TEĞMENLERİN KILIÇLARI !
Bu yazımızda ülke gündeminde en fazla konuşulanlar konulardan birisi olan Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda yapılan mezuniyet töreninde bazı yeni mezun teğmenlerin,edilen yemin sonrası kılıçlarını havaya kaldırarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atması sonrası gerçekleşen tartışmaları mevzu edinelim.
Hatırlarsanız genç teymenlerin bu sloganlı eyleminin hemen sonrası iktidar ve muhalefettten destek açıklamaları gelmiş; Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik,
düzenlediği basın toplantısında Harp Okulu mezunu teğmenlerinin kılıçlı yeminine dair;
“-Bunlar milletin evlatlarıdır.
Teğmenlere hakaret edilmesi kabul edilemez,” diyerek;
"-İşte Hükümet Türkiye’yi şöyle şöyle kapatmaya çalışıyor, AK Parti’ye karşı bir direniş kılıcı çekildi" gibisinden üslupla konuşmaları yanlış bulduğunu ifade ederek; " asıl bu konuşmalar işte o eski vesayet anlayışının diriltilmeye çalışılması meselesidir,” sözlerini kullanmıştı.
Çelik, ardından;
“- her şey incelenir, değerlendirilir, bir disiplinsizlik varsa bu disiplinsizliğe bakılır ama burada dışarıdan söz söyleyerek, hem bu görüntü üzerinden bir vesayet hortlatmaya çalışan birtakım emekli askerlerin, siyasetçilerin, bir takım yazarların tutumu da yanlıştır” diye konuşmuştu.
Daha sonra
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde teğmenlerin “kılıçlı yemin etmesine” ilişkin inceleme başlatmış,
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bir basın toplantısında konuya dair soru üzerine, “Disiplin mevzuatı kapsamında kastı, kusuru, ihmali olan personel hakkında işlem yapılacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
Teymenlerin bu kılıçlı sloganlarından 8 gün sonra Cumhurbaşkanı sayın Tayyip Erdoğan suskunluğunu bozarak; " bu kılıçlar kime karşı çekildi? Ordumuz bir kaç kendini bilmezin at oynattığı bir meydan değildir. Hak ettikleri cezayı alacaklar" şeklinde açıklamalarda bulununca tartışmaların boyutu da haliyle büyümüş oldu.
Konu ile ilgili tahkikat sürerken, teymenlerin akıbeti de merakla bekleniyor.
Muhalefet tarafı teymenlere sahip çıkarken özellikle Ak Parti içinde de teymenlere destek çıkan kesimlerin olması dikkat çekiyor.
Tüm bu tartışmaları bir kenara bırakacaksak eğer; her alanda olan bölünmüşlüğün, siyasallaşmanın, milletimizin gözbebeği. devletimizin varlık ve bekasının en önemli kurumu olan ordumuzdan uzak tutulması gerekmektedir.
Ordumuz üzerinden siyasi rant devşirme, politik hesaplar içinde olmak, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür diye düşünüyorum.
Osmanlı'nın yıkımına sebep olan tartışmaların başında da ordunun siyasallaşmasının yatmakta olduğu unutulmamalıdır.
Huzur ve güvenliğimizin, barış ve bağımsızlığımızın yegane teminatı olan kahraman ordumuzun ve emniyet güçlerimizin, siyasi tartışmalar içine çekilmesi faaliyetlerinin bu ülkeye hiç bir zaman fayda getirmediği bilinen bir hakikattır.
Ordumuzun iç tüzük, kural, prensip ve disiplin ilkelerini korumak için elbette hiç bir taviz verilemez.
Orduda dini hassasiyetler uğruna da bir takım tarikat, cemaat vb. gibi mihraklara da ayrıcalık tanınamaz.
15 Temmuz kalkışması ve ihanetini gerçekleştirenlerin " alnı secdeli" subay ve generallerin olduğu gerçeğini de tekrar tekrar hatırlayalım.
Ordumuzun omurgası; disiplin, emre itaat, hiyerarşik düzen,
gayesi; koşulsuz şartsız vatan savunması, devletimizin bekası, milletimizin huzur ve güven içinde yaşatılması ilkeleridir.
Bu ülkenin müdafaasında, ister Fatih' in, ister Mustafa Kemal'in askerleri olalım. Ama yeter ki; vatanperverlikte katıksız ve kararlı, bu devletin bekası, kudreti ve terakkisi için milli ve manevi donanıma, caydırıcılığa sahip olalım.
Peygamber Ocağı olarak bilinen ordumuzun, Atatürk ilke ve prensipleri bahane edilerek de yıpratılarak siyasi istismarına da müsaade edilmemelidir.
Yeter ki;
Ordumuzun mensupları " Mustafa Kemal' in askerleri " olsunlar.
Bu ülkede iki de bir askeri darbe yapan, 15 Temmuz ihanetine tevessül eden, başta ABD olmak üzere başkaların askeri ve kuklası olmasınlar!..
Bu ülkenin huzur ve güvenine, hür ve bağımsızlılığına halel getirecek ihanetler içerisinde bulunmasınlar.
Ordumuz elbette milli, manevi duygulara sahip olacaktır.
Önemli olan bu duygu ve inanç değerlerinin siyasi saikler uğruna istismar edilmemesidir.
Kahraman Türk ordusu binlerce yıllık eşsiz mazisi ile, Metehan' dan, Alparslan'a, Yavuz Selim'den, muhteşem Süleyman'a ...
Fatihlerin ve Mustafa Kemaller'in ordusu ve askerleridir...
Dost da ve düşman da bunu öyle bilmelidir.
Umuyoruz, inanıyoruz...
" Mustafa Kemal' in askerleriyiz!.. sloganı dosta güven...
Düşmana korku için atılmıştır.
Lütfen ordumuzu yıpratacak, her türlü şahsi ve siyasi çıkar ve tartışmaların içine çekmeyelim.
2024
Bülent Okunakol'un 'Ne Mutlu Türk'üm Diyoruz ! Ama... Ne Kadar Mutlu Bir Türk'üz ?' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Gölhisar derbisini Gölhisar Belediyespor kazandı' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Ah Filistin Vah Müslüman!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Ülke gündemi toz-duman katil Öcalan bahane gündem şahane!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Ülke gündemi toz - duman ve bozulan ezberler ! - 1 -' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Diyanetin son Cuma Hutbesi ve kısas üzerine' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'TUSAŞ saldırısı ve verilmek istenen mesaj' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Bebek katilleri tuzun koktuğu yer ve güven bunalımı' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'İmkanı olanlar değil imanı olanlar kazanacak' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)