Burdur / Bucak

Ozan Yaşar Çebişli’nin hayatı ve eserleri! Geçmişle günümüz arasında köprü

Hakan Acar ve Fatma Karagöz'ün hazırladığı kitapta, Burdur’un simgesel yerlerinden ilham alarak 192 eser besteleyen Ozan Yaşar Çebişli'nin hayatı, sanatı ve şiirleri anlatılıyor. Çebişli'nin kültürel mirası, geçmişle günümüz arasında bir köprü kuruyor.

Hakan Acar ve Fatma Karagöz tarafından kaleme alınan "Ozan Yaşar Çebişli’nin Hayatı, Sanatı ve Şiirleri" adlı kitap, eserleriyle önemli bir yere sahip olan Ozan Yaşar Çebişli’yi tanıtmak amacıyla yayımlandı. 1953 yılında Burdur’un Çebiş köyünde dünyaya gelen Çebişli, yaşamı boyunca dinlediği hikayeleri ve eski efsaneleri şiirlerine yansıttı.

Yazın Yolculuğu ve İlham Kaynakları

Yaşar Çebişli, köklerinin derinlerine inerek, ailesinin ve köyünün kültürel hikayelerini kaleme aldı. Yapmış olduğu açıklamada, “Burdur’un tarihi ve doğal güzelliklerinden esinlenerek, toplamda 192 eser besteledim” diyerek, eserlerinde Burdur’un İncirhanı, Gazlı Selvi ve Salda Gölü gibi simgesel yerlerine vurgu yaptı. Dikkuyruk kuşlarının gölden ayrılması ve tarım sorunlarının yarattığı çevresel etkilere de dikkat çekerek, bu temaları şiirlerinde işledi.

Eğitim ve Destek

Çebişli, eserlerinin sadece sanat değil, aynı zamanda eğitim aracı olarak da kullanılmasını sağlamak amacıyla, Dr. Hakan Acar’ın öğrencileriyle birlikte çalışmalar gerçekleştirdi. Çebişli, “Öğrenciler köyümüze gelerek hikayelerimizi dinledi ve bu kitabın oluşumuna katkıda bulundu,” şeklinde duygularını ifade etti.

Gelecek Projeleri

Kitabın ilk bölümü yayımlanmışken, ikinci bölümün de geleceğini müjdeleyen Çebişli, “110’u aşkın eserim kaleme alındı. İlerleyen zamanlarda ikinci bölüm de okuyucularla buluşacak,” diyerek heyecanını paylaştı. Ozan Yaşar Çebişli ayrıca, Burdur’un MAKÜ rektörüne kitabının ilk nüshasını takdim etmekten duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

Ozan Yaşar Çebişli’nin hayatı ve sanatı üzerine derlenen bu eser, Türk kültürünün zenginliklerini bir araya getirerek okuyucularına sunuyor. Yaşar Çebişli’nin hikayeleri, sadece edebi bir değer taşımakla kalmıyor, aynı zamanda geçmişten günümüze uzanan bir köprü vazifesi görüyor.