Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan Amerika Bitişik(!) Devletleri’ne (ABD) hareket etmeden önce Esenboğa Havalimanında yaptığı açıklama da “Avrupa Birliği (AB) ile gerekirse yolları ayırabiliriz…” dedi. Erdoğan’ın bu ciddi resti veya önemli uyarısı ya da îkâzı bence hem zamanlama hem de içerik bakımından son derece önemli ve çok yerinde ama tevile ya da izâha muhtaç idi! Ki, AK Parti daha iktidara geldiği ilk günlerde Genel Başkan Tayyip Erdoğan ve kurmayları, Kopenhag da yapılan görüşmelerde AB ile katılım müzâkerelerinin başlatılacağına dair söz aldıklarını açıklamışlar hemen ardından da (3 Ekim 2005) Birlik ile müzâkereler başlamıştı. Yani, 1959 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) üye olabilmek için yapılan başvurudan sonra Ülkemizdeki en önemli ve en müşahhas gelişmeler AK Parti hükümetleri döneminde gerçekleştirilmişti! Ve o dönemde Hükümetin kararlı duruşu ile birlikte gerçekten AB’ye üye olma arzusu nedeniyle Ülkemiz de yapılan bazı zorunlu reformlar veya yasalardaki önemli değişiklikler insanımızın tamamını memnun etmese de AB üyelerini memnun etmişti… Yani Türkiye AB’ye üye olabilmek için elinden ne gerekiyorsa, hattâ o zamanki Topluluk, şimdiki Birlik ne istiyorsa onu yaptı… Ancak sonradan ne olduysa oldu, merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hocamızın ‘’Batı ya da Hristiyan Kulübü” dediği Birliğin üyelerinden ve şımarık çocuklarından biri olan Yunanistan’ın hemen ardından Güney Kıbrıs’ın-Rum Kesiminin üyeliğini de kabul etmesi Türkiye’nin bu Birliğe alınma işini zorlaştırdı, hattâ imkânsızlaştırdı! Çünkü doğma büyüme bir Türk ve Müslüman hasmı olan Rumlar ve Yunanlılar, kankaları, dindaşları, gönüldaşları ve yoldaşları durumunda olan Batılı Ülkeler Türkiye’yi Birliğe almamak veya aldırmamak için var güçleriyle çalıştılar ve çalışmalarını hâlâ sürdürüyorlar… Buna bir de Türkiye’nin Türk-Kürt Kardeşliğinin tesis edildiğini, terörün kökünün kazınmaya başladığını ve Savunma Sanayiinde ciddi adımlar atıldığını ve savunma silâhlarının AB Ülkeleriyle rekâbet etmeye başladığını gören AB üyesi ve gâvur dostu olan yavru Rumlar ile babaları Yunanlılar, kendileri halüsinasyon ve korkulu rüya görmeye, ürkmeye başladıkları gibi, Birliğin diğer üyelerini de ürkütmeyi başardılar… Dolayısıyla da Ülkemizi Birliklerinin kapısında (sözüm Ülkemizden ve milletimizden dışarı) bir dilenci gibi görmeye ve öyle muamele yapmaya başladılar… Ancak Türkiye’nin eski Türkiye, Cumhurbaşkanının eski Cumhurbaşkanı, dünyanın eski dünya, AB’nin de eski AB olmadığını unuttular!
Hâsılı; Diğer partileri veya hükümetleri bilmiyorum ama 3. Dünya ülkeleri gibi her 10 yılda bir askerî darbeye, dolayısıyla da sıkı ya da askerî yönetime mahkum edilen Ülkemizi bu kötü ününden kurtarmayı amaçlayan AK Parti veya Erdoğan Hükümetleri, bunu yapabilmenin yolunun AB’ye üye olmaktan geçeceğini düşündüler, dolayısıyla da ilgili tüm yasalarımızı AB’nin uyum yasalarına uydurmaya ve kurallarına uymaya çalıştılar… Ancak AK Parti Hükümetleri zamanla Ülkemizi bu kötü alışkanlıktan, yani alışılmış çaresizlikten ve Ülkeyi AB’ye mahkûm olmaktan kurtardıklarına inanıyor olmalılar ki; AB’ye Erbakan Hocamızın talebeleri yine O’nun tabiriyle ‘Hadi ordan..!’ diyorlar!
Kısacası; yine Erbakan Hocamızın tabiriyle ‘Hristiyan ya da Batı Kulübü’ olan Avrupa Birliğinin (AB) Türkiye’ye karşı hasmâne hal, hareket ve tavırlarına rağmen Türkiye, AB’ye üye olmadan da hedeflerine doğru kendinden emin ve hızlı adımlarla ilerleyebildi ve ilerlemeye de devam ediyor. Yani Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından AB’ye muhtaç bir ülke olmadığını kendisinden emin ve kesin bir dille dosta düşmana duyurdu!
Konu ile biraz ilgilenenlerin bilecekleri gibi Avrupa Birliği Parlamentosu (AP) 2022 Türkiye Raporu’nu 18’e karşı 434 oyla kabul etmişti. Ancak, Batılılar Türkiye’nin Kıbrıs meselesinden terörle mücadelesine, LGBT gibi sapkın dernek ve gruplarla mücadelesine varıncaya kadar bizim tüm maddî mânevî, millî ve dînî hassasiyetlerimizi görmezden gelerek bize hem şaşı bakıyor hem de gözdağı veriyor.
Demem o ki, Avrupa Birliği (AB) Türkiye’ye karşı 60 küsur yıldır aynı olduğu gibi, bugünde aynı. Ama Türkiye aynı Türkiye değil. Yani, Türkiye artık AB’ye değil, AB Türkiye’ye muhtaç… Bunun böyle olduğunu en iyi bilen Recep Tayyip Erdoğan, “Gerekirse yolları ayırabiliriz” diyerek AB Ülkelerini veya yöneticilerini uyarıyor. Fakat ben ‘Avrupa ile hiç aynı yolda yürümedik ki yollarımızı ayıralım!’ Çünkü bu ülkelerden yaşanan ahlâksızlıklar bir yana, bir zamanlar AİDS, bundan bir süre öncede küçücük bir koronavirüs koca AB’yi-Avrupa Ülkelerini sarstı, küresel bir finans krizi da salladı… Dolayısıyla da AB pusulasını kaybetti, şimdi de Türkiye gibi bir oyun kurucu Ülkeyi kaybetmek üzere olduğunun farkında değil!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; Lozan anlaşmasıyla başlayan ve hep Ülkemizin tâviziyle, vermesiyle veya aleyhine devam eden Türkiye’nin AB üyelik hayali, gelmiş geçmiş hükümetlerin çegingenliği ya da aşağılık kompleksleri nedeniyle hep sürünceme de kalmış! Bunun fevkinde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da ABD’ye giderken, AB’nin etkili ve yetkililerine ‘Siz bilirsiniz…’ diyerek restini çekti. Ben de bu restin tam zamanı olduğunu düşünüyorum ama ‘AB’ye ‘merhaba’ demedik ki, ‘elveda!’ diyelim diyor, herkese saygılar sunuyorum.
SEN ONLARIN DİNLERİNE UYMADIKÇA YAHUDİLER DE HRİSTİYANLAR DA SENDEN ASLA MEMNUN KALMAYACAKLARDIR. DE Kİ, ‘ASIL DOĞRU YOL ANCAK ALLAH’IN (c. c) YOLUDUR. EĞER SANA GELEN İLİMDEN ve BU BİLGİDEN SONRA ONLARIN ARZULARINA UYARSAN, BİLESİN Kİ ARTIK ALLAH SANA NE DOST, NE DE YARDIMCI OLACAKTIR… Bakara Sûresi Âyet 120
SİZLER KARIŞ KARIŞ, ARŞIN ARŞIN SİZDEN ÖNCEKİLERİN YOLUNU İZLEYECEKSİNİZ/ONLARIN İNANÇLARI VE YAŞAYIŞLARINI ÖLÇÜ EDİNECEKSİNZ. ONLAR İNSANIN GİREMEYECEĞİ KÜÇÜK BİR KELER-KERTENKENKELE DELİĞİNE GİRECEK OLSALAR, SİZ DE ONLARI TAKİP EDECEKSİNİZ: Hadis-i Şerif
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)