YAŞANMIŞ RENKLİ SEÇİM ANILARI
Yerel seçimler yaklaşıyor. Seçim güzel bir şey. Birçok komik olayı da beraberinde getiriyor. Bu hafta size yaşanmış birkaç seçim anısı anlatalım da neşeniz yerine gelsin…
******************************************
Her seçimde karşısına dikilen aday adayına parti başkanı çıkıştı:
" Seni bir daha karşımda görmek istemiyorum. "
Aday sordu : "Sayın başkanım ,istifa mı ediyorsunuz? "
*********************************************
1965 seçimlerindeydi. Oy kullandıktan sonar köylü seçmen geri döndü. Görevlilerle aralarında şöyle bir konuşma geçti:
-Ben pusulamı geri istiyorum.
Geri verilmez, niçin istiyorsun?
Adres yazacağım.
Adres yazılır mı be adam?
Ama geçen seçimde adres yazmadık oylar başka partiye gitti…
********************************************
1970’li yıllar. Partilerin amblemleri şu şekildeydi:
Adalet Partisi: Kır at…Güven Partisi: Koyun…Milliyetçi Hareket Partisi: Üç hilal, ama partinin en önemli destekçisi durumundaki Ülkü Ocaklarının amblemi Bozkurt.…
Hangi partiydi hatırlamıyorum ama o yıllarda bir partinin ambleminde de elinde kürekle çalışan bir insan resmi vardı. O partinin genel başkanı radyodan seçmenlere şöyle seslenirdi:
Değerli vatandaşlarım;
Yok atmış, yok koyunmuş, yok kurtmuş bırakın bu hayvanları yahu! İnsana oy verin, insana!..
**********************************************
1977 seçimlerindeydi.Demirel seçim için Ege’yi dolaşıyordu. Denizli-Aydın-Muğla yolları hıncahınç insanla doluydu. Demirel şöyle dedi: Acıyorum şu muhalefet partisine. Bakın bütün oylar bize gelecek. Ben halka dönüp de şu zavallı partiye de birkaç oy verin diyemem ki…
****************************************
Biz çocukken anneannem anlatmıştı: “Rey vermek için filanca odaya vardım(O zamanlar oy kullanmak için mahallelerde mescitler kullanılırdı. Mescitlere “oda” denirdi.Mescidin bir toplanma ve sohbet odası, bir de namaz kılınan odası olurdu. Sohbet ve toplanma odasına seçim dönemlerinde oy sandığı konurdu. ) İçeri girdim. Adamlar elime bir kağıt, yuvarlak bir şey(evet mührü demek istiyor) bir de zarf tutuşturdular.” Kağıda bunu bas, zarfa koy, ….ğa at, sonra şu yuvarlak şeyi de bize getir, dediler. Ben zarfın nereye atılacağını tam anlayamadım ama, sormaya da utandım. Kağıdı zarfa koydum. Baktım döşeme tahtalarından ikisinin arasında küçük bir yarık var. Zarfı o yarığa attım. Herhalde aşağı katta bulunan ahıra gitmiştir. Sonra yuvarlak demiri adamlara verip oradan ayrıldım.”
Biz bu anıyı anneanneme sık sık anlattırıp, keyifle gülerdik.
2024
Ramazan Canural'ın 'Türk siyasetinde özgül ağırlığı yüksek bir isim Devlet Bahçeli' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Kimdir bu Amerika ya da İsrail bize niye saldırsın?' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Romanlarda yasak aşk!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın ''Mehmet Gitti Askere...'' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Dr.Ramazan Canural 'ın "Mehmet Gitti Askere" yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 90 Milyon Ceviz Fidanı Ne Oldu ? Yazısı Devamı
Yorumlar (0)