Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü işbirliği ile Yaşlanan Dünya: Yalnız Yaşlanan Burdur konulu panel düzenlendi.
MAKÜ Konferans ve Sergi Salonunda gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Deniz Say Şahin yaptı. Şahin konuşmasında merkez olarak gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgiler vererek Burdur için oluşturdukları verileri katılımcılar ile paylaştı. Şahin sunumunda şu detaylara yer verdi: “Yaşlı nüfus 8 milyon 451 bin 669 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2017 yılında % 8,5 iken, 2022 yılında % 9,9’a yükseldi. TÜİK’İN 2023 yılı araştırmasına göre Tek kişilik yaşlı hane halkı oranının en yüksek ve en düşük olduğu 10 il içerisinde yüksek oranlarda Burdur da yer alıyor. Burdur’da yaşlı nüfusu 65 yaş ve üzeri için 45 bini geçmektedir.” Şahin ayrıca merkez olarak gerçekleştirdikleri ‘Burdur’da Yalnız Yaşayan Yaşlıların İhtiyaçları ve Gereksinimleri Saha Araştırması’nı da katılımcılarla paylaştı.
Açılış konuşmasının ardından Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan tarafından ‘Türkiye’nin Değişen Nüfus Yapısı İçerisinde Gerontolojik Perspektiften Yaşlanma, Yaşlılık ve Sağlık’ konulu sunum geçekleştirildi. “Yaşlanmak için yaşamak gerekmektedir.” vurgusunu yapan Tufan, yaşlanma ve yaşlılık süreçlerinin farklılık gösterdiğinin altını çizerek “Burdur’un nasıl bir yaşlılık serüvenine sahip olduğunu, yapılan alan araştırmasından gelecekte nasıl bir Burdur ile karşılaşacağımızı biliyoruz. Burdur’da 50 yaş ve üzeri sayı giderek ilerliyor.” dedi.
Türkiye’nin nüfus yapısı ve değişim süreçleri hakkında bilgiler de veren Tufan, “Doğum oranlarının hızlı bir şekilde düştüğü, Türkiye gibi endüstri ülkelerinin yaşlanma sürecine doğru evrildiğini görüyoruz. Burada özellikle nüfus yapısına baktığımızda karşımıza çıkan en önemli bulgu 50 yaş üzeri nüfus yoğunluğunun bakım hizmetlerine olan gereksiniminin artacak olması. Türkiye’nin toplumsal yapısına baktığınızda karşı karşıya kaldığımız bir konu var. Türkiye sessizce yaşlanıyor. 2050’de Türkiye nüfusu 100 milyon olacak. 30 milyonu 60 yaş üzeri olacak. Bu popülasyonun büyük çoğunluğunu ise kadınlar oluşturacak. Kronik hastalıklardan muzdarip 60 yaş üzeri yaşlılar olacak. Türkiye üzerine bir öngörü olarak ortalama yaşam süresi uzayacak. Kadına özgü bir mesele var. Kadın daha uzun yaşıyor. Türkiye’nin nüfus piramidinde beklenen değişime bakacak olursak nüfus tavanı genişleyecek, tabanı daralacaktır. Doğum sayıları azalırken, yaşlılar hızla çoğalmaktadır. Türkiye’de yaşlılık konusunda her yapılan çalışmada ailelerin çaresizliğini görebilirsiniz. Bakıma muhtaçlık probleminin bakım sigortasının devreye girmesi ile çözülmesi gerekiyor. Yakın bir gelecekte ülkemizde bakım sigortası da hayata geçecek. Kronik hasta yaşlıların sayısı da artıyor. 9 milyon yaşlının 4,1 milyonu kronik hasta. İnsanlara sorduğunuzda arkamı dönmüşüm ki yaşlanmışım diyor. Yaşlılık hızla geliyor. Yaşlanmaya hazırlık programlarına ihtiyacımız var. 40 yaşından itibaren ülkemizde bu programların yaygınlaştırılması gerekiyor. Sosyal hizmet bölümlerinin bu konuya el atması gerekiyor. Bu da milli bir meseledir. Türkiye’de yaşlı engellilerin sayısında da artış olduğunu görmekteyiz. Zihinsel, bedensel ve görme, işitme-konuşma engelli sayısı artmaktadır. Bu konuda da çalışmaları yapılıyor. Devletimiz bu konuda gerekli çabayı gösteriyor. Demografik değişimlerin sonuçlarına bakıldığında kronik hasta yaşlılar, engelli yaşlılar ve bakıma muhtaç yaşlılar çoğalıyor. Sağlık bakanlığının 2030 vizyonu son derece önemli ve değerlidir. Yaşlanan insanların ihtiyaçlarına cevap bulabilecek çalışmalar yer alıyor.”
Daha sonra konuşan Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mukaddes Kılınç ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Kılınç konuşmasında “Engelli ve yaşlı bireylere yönelik bakım hizmetlerinde, engelli ve yaşlı bireylerin en fazla ailelerinin yanında mutlu ve huzurlu olacağı düşüncesiyle toplum temelli bakım anlayışı doğrultusunda, ‘birey odaklı’ hizmet anlayışı ile yaşlı ve engelli bireylerin kendi sosyal çevresinden ayrılmadan bakım hizmeti almasını sağlayan bakım hizmet modeline ağırlık verilmektedir. Yaşlı bireylere yönelik aktif yaşam merkezleri Burdur’da yok ama ilk hedefimiz bu merkezi kurmaktır. Türkiye’nin birçok ilinde bu merkezler bulunuyor ve geri dönüşleri olumlu. Bu merkezler yaşlı bireylerin yaşam kalitesinin arttırılması ve sosyal hayata aktif katılımlarına katkı sağlaması amacıyla hizmete açılan merkezlerdir.” dedi ve planlanan projeler hakkında bilgiler aktararak bu projeler arasında MAKÜ bünyesinde faaliyet gösteren öğrenci toplulukları ile çeşitli sosyal kültürel aktivitelerin yapılmasının da yer aldığını vurguladı.
Burdur İl Sağlık Müdürü Dr. Musa Murat Erk ise yaptığı konuşmada İl Sağlık Müdürlüğü olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgilendirici bir sunum yaptı. Erk sunumunda “Yaşlı Dostu Hastane Uygulama Projesi ile güvenli ve kaliteli sağlık hizmeti sunmayı, sağlıklı yaşlanma ve yaşlılık süreçlerinde gerekli danışmanlık hizmetlerini vermeyi, verilen hizmetin kalitesini ölçmek için anket uygulamaları yapmayı, 65 yaş üzeri hastaların tıbbi tetkik ve tedaviden önce gerekli açıklamaları yapmayı, okuma yazma bilmeyen hastalar için sözlü ve görsel bilgilendirmede bulunmayı amaçlayarak bu konularda çalışmalar yaptık. Ayrıca palyatif bakım ünitesi oluşturarak yönlendirme levhalarına ağırlık verdik. Tüm meslek dallarından birer temsilci ile komiteler oluşturduk.” dedi ve Yaşlı Dostu Hastanesi Projesi’nin işleyişini katılımcılar ile paylaştı.
Sunumların ardından panel, Vali Yardımcısı Yasin Özcan ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Öner tarafından katılımcılara teşekkür belgelerinin verilmesi ile son buldu
Yorumlar (0)