Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanının işi bir çok yönden zordur. Bunların başında da bu branştaki acil vakaların bolluğu gelir.
Zaten çocuklarda durum büyüklere pek benzemez. Her şeyden önce, hayatta kalabilmek için rezerv güçleri büyüklere göre daha azdır. Yani çocuk hastalıklarında acil durumlara müdahale için zaman oldukça sınırlıdır. Bu yüzden acil durumlara adaptasyon bizde bir yaşam biçimine dönüşmüştür.
Bu, bazen eşimiz dostumuz arasında şöyle değerlendirmelere yol açar: “Ne kadar da evhamlısın be kardeşim! ” Ama öyle değil işte… Rahat olur gamsız davranırsan, hastan ölebilir ve son pişmanlık da fayda vermez. Onun için, neme lazım, bana evhamlı desinler, yeter ki, doktorun ihmali yüzünden hastayı kaybettik, demesinler.
Ben, bu tür acil yaşam tarzını alışkanlık haline getirmenin, son beş-altı aydan beri birkaç kere faydasını gördüm. Annem… Doksan yaşında. Allah sağlık versin. Şubat ayında mutfakta düşmüş. “Kalçamı zedeledim ellem (galiba),” dedi. Acilde film çektirdik. Kırık yok. Ben bir ağrı kesici iğne yapıp Denizli’ye gittim. Giderken de “ bununla rahatlarsın anne, korkma, kırık filan yokmuş,” dedim. Şubat ayı. Denizli’ye geldik. O gün sabaha karşı da deprem oldu. Bir kar, bir tipi. Sabah kızkardeşimden telefon: “Anam bacağını oynatamıyor!”
Nasıl olur yahu, daha dün iğne yaparken oynatıyordu?”
Hay aksi şeytan! Yoksa iğneyi yaparken siyatik siniri mi zedeledim? Hani olmayacak şey de değil. Zaten 45 kiloluk bir kadın.
Hanıma: “Gölhisar’a dönüyoruz, hadi hazırlan.”
“Olur mu, Cankurtaran kapalıdır, durmadan kar yağdı geceden.”
“Valla ben burada duramam; aklım Gölhisar’da kendim burda, olmaz bu iş. “
Arabaya zincir taktırdık, yola çıktık. Cankurtaran yolunu2.5 saatte katederek Gölhisar’a 4 saat sonra ulaştık. Büyük bir merak içinde annemi muayene ettim. Çok şükür sinir zedelenmesi gibi bir belirti yok. Ama kalçasındaki ağrı daha da artmış. Gölhisar’da ortopedi uzmanına muayene ettirdik. “ Kalça kırığına benziyor, Denizli’ye götürün,” dedi. Tekrar Denizli’ye dönüş, orada tekrar film, bu sefer kırık net olarak görünüyor. Önceki filmde, belki çatlaktı da sonradan kırılmıştır, dendi. Alelacele ameliyat ve kalça protezi takıldı.
O gün…
“Ben şimdi Denizli’ye yeni geldim, hava da zaten müsait değil, filmde kırık mırık da yoktu zaten, ağrı kesici yaptırın, ben iki-üç gün sonra gelirim, “ desem, kimbilir o sürede anacığım ne ağrılar çekecekti?
İşte evhamın faydaları!
Devamı haftaya…
Bakalım evhamın başka hangi faydalarını göreceğiz…
2024
Ramazan Canural'ın 'Münafıklık çetin ve çetrefilli bir iş' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Hala kirada oturuyorum ve halimden şikayetçi değilim' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Seçim sürecinde yaşadığımız bazı gerçekler' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Bayrama girerken...' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Yaşanmış renkli seçim anıları' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Komşu bahçede ani bir feryat ve...' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Seçimler yaklaşırken' adlı köşe yazısı. Ramazan Canural'ın duygu ve düşüncelerini anlatan bu yazıda, iyimserlik ve kötümserlik arasındaki iç çatışmaya tanık oluyoruz. Yazar, projelerini ve "Kızıl Elma" hedefini paylaşırken, seçim yorgunluğu ve yaşın ilerlemesi gibi endişelerini de dile getiriyor. Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Mart Ayında özel gün ve haftalar' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Razaman Canural'ın 'İçkili Gazinolara Arsa Arama Serüveni' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)