Cumhuriyet Gazetesi’nin Köşe(li) yazarlarından Barış Terkoğlu, Gazetesinin 16 Kasım tarihli nüshasında ve (Erdoğan Gaz Alıyor: Netanyahu Yargılanabilir mi?) başlıklı yazınında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı gaz almakla itham ediyor ve bu yorumun da kendisine değil, İyi Partili Zeki Üçok’a ait olduğunu ifade ediyor. Barış mâlum yazısında, “Savaş başladıktan ancak bir ay sonra Suudi Kralının ‘nazik dâveti’ ile ‘olağanüstü’ toplandılar. Bütün Arap ve İslâm devlet liderleri buluştular. Sıfıra sıfır elde var sıfırı açıkladılar. Netanyuhu’dan dalga geçer gibi. ‘İktidarınızı ve çıkarınızı korumak için sessiz kalın’ yanıtını aldılar…” demiş)
Barış Terkoğlu, mâlum yazısının devamında şunları söylemiş:
“Filistin halkının ekmeği yok ama siyasetçiler için Filistin’in ekmeği bol. Dün Erdoğan grup toplantısında konuşunca bir kez daha aynı soru gündeme geldi:
Netanyahu savaş suçundan yargılanabilir mi? İyi Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı emekli askeri hâkim Ahmet Zeki Üçok’un bu sorunun yanıtına çalıştığını biliyordum. Açıp sordum.
‘Savaş suçları mahsus suç olmadığı için bu suçları herkes işleyebilir’ diyen Üçok, savaş hukuku kurallarının ve ihlaline karşı yaptıranların Cenevre Sözleşmelerinde yer aldığında hatırlattı. Somut olaylar üzerinden giderek açıklamaya çalışalım:
İsrail, 17 Ekim günü el Ehli Baptist Hastanesi’ne düzenlenen saldırı da yaklaşık 500 kişinin ölmesine neden oldu. Sözleşmenin 18. Maddesi ‘yaralıları, hastaları, malülleri, loğusa kadınları tedavi için teşkil edilen sivil hastaneler, hiçbir veçhile taarruza uğramazlar’ diyerek hastane bombalanmasını açık olarak savaş suçu saymıştır. Aynı sözleşmenin 23. Maddesi ‘düşman dahi olsa, münhasıran sivil halka mahsus her türlü ilaç ve sıhhi malzeme sevkiyatının ve keza dini lavazımın serbestçe geçmesine müsaade edilecektir’ denmesine karşın İsrail, ilk günden itibaren Gazze’yi dünyaya kapatmış, insani yardımların geçişine dahi izin vermeyerek savaş suçu işlemektedir.
Üçok’a göre İsrail, sözleşmenin 49. Maddesini Gazze’nin güneyini boşaltarak, 54. Maddesini elektrik ve su tesislerini bombalayarak ihlal etmiştir…’ Ancak, İsrail Devleti BM Adalet Divanı’nın yargılama yetkisini kabul etmediği için burada yargılanması mümkün değildir.’ Diyor, ama hemen ardından da “İsrailliler tarafından Filistin topraklarında işlenen savaş suçlarının yargılanması için, Filistin Devlet Başkanı UCM’ye başvuruda bulunabilir…”
Hâsılı; Yazar, Ahmet Zeki Üçok’un, “Erdoğan’ın iç politikaya yönelik hukuki altyapısı olmayan amiyane tabirle tam olarak gaz verici miting söylemidir…’’ sözünü müstehzi bir şekilde köşesine iktibas ederek Erdoğan’ın eleştirmiş…
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; İyi Partili Üçok, Emperyalist destekli Siyonist, terörist ve korsan İsrail Devleti’nin 75 yıldır Filistinlilere ve Gazzelilere çektirdiği çileler, orada işlediği cinâyetler, yaptığı soykırımlar ayrı bir değerlendirme konusu; Gazzenin üstünü, sivillerin, çocukların, yaşlıların, kadınların, okulların ve hastanelerin tepesine 40 küsur gündür gökten yağmur gibi füze ve toplarca bomba yağdırdığı Gazze için Netanyahu’yu en azından durdurmak, belki de gözünü korkutmak ve savaş suçlusu saydırmak için çalışıp çabalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarının altının boş olduğunu iddia ediyor ve o konuşmaların gaz almaktan öteye geçmeyeceğini söylüyor… Peki, Bay Barış seni bilmiyorum ama senin Gazeten, gönül ve meccanen destek verdiğin Partin ve danışmalarda bulunduğun Efendilerin bugüne kadar savaş yorgunu Filistinliler ve Siyonist asker ve polislerin, hattâ bazı silâhlı sivillerin her türlü işkencesine maruz kalan Gazzeliler için ne yaptılar? Yani oturdukları yerden ahkâm kesen baylar bayanlar, bırakın herhangi bir yardımda bulunmayı, Filistinlilerin veya Gazzelilerin yüreklerine su serpecek, yanmakta olan ciğerlerini soğutacak kelimeler edip acılarını paylaşacak bir cümle kurdular mı acaba? Ben görmedim, duymadım, bilmiyorum… O nedenle ben sayın yazara ve fahrî danışmanlarına ya da danışmalarda bulunduğu uzmanlara, Amerika (ABD) yurttaşı ve New York eski Valisi Theodore Roosevelt’in “NEREDE OLURSANIZ OLUN, ELİNİZDEKİLERLE YAPABİLECEĞİNİZİ YAPIN!..” şeklindeki sözünü hatırlatmak, sonra da kendi görüşlerimi özetleyerek satırlarımı noktalamak istiyorum:
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), bir Hadis-i Şeriflerinde, “Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmiyorsa buğuz etsin ki bu da imanın en zayıf derecesidir…” buyuruyor. Ve T. C Devleti’nin seçilmiş, hem de üst üste iki kere seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın da İsrail’in Gazze’de 40 küsur gündür işlediği cinayetleri, yaptığı katliam ve soykırımları durdurma imkânı olmadığını bildiği için bazı devletlerin yetkilileriyle görüşüyor, toplantılar yapıyor hem diliyle düzeltmeye çalışıyor hem de kalbiyle buğuz ediyor… Ancak Barış Terkoğlu ve arkadaşları, günüldaşları, yoldaşları, artı akıl hocaları bunu bile yapmıyor-yapamıyorlar ama Erdoğan’ı gaz almakla suçluyorlar! Ben de onlara ‘ihsanda bulunmuyorsunuz bâri gölge etmeyin baylar bayanlar ve Gazze’de kayanlar!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
İMKÂNIN SINIRINI GÖRMEK İÇİN, İMKÂNSIZI
DENEMEK LÂZIM… Fatih Sultan Memed Han
İMÂN VARSA İMKÂN DA VARDIR… Anonim
İMKÂNSIZLA İMKÂN DÂHİLİNDE OLANIN
ARASINDAKİ TEK FARK, İNSANIN KARARLILIK Atasözü
DERECESİDİR!.. Tommy Lasorda
YAHUDİ’Yİ KORKUTMAK, ÖLDÜRMEKTEN YEĞDİR!
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)