‘Hani kırmadan, dökmeden nasıl anlatırım?’ diye günlerdir bu yazımı kurguluyorum..
Elbette isim zikretmem mümkün değildir fakat yazımı okuyan kim ya da kimler olduğunu ‘şıppadak’ anlayacaktır..
Şüphesiz patoza giden en çok siyasetçi iktidar kanadında, AK Parti’de yaşandı..
Daha sonra en büyük 2.parti olan İYİ Parti’de..
Malumunuz ‘31 Mart Yerel Seçim’de belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi seçilecektir..
Kesin deyip aday adayı olanlar mı?
Adaylık sözü verilip vazgeçilenler mi?
Bıkıp usanmadan her seçim dönemi aday adaylığı başvurusu yapıp kabul edilmeyenler mi?
Saymakla bitmez hayal kırıklığı yaşayan siyasetçileri..
AK Parti’de o olmadı, bari bu olsun diyen onca siyasetçi resmen patoza gitti..
‘Belediye meclisi listesiyle ’BAYRAMCILARA’’ sizler de patoza girdiniz mesajı verildi..
‘’REŞATÇILAR’’ zaten darmadağınık oldular, resmen savruldular..
‘’ADEMCİLER’’ önce yönetimden uzaklaştırıldı, sonra tasfiye edildiler..
Tüm bu olup-bitenlerden geriye kalan ise istifa edenler, kinasına mesaj yazanlar, suçlamalar, itiş-kakışlar..
Sindirenler, hazımsızlık çekenler, bağrıp-çağıranlar en sonunda gerçeği kabul etti ve her şeyin bittiğini idrak ettiler..
Şu anda tam hakimiyet kuran ‘’YASİNCİLER’’ in ikbali ‘31 Mart’ akşamı belli olacak..
İYİ Parti’de bir grubun geç de olsa ne kadar güçsüz (Kağıttan kaplan) olduklarını anladılar. Güç karşısında kaçınılmaz sonu yaşadılar ve tasfiye oldular..
İyi Parti’de, daha üyelik imzası bile kurumadan ‘sıralamayı beğenmedim’ deyip istifa eden de patoza gitmekten kurtulamadı..
Siyasetçi patoza giriyor ama sırada yeni siyasetçi bekliyor..
İşte bu döngü yıllardır sürüp gidiyor..
Yazar Ömer Özdamar
Bucak-Burdur
Yorumlar (0)