Huzurevleri veya yaşlı bakım evi gibi evler ülkemizin gündemine ne zaman, nasıl ve ne şekilde girdi bilmiyorum ama İlimizin gündemine gireli daha 30 yıl bile olmadı… Çünkü, İlimizin hayırsever iş insanlarından biri olan merhum Hacı Ali Berberoğlu’nun oğullarından ve yine hayırsever iş insanlarından merhum Hacı Mehmet Berberoğlu, merhum Hacı Ahmet Berberoğlu ve şu an hayatta olan Hacı Enver Berberoğlu ile Güzide Dulupcu (Berberoğlu) ve ailenin diğer bireylerinden oluşan Vakfın yaptırdığı ve çalıştırılmasını Burdur Belediyesine devrettiği iyi güzel bir Huzurevimiz var… Yani, bir aile Vakfı olan Berberoğlu Vakfı, benim hatırladığım kadarıyla bundan 35 yıl kadar önce ve Mehmet Berberoğlu’nun yoğun talebi üzerine ve münhasıran bir huzurevi binası yaptırmış, işletmesini Burdur Belediyesine vermiş ve Belediye de bu Huzurevini 30 yıldır işletiyor, dolayısıyla da ilimizin bu konudaki ihtiyacını karşılıyor… O nedenle ben ak sakallı ve nur yüzlü bir ihtiyar olarak hatırladığım merhum ‘dede’ Hacı Ali Berberoğlu ile yakından tanıdığım ve sevip saydığım merhum Hacı Mehmet Berberoğlu’nu, gıyaben tanıdığım merhum Hacı Ahmet Berberoğlu’nu ‘organik bir Burdurlu’ olarak rahmet, minnet ve şükranla anıyor, tamamını hayırla yad etmek istiyorum… Ve hayatta olan Hacı Enver Berberoğlu ile hacı olduğunu sandığım ve beyefendiliği ile tanıdığım, dolayısıyla da çok beğendiğim Mülkiyeli ve sevgili oğlu Ali Berberoğlu ile birlikte ailenin diğer saygıdeğer fertlerine sağlıklı sıhhatli, hayırlı uğurlu uzun ömürler diliyorum. Şimdide sözü, günümüzde yetersizliği ve fiyatlarının pahalılığı nedeniyle gündeme gelen huzurevleri konusuna getirmek, bunu da kendi ailemden bir örnek vererek başlamak istiyorum:
Şöyle ki; dede, nine, teyze, hala ve amca hiç görmedim… Babaların babası, adamın hası, köyümüzün ve civar köylerin de Durmuş Hocası olan Babam merhum 58 yaşında, ben 4 aylık asker iken ve ‘bir kaza sonucu’ vefat etmiş! Dolayısıyla da dünyasını kimseye muhtaç olmadan değiştirmiş… Ancak annem merhum, köyden ‘bakıma muhtaç olduğu bir dönemde’ bize gönderildi. Ve evimiz sobalı ve kullanış alanı dar olduğu için biz Onu yıllarca yatak odamızda yatırdık…’ derken, zaman içinde kronik rahatsızlığı arttığı ve sonunda benim kollarımda rahmeti Rahman’a kavuştuğu gibi; yaşlı Kayınvalidem de Kayınbiraderim de yine bizde kaldı ve Onlarda bizim evde rahmeti Rahman’a kavuştular. Yani biz, hiçbir yaşlımızı huzurevlerine, bakımevlerine ve benzer yerlere göndermediğimiz gibi, en zor zamanlarında, bakıma en muhtaç olduğu dönemlerde, ‘daracık ve sobalı evlerimiz de’ aylarca, yıllarca ve ölene kadar bakım ve gözetimlerini yaptık elhamdülillâh…
Ve Allah (c.c) değil nâmerde, merde ve dahî çoluğa çocuğa muhtaç etmesin ama, 3 oğlumuz ile 3 gelinimizin ve 6 torunumuzun da bize ‘bizim yaşlılarımıza davrandığımız gibi’ davranacaklarına inanıyorum..! Şimdi de sadede geliyor ve konuyu özelden genele getirmek istiyorum:
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in verilerine göre, ülkemiz deki huzurevlerimiz.. yetersiz kaldığı gibi, oda fiyatlarına da bu yıl içinde yüzde 300’e varan oranlarda zam yapılmış… Bu fahiş artış da Huzurevlerinde kalan-kalmak zorunda olan yaşlıların huzurlarına kaçırmış! Çünkü, ‘bugüne kadar’ birçok kişinin olmadığı gibi, hiçbir yaşlının ve huzurevi sâkininin gelirinde veya emeklinin maaşında yüzde 300’lere varan bir oranda artış-zam olmadığı gibi, bundan sonra da olmayacağı herkesin mâlûmudur…
Cenab-ı Hakk kimseyi muhtaç etmesin ama, hiç birimizin ama hiç birimizin Huzurevlerine ve benzer mâkanlara mahkûm olmamak gibi bir garantisi yok! O nedenle kimse bugünkü, hattâ bu anki varlığına ve sağlığına sıhhatine, gücüne kuvvetine, artı makamına mevkiine güvenip ‘ben Huzurevlerine ve benzer yaşlı ya da hasta evlerine gitmem, falan etmem, filan etmem’ demesin! Yani, herkes kendisini huzurevi gibi mekânlarda yaşamak zorunda kalacakmış gibi düşünsün-empati yapsın, dolayısıyla da ayağını hep denk alsın veya yorganına göre uzatsın!
Hâsılı; Berberoğlu Huzurevi 30 yıla yakın bir süredir 65 yaş ve üste yaşlıları bünyesinde ve cüz’i fiyatlarla barındırıyor ve Burdur Belediyesi de yaşlıların genel ihtiyaçlarını karşılıyor… Ayrıca devlet, Burdur’a Merkez ve Otogar’ın yanında mükemmel, 60 yaşın üzerinde ve 100’e yakın bir yaşlıyı barındıracak kapasiteli bir Huzurevi veya Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi yaptırdı ve bu Merkez’de 3-5 ay gibi kısa bir sürede dolmuş taşmış durum da… Ve evlâtlar anne babalarının veya torunlar ninelerinin dedelerinin ya da bakıma muhtaç diğer yakınlarının bakımlarını kendileri yapmıyor-yapmak istemiyor, huzurevlerine veya yaşlı bakımevlerine gönderiyor olmalılar ki, bu mekânlar yaşlılarla dolup taşıyor ve bakıma muhtaç bireylerde yetkililerden yeni yeni huzurevleri veya yaşlı bakımevleri yaptırmalarını, ama oda fiyatlarının ödeme güçlerinin üzerinde olmamasını istiyorlar…
Ben deniz de ‘evet günümüz de huzurevlerine de yaşlı ve hasta bakımevlerine de ihtiyaç var… Ancak evlâtlar, torunlar ve diğer yakınları da akrabalarını bu evlere mahkûm veya muhtaç ya da mecbur etmemeliler!’ Ve bu dünyanın ‘men dakka dukka dünyası; yani etme bulma, yaşattığını yaşatma dünyası!’ olduğunu unutmamalar!’ diyor herkese ‘huzurlu’ saygılar sunuyorum.
İYİ DOST, İYİ GÜNDE ÇAĞRILDIĞINDA, KÖTÜ GÜNDE
İSE ÇAĞRILMADAN GELENDİR! Hz. Ömer (r.a)
AKRABANIN DÜŞMANLIĞI VE DOSTLARIN EZİYETİ
YILAN ZEHİRİNDEN DAHA ACIDIR! Hz. Ali (r.a)
SEN NASIL DAVRANIRSAN, SANA DA ÖYLE DAVRANILIR.
DEMEK Kİ, SANA DÖNEN SENİN AMELİNDİR! M. İbn-i Arabî
YAŞLILIK NE SAÇIN AĞARMASI NEDE BELİN BÜKÜLMESİDİR
GAYESİ BİTEN VE ÜMİDİ SÖNEN HERKES YAŞLIDIR! La Edri
BİR SÖZ VARDIR Kİ, BİR GÖNLÜ BİR ÖMÜR BAHTİYAR EDER.
BİR DE SÖZ VARDIR Kİ, BİR GÖNLÜ BİR GÜNDE İHTİYAR EDER!
Anonim
ANNENİN BABANIN VE NİNENİN DEDENİN SAĞLIĞINDA
ELİNİ ÖPMEZSEN, ÖLDÜKLERİNDE MEZARLARINI ÖPERSİN!
Anonim
BİZ ASLINDA ESKİ GÜNLERİ DEĞİL, O ESKİ GÜNLERİN
GÜZEL İNSANLARINI ÖZLEDİK… Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)