Kitle ve dava partilerinde bazı adamları zapt edemezsiniz…
Çünkü bu kişilikler ya makamlarından olmuştur, ya aday gösterilmemiştir ya da bilinçaltında bir hesaplaşması vardır… Hırs, doyumsuzluk, başına buyrukluk örneğidirler aslında!
Zaman içinde bunlar partide “fitne yuvası”na dönüşürler.
MHP bunu hep yaşıyor… Okuyan’dan Akşener’e, Oğan’dan Özdağ’a, Türkeş’ten Ongun’a, Enginyurt’tan Aydın’a kadar birçok örneği hep birlikte gördük…
*
AK Parti’de de durum farksız…
Siyasetin içinde değillerken, Erdoğan tarafından göreve getirilip yetkiler verilmiş, tatmin olmayan egolarının, kör olası nefislerinin esiri olduklarında, bakanlıklarından, başbakanlıktan indirildiklerinde, ilk hançeri onlardan yemiştir Tayyip Bey.
Babacan’dan Davutoğlu’na, Özdağ’dan Üstün’e, Ergin’den Şener’e, Fakıbaba’dan Şahin’e birçok ismi sayabiliriz. Bunlar partilerinden istifa edip gittiler…
Üstelik, ihtirasları uğruna ne inandıkları davalarına, ne de seçmenlerine sadakat göstermeden…
Meselâ, “Bir gün bu davaya ihanet edersem yüzüme tükürün” diyen Davutoğlu, şimdi kurduğu partiyle Y-CHP/HDPKK ile Erdoğan’a karşı ittifakta! Tek dertleri de Erdoğan’ı devirmek, Cumhur İttifakı’nın bitirmek!
Ne acıdır ki, Y-CHP’nin listelerinde aday olmak bahasına…
*
Parti içinde kalıp uygun zamanı bekleyen kişilikler de vardır…
Eski şaşalı devirlerin şöhret yaptığı bu insanlar, elde ettikleri MYK üyelikleri, üst kurul delegeliklerini iyi kullanıp orada burada baş gösterirler…
Psikolojilerinin “tam zamanıdır” dediği anda bir yolunu bulup bir açıklamalarıyla gündem olup tabanlarının kafasını karıştırmayı hüner bellerler…
Zaman zaman Arınç’ın çıkışları bu türdendir.
Partiyi, lideri ve davayı kollayan havalarda…
Bir süre önce enflasyonu KRT’de anlatıyor güya: “Eskiden 70 liraya doldurduğumuz file şimdi400 liraya dolamıyorsa bişey var kardeşim yani”
Oğlu da Manisa’dan aday…
Sonra diyor ki: “Erdoğan 14 Mayıs’ta kazanacak!”
*
AK Parti iktidarında Erdoğan’la Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yapmış Hüseyin Çelik de bugünlerde kafasını çıkaranlardan…
Nefsi dürtmüş belli ki: "Bir vatandaşa mikrofon uzatıldığı zaman cümlenin başında 'isterse beni hapse atsınlar' diyorsa o ülkede sıkıntı vardır. Eğer bir ülkede bireysel hak ve özgürlükler, adalet yoksa sizin yaptığınız yollar ve köprüler kusura bakmayın beş para etmez.”
Buyurun neye yorumlarsanız yorumlayın…
2001’de DYP’den istifa ederek AK Partiye geçen Çelik,2003’te Mumcu’dan devraldığı Milli Eğitim Bakanlığı’nı 2009’da Çubukçu’ya devretmişti.
O’nun zamanında sendikacılıkta yandaş kayırma zirveye çıkmış, Türk Eğitim-Sen usulsüz atamalarını sık sık gündeme taşımıştı. Öğretmenlikte ”Sözleşmeli, ücretli, vekil” mucididir. Bir ara Babacan’ın partisine geçeceği söylenmişti. AK Partide üst kurul delegesi olarak arada sırasını bekliyor işte…
Liderler, teşkilatlarındaki bu “içerideki fitne”ye dikkat etmek ve kontrol altında tutmakla büyük lider olurlar… Sanrım Devlet Bey de Tayyip Bey de bunu başarıyla uyguluyor…
Mustafa ÖNDER
2023
Mustafa Önder'in 'GAZ GELDİ, N’OLCEK ŞİMDİ BAYLAR?' adlı köşe yazısı Devamı
2023
Mustafa Önder'in 'BU BAHAR SAKIN ‘YENİ BİR ARAP BAHARI’ PROJESİ OLMASIN?' adlı köşe yazısı Devamı
2023
Mustafa Önder'in '‘DEVR-İ SABIK’ MI YARATACAKSINIZ?' adlı köşe yazısı Devamı
2023
Mustafa Önder'in 'Şu aralar gençlere fırsat verin...' adlı köşe yazısı Devamı
2023
Mustafa Önder'in 'ÖZGÜRLÜĞÜN ZIVANADAN ÇIKARDIKLARI!' adlı köşe yazısı Devamı
2023
Mustafa Önder'den dikkat çeken diktatörlük köşe yazısı Devamı
2023
Mustafa Önder, 'Liyakat, Sadakat ve Adalet!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)