN, ONU SAVUNMAK VE NİHAYET ONUN UĞRUNA ÖLMEK
İÇİN GEREKTİ BİZE…
Cahit Zarifoğlu
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)