Tren rayları arasındaki mesafe, yani ray açıklığı, çoğumuz için merak uyandıran bir konu. Peki, neden tam olarak 143,5 cm? İlginç olan şu ki, bu standart mesafe yalnızca günümüz mühendisliğiyle değil, aynı zamanda tarihî miraslarla da ilişkili. Gelin, tren rayları arasındaki mesafenin kökenine ve dünya çapında nasıl bir standart haline geldiğine birlikte bakalım!
İlk bakışta, tren rayları için kullanılan 143,5 cm’lik genişlik oldukça sıradan bir sayı gibi görünebilir. Ancak bu genişlik, antik Roma İmparatorluğu'na kadar uzanan bir tarihe dayanıyor. O dönemde kullanılan at arabalarının tekerlek aralıkları, tren rayları için bugünkü standart mesafenin temelini atmıştı. Roma’da arabaların tekerlek genişliği, iki atın yan yana rahatça hareket edebileceği mesafe olarak belirlenmişti. Bu genişlikteki yollar, Roma’nın taş kaplı yollarında sabitlendiği için sonraki yüzyıllarda standart hâline geldi.
Roma İmparatorluğu döneminde başlayan bu ölçü mirası, İngiltere’de ilk raylı sistemlerin kurulmasıyla modern dünyaya taşındı. Tren rayları için kullanılan bu standart ölçü, sanayi devriminin simgesi hâline gelen demiryollarıyla bir kez daha karşımıza çıktı. 19. yüzyılda İngiliz mühendis George Stephenson, Roma döneminden miras kalan bu genişliği modern tren rayları için de kullanmaya karar verdi ve bu ölçüyü İngiltere’deki demiryolu sistemlerinde standart hâline getirdi.
Bu 143,5 cm’lik ölçü, mühendislik açısından avantajlar sağladığı için kısa sürede İngiltere dışına yayıldı. Avrupa ve Amerika başta olmak üzere birçok ülke bu ölçüyü benimseyerek tren rayları arasında bir standardizasyon sağladı.
Tren rayları arasındaki 143,5 cm’lik genişlik, yalnızca tarihî nedenlerle değil, mühendislik açısından da anlamlı bir seçimdi. Bu mesafe, trenlerin stabilitesi ve hızı için ideal bir denge sağlıyordu. Tren çarklarının uyumlu çalışmasını kolaylaştırırken, üretim maliyetlerini de düşürdü. Standart tren rayları sayesinde, trenlerin farklı bölgelerde aynı ray açıklığında çalışabilmesi mümkün oldu; böylece trenlerin verimliliği ve güvenilirliği arttı.
Farklı genişlikte raylar kullanmak, ülkeler arası geçişlerde zorluklar yaratıyordu. Standart bir tren rayları açıklığı ile ülkeler arasında lojistik daha kolay hâle geldi. Böylece, ray genişliği uluslararası bir standarda oturtuldu ve çoğu ülke bu ölçüyü benimsedi. Ancak bazı istisnalar da yok değil; örneğin, Rusya’nın 1520 mm genişliğindeki rayları kullanması, trenlerin sınır geçişlerinde aks değiştirmesine neden oluyor.
Bugün, tren rayları arasındaki 143,5 cm’lik genişlik dünyanın çoğu yerinde standart olarak kullanılmaya devam ediyor. Bununla birlikte, bazı ülkelerde farklı genişlikler tercih edilse de, 143,5 cm dünya çapında kabul görmüş bir ölçü olmaya devam ediyor. Bu mesafe, tarihî mirasların, mühendislik gereksinimlerinin ve ekonomik avantajların bir araya geldiği eşsiz bir standart.
Roma İmparatorluğu’nun iki atı yan yana koşacak mesafeyi belirlemesiyle başlayan bu hikaye, modern dünyada tren rayları için evrensel bir standart hâline geldi. Her gün trenlerin üzerinden geçtiği bu raylar, yüzyıllar öncesine dayanan bir mirası günümüzde yaşatmaya devam ediyor.
Bu köklü geçmişi ve ince mühendislik hesaplamalarını düşündüğümüzde, tren rayları arasındaki 143,5 cm’lik genişliğin aslında bir rastlantı olmadığını, tarihten gelen bir mirasın modern mühendislik ihtiyaçlarına göre şekillendirildiğini görüyoruz.
Bolu Dağı’nda etkili olan yağmur ve yoğun sis sebebiyle görüş mesafesi yer yer 10 metreye kadar düştü.
Bayrampaşa'da otoyola çıkan bisikletli, tehlikeli şekilde kilometrelerce yolculuk yaptı. Bisikletlinin seyir halindeki kamyona çok yakın mesafede ilerlediği anlar bir başka sürücü tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedildi.
e-Akçakoca D-655 karayolunda oluşan yoğun sis sebebiyle görüş mesafesinin yer yer 20 metreye kadar düşmesi, sürücülere zor anlar yaşatıyor.
Antalya’nın Alanya ilçesinde öğle saatlerinde aşırı nem, deniz trafiğinde görüş mesafesinin düşmesine neden oldu.
Antalya'da aşırı nem nedeniyle kent merkezinde görüş mesafesi düştü. Yüzde 90'a kadar çıkan nem oranı, bulutlu hava ile birlikte kenti beyaz bir görüntüye büründürdü.
'Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı Projesi' çerçevesinde yaklaşık 2 yıl sürecek olan çalışmaların tamamlanmasının ardından, 1 saat olan Adana-Mersin arası 25 dakikaya düşecek.
Yorumlar (0)