Tam 157 yıl yaşadı... İşte dünyanın en uzun yaşayan insanı Zaro Ağa'nın sırrı!
Türkiye'nin en uzun yaşayan insanı olarak kabul edilen Zaro Ağa, gizemli geçmişi oldukça merak edildi. Zaro Ağa'nın mezarı kaderine terk edilirken Zaro Ağa'nın nereli olduğu, kaç torunu olduğu ve nasıl bir yaşam sürdüğü oldukça merak edildi.
Doğumuna dair net bir bilgiye sahip olunamayan Zaro Ağa 18. yüzyılda dünyaya geldi. Bitlisli Şemsi Ağa'nın oğlu olan Zaro Ağa'nın 1774-1777 yıllarında arasında dünyaya geldiği söyleniyordu. Bitlis'in Mutki ilçesi Meydan Köyü'nde doğan Zaro Ağa, yaşamının ilerleyen yıllarında toplumda birleştirici ve yol gösterici biri olarak tanınmıştı. Kimse onun böylesine uzun bir ömre vakıf olacağından haberdar değildi. Zaro Ağa çocukluğunu köyünde geçirdi ve yaşı 18'e geldiğinde İstanbul'a gidip kendisine bir hayat kurmak istedi.
Milliyet'in haberine göre, İstanbul'a geldiğinde adımını attığı ilk yer Tophane oldu. Kaynaklara göre 1853 yılında Ortakköy Camii inşaatında çalışmıştı. İş seçmeden ekmek kapısı neredeyse oraya giden Zaro Ağa, İstanbul'da pek çok farklı işte çalıştı. 1800'lü yılların başlarında Sultan III. Selim'in emriyle Nizam-ı Cedid askerleri için inşa edilen Selimiye Kışlası'nın inşaat sürecinde dahi yer aldı.
ZARO AĞA'NIN HAYAT HİKAYESİ
Uzun ömrü boyunca dünyayı değiştirecek pek bir şey yapmadı. Ancak Napolyon gibi büyük komutanlar dahil olmak üzere I. Abdülhamit, II. Mahmut, Abdülaziz ve II. Abdülhamit'e kadar birçok padişah gördü. 23 yaşında hem para kazanmak için hem de vatani görevini yerine getirmek için Akka'da Cezzet Ahmed Paşa önderliğinde Napolyon'a karşı savaştı. İstanbul'a döndükten sonra hayatını devam ettirdi. Ancak Yeniçerilerin isyanları onun İstanbul'daki konforunu bozmuştu. Bir sabah uyandığında üstüne toplar püskürüyordu. Can havliyle Ayasofya'nın dehlizlerine sığındı ve ortalık yatışınca da çıktı. Bir müddet sonra Yeniçeri Katliamı'nın anısına yaptırılan Nusretiye Camii'nin inşaatında da görev aldı. İnşaatlar için Zaro Ağa artık paha biçilemez bir ustaydı. Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra arada hamallık işine de yönelen Zaro Ağa, hamallıkla kahya mertebesine de ulaşmıştı.
Zaro Ağa, (1774/1777 (tartışmalı), Bitlis - 29 Haziran 1934, İstanbul), doktorun ölüm belgesine dayanarak 157 yaşında öldüğü iddia edilen, Türkiye'nin en uzun yaşayan insanı ve bazı yabancı kaynaklara göre ise dünyanın en uzun yaşayan birkaç kişisinden biridir.
İddialara göre Zaro Ağa, 10 Osmanlı padişahı, 28 sadrazam, 1 cumhurbaşkanı, 5 başbakan görmüş, 6 savaşa katılmış ve bazı kaynaklara göre yedi, bazı kaynaklara göre 13, başka bir kaynağa göre ise 29 kez evlenmiştir. Beşi kız, sekizi erkek 13 çocuğu ile 29 torunu olmuştur.
Hayatı
Solda, Zaro Ağa'nın cenazesi başında dua okuyan hoca; sağ üstte Zaro Ağa'nın cenazesine gelen kızı ve torunları; sağ altta ise çenesini bağlayan hemşire yer almaktadır.
Zaro Ağa, bazı kaynaklara göre 1774, bazı kaynaklara göreyse 1777'de Şemsi Ağa'nın oğlu olarak Bitlis, Mutki, Meydan Mahallesi'nde doğmuştur. 18. yüzyılın sonlarına doğru İstanbul'a gitmiş ve Selimiye Kışlası, Beşiktaş, Ortaköy Camii ve Tophane Nusretiye Camii inşaatlarında çalışmıştır. Elli yaşlarında uzun yıllar İstanbul Hamal Topluluğu'nun başında kalmıştır. Daha sonra operatör Emin Erkul'in şehreminiği zamanında belediye serhademelliğine getirilmiş ve bu vaziyeti ölümüne kadar sürdürmüştür. Böylece son günlerini İstanbul'da geçirmiştir ve burada ölmüştür.[3]
Ölümüne yakın zamanlarında kapıcılık yapmıştır.
Dünya basının odak noktası olmuş ve dünyanın en uzun yaşayan insanı olarak 1921'de Paris'i 1925'te İtalya'yı, 1930'da alkol karşıtı bir derneğin daveti üzerine Yunanistan'dan hareket ederek Amerika'yı, 1931'de İngiltere'yi ziyaret etmiştir. Tek parti döneminde, Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti marifeti ile bir reklam kampanyası organize edilerek Zaro Ağa'dan istifade edilmiştir. Bir yüzünde Zaro Ağa'nın iki kadın ortasında duran resmi diğer yüzünde ise “Kim Zaro Ağa gibi Türk üzümü ve fındığı yerse zeytinyağı ve İzmir inciri ile sindirim sistemini harekete geçirirse onun gibi bu yaşta sağlıklı olur.” ibaresi bulunan kartpostallar Macaristan’da dört dile çevrilerek tüm dünyaya dağıtılmıştır.[4] Mustafa Kemal Atatürk ile iki kez karşılaşmış, kadınlara çok fazla hak verdiğinden yakınmıştır.[5] 1925'te Cumhuriyet gazetesinde yer alan bir demecinde ise “Ben ne Şeyh Said denen o mel’unu tanırım, ne de adamlarını bilirim. Allah belalarını versin!” diyerek dönemin önemli sorunlarından Şeyh Said İsyanı'nı eleştirmiştir.
Ölümü
Zaro Ağa, 29 Haziran 1934 tarihinde Şişli Etfal Hastanesi'nde öldü. Yapılan otopside Zaro Ağa'nın oldukça uzun yaşamasına rağmen tüberküloz, kalp büyümesi, beyinde damar tıkanıklığı ve üç böbreklilik gibi sağlık sorunlarına sahip olduğu belirlendi.[3] Şişli Etfal Hastanesi başhekimi Rıfat Hamdi'nin açıklamasına göre Zaro Ağa, ölümünden önce 162 yaşında olduğunu söylemişti.[8] Mezarı Eyüpsultan kabristanındadır. Pierre Loti Kahvesi'ne çıkan yokuşun ortalarında, yolun ikiye ayrıldığı yerde, sol taraftadır. Hamidi başlıklı mezar taşında “Bitlisli Şemsi Ağa oğlu 160 yaşında ölen Zaro Ağa'nın ruhuna Fatiha” ifadesi yer almaktadır.
Tartışmalar
Zaro Ağa'nın gerçek yaşı hakkında birçok tartışma vardır.[10][11] Doktorun ölüm belgesine göre Zaro Ağa'nın yaşı 157 idi. Walter Bowerman tarafından 1939'da yayınlanan bir araştırma raporu, Zaro Aga'nın öldüğünde 157 yaşında değil 97 ve civarında olduğunu belirtti wikipedi
Yorumlar (0)