Ruhittin Sönmez

Bilim ve sanattan uzak milliyetçilik olmaz

Ruhittin Sönmez'in 'Bilim ve sanattan uzak milliyetçilik olmaz' adlı köşe yazısı

Ruhittin Sönmez

BİLİM VE SANATTAN UZAK MİLLİYETÇİLİK OLMAZ

Gelişmiş bir toplum olmanın ilk şartı bilim, uygar bir toplum olmanın ise sanat alanında ileride olmaktır.

Günümüz Türkiye'sinde kendilerini milliyetçi, muhafazakâr, Müslüman, yerli millî veya solcu olarak tanımlayan bütün kesimlerin çoğunluğu, maalesef, bilime mesafeliler ve sanat ve estetik kaygısından uzak durumdalar.

Bu yüzden gelişmiş ülkeler sıralamasında sadece ekonomik açıdan değil, güç ve itibar açısından da daha ileriye gidemiyoruz.

M. Akif'in "asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı" mısraında kastettiği anlamı Milliyetçilik, solculuk gibi kavramlar için de genişletmemiz lazım.

Bunu yapmanın ilk adımı, çağımızın "bilim ve sanatın alabildiğine özgür olması gerekir" anlayışını benimsemekle atılabilir.

****

BİLİM ORTAMI

Ekonomide "orta gelir tuzağı" denilen 10 bin dolar kişi başına milli gelir seviyesini aşamadığımız gibi bilimde de az gelişmiş (geri kalmış) ülke kategorisinden çıkamıyoruz. Son yıllarda sinema alanında tekil başarılar dışında sanat dünyasında da bir kısırlık söz konusu.

Az sayıda dünya çapında bilim insanlarımız var. Onlar da genellikle yurtdışında kendilerine sağlanan bilim ortamları sayesinde bu mertebeye gelebildikleri için buralarda hizmet vermeye devam ediyorlar.

Bireyi bir tohum, yetiştiği ortamı da tarla kabul edebiliriz. Görülen o ki; tarlamız verimsiz ve gübre, sulama ve ilaçlama gibi hizmetler yapılmadığından bakımsız. Bu tarladan nitelikli ve bereketli ürün çıkmıyor.

Bakımsız ve verimsiz tarlada şans eseri fidanlar çıktığında, bunların bir kısmını alıp kendi tarlalarına nakleden ve her türlü bakımını eksiksiz yapan yabancıların elinde cılız fidanlar müthiş verimli ağaçlara dönüşmekte.

****

Türkler ve genel olarak Müslümanlar 500 yıldan fazla bir zamandır güçlü genetiği olan tohumlardan bile verim elde edemiyor. Çünkü bilim ve sanatın yaratıcı gücünü kullanamıyor.

Tarihte övündüğümüz büyük bilim adamları ve eserlerini bütün dünyanın takdir ettiği sanatkarlarımızın yoğun olduğu dönem 750- 1250 yılları arasında 500 yıllık bir dönem olması tesadüf değildi.

Avrupa Ortaçağın karanlığında iken bizim coğrafyamızda Farabî, İbnî Sînâ, Uluğ Bey, Birûnî gibi Matematik, Astronomi, Geometri, Tabiiyat, Tıp, Felsefe, eğitim ve bilim tarihinde yer tutan tanınmış bilim adamları yetişti. Balasagunlu Yusuf, Kaşgarlı Mahmut, Ahmet Yesevi ve İbn-i Rüşd gibi şahsiyetler yüzyıllar süren derin izler bıraktılar.

O dönemde bilimin gelişmesi için gerekli bilim ortamı Türk ve İslam dünyasında iken, Avrupa derin bir taassubun içindeydi.

Sonraki yıllarda durum tersine döndü. Din alimleri arasında temel bilimlere, felsefeye ve sosyal bilimlere karşı olan bir zihniyetin hâkim olmasıyla bilim ve teknolojiden uzaklaştık. 

Oysaki Avrupa, din ile devlet yönetimini ayırarak, yaşadıkları aydınlanma dönemi sayesinde bilim ve sanat alanında müthiş bir ivme yakaladılar.

İçinde bulunduğumuz orta gelişmişlik tuzağından çıkmanın yolu yeniden bir bilim ve sanat ortamı yaratmaktır.

Bu işler öyle kısa zamanda olmuyor. Uzun, sistematik ve sabırlı bir çalışmayla bilim ve sanatın gelişeceği bir iklim oluşturmak zorundayız.

*********************************

BİLİMİ GELİŞTİRMEK İÇİN

Türk Dünyasında bilimi geliştirmek için ne yapmalıyız? 

Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar'dan ilk şartı okuyalım:

"Bilim adaletin, özgür düşüncenin ve sorgulamanın olduğu ortamlarda yeşerir. Öncelikle bu ortamı sağlamamız lazım."

Formül aslında ne kadar basit değil mi? Ama uygulamak o kadar kolay olmuyor.

ADALETİ sağlamak demek, bir tanıma göre, "bir şeyi yerli yerince yapmak veya herkese ve her şeye hak ettiği şekilde davranmak demektir."

Gücü eline geçiren muktedirlerin kimin, neyi, ne kadar hak ettiğine karar vermesi halinde adalet ortada kalmaz.  

Bunlar ortak vicdan ve akılla kabul edilmiş yasalarla belirlenir. Bu yasalara uymak başta devleti yönetenler olmak üzere herkesin görevidir. 

Bu sebeple hak ve adalet yasaya uygun davranmak ve eşitliğe riayet etmek demektir.

Yasalar ve kurallar güçlü kimseler için geçerli olmuyor, güçsüzler için bir silah olarak kullanılıyorsa adaletten bahsedilemez. Bu ortamda bilim gelişmez.

Mevki, para veya (dini, siyasi vd) otorite gücü ile korkutulan bir kesim düşüncelerini açıklayamazsa; yöneticilerin yaptıklarını sorgulayamaz ve eleştiremezse orada bilim gelişmez.

****

Aziz Sancar bilimi geliştirmek için bir başka şartı daha hatırlatıyor: "Bilim adamlarına LİYAKATE dayalı imkân sağlanmalıdır. Tayin ve terfilerinde tek kriter LİYAKAT olmalıdır."

"Mesela, benim çalıştığım Amerika'da dün yaptığına bakmazlar. Ben Nobel'i aldığımdan sonra yayına gönderdiğim ilk makalem reddedildi. Amerika'da çalışacaksınız, durmadan çalışacaksınız ve bir şeyler bulacaksınız. Bunun ölçüsü budur. Bilimle ilgili görevlere atamalarda da yine buna bakılır, dünyadan ve Amerika'dan en iyilerin bu görevlere getirilmesine çalışılıyor."

Aslında bu şart da çok kolay gibi. Ama gel de uygula.

Birçok üniversitemizde fakülte dekanları ilgili branştan değil. Mesela Prof. Dr. Kemal Gözler, 2020 yılı itibarıyla, 22 Hukuk Fakültemizin dekanlarının veteriner, ilahiyatçı, kimya, tıp, maliye ve kamu yönetimi mezunları olduğunu yazmıştı.

New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Şirin'in yaptığı çalışmaya göre, 71 üniversitemizin rektörünün atıf alan yayını yok. Oysaki "Bilim insanının görevi bilim yapmaktır. Dünya ortalamasında rektörlerin ortalaması 35 yayındır. Türkiye'de bu 5 olsaydı, kötü bir sonuç olurdu, ama sıfır." 

Kendisi bilim yapmayan veya yönettiği fakültenin branşından olmayan kişilerin liyakatli olması söz konusu olamayacağına göre bu tür atamaların olduğu üniversitelerden bilim üretimi beklemek doğru olabilir mi?

Aziz Sancar'ın bilimi geliştirmek için saydığı diğer şartları öğrenmek için Tanzer Ünal'ın 22 Aralık 2023 tarihli makalesini okuyunuz. 

Ancak bu iki şartı bile yerine getirmeye niyetli olmayan bir zihniyetin hâkim olduğu ülkede bilimde ilerleme beklemek fazla iyimserlik olur. 

 

28.12.2023

Ruhittin Sönmez

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

02
MAYIS

2024

Dünden bugüne Türk yargısı

Ruhittin Sönmez'in 'Dünden bugüne Türk yargısı' adlı köşe yazısı Devamı

29
NİSAN

2024

İYİ Parti kurultayından izlenimlerim

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti kurultayından izlenimlerim' adlı köşe yazısı Devamı

25
NİSAN

2024

Anlaşılması güç siyasi manevralar

Ruhittin Sönmez'in 'Anlaşılması güç siyasi manevralar' adlı köşe yazısı Devamı

15
NİSAN

2024

İYİ Parti ve AK Parti'de değişim şart

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti ve AK Parti'de değişim şart' adlı köşe yazısı Devamı

04
NİSAN

2024

İYİ Parti ve Meral Akşener

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti ve Meral Akşener' adlı köşe yazısı Devamı

02
NİSAN

2024

Yumuşak atın çiftesi pek oldu

Ruhittin Sönmez'in 'Yumuşak atın çiftesi pek oldu' adlı köşe yazısı Devamı

28
MART

2024

Ramazan'da siyasi ahlak

Ruhittin Sönmez'in 'Ramazan'da siyasi ahlak' adlı köşe yazısı. Ramazan ayının feyiz ve bereketinden anlamamız gereken ilk şey, yaptığımız ibadetlerin ahlakımızı güzelleştirmesi gerektiğidir. Peki ya siyasetçiler? Ramazan'da siyasi ahlak da artmalı mı? Ruhittin Sönmez'in yazısı. Devamı

25
MART

2024

Seçimin kaderi emeklilerin elinde

Ruhittin Sönmez'in 'Seçimin kaderi emeklilerin elinde' adlı köşe yazısı Devamı

22
MART

2024

MHP ile AKP neden birleşmiyor?

Ruhittin Sönmez'in 'MHP ile AKP neden birleşmiyor?' adlı köşe yazısı Devamı

18
MART

2024

Emanetçiler mallarını açıklasın

Ruhittin Sönmez'in 'Emanetçiler mallarını açıklasın' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

 4006 Bilim Fuarı Ağrı'da bilim coşkusu yaşatıyor
Etkinlik

4006 Bilim Fuarı Ağrı'da bilim coşkusu yaşatıyor

TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı, Ağrı'da heyecanla devam ediyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde düzenlenen fuar, 22 okulun katılımıyla bilimin ve keşfetmenin coşkusunu yaşatıyor.

Karslı öğrenciler TÜBİTAK bilim söyleşisine katıldı.
Etkinlik

Karslı öğrenciler TÜBİTAK bilim söyleşisine katıldı.

Hüsnü Özyeğin Anadolu Lisesi öğrencileri “Yapay Zeka ve Modelleme” konulu TÜBİTAK Bilim Söyleşisine yoğun ilgi gösterdi.

Konya Beyşehir'de Bilim Fuarı: Öğrencilerin Bilimsel Çalışmaları
Etkinlik

Konya Beyşehir'de Bilim Fuarı: Öğrencilerin Bilimsel Çalışmaları

Konya’nın Beyşehir ilçesinde düzenlenen fuarda öğrenciler bilimsel çalışmalarını sergiledi.

Burdur'da Üretken Bir Nesil Yetişiyor! Eğlenceli Bilim Atölyesi!
Etkinlik

Burdur'da Üretken Bir Nesil Yetişiyor! Eğlenceli Bilim Atölyesi!

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında Burdur'da 'Eğlenceli Bilim Atölyesi' düzenlendi. Atölyede öğrenciler, çeşitli bilimsel deneyler yapma ve bilimsel kavramları eğlenceli bir şekilde öğrenme imkanı buldu.

BAKA Projesi Kapsamında Uso Anadolu Lisesi'nde Bilim Şöleni!
Bölgesel

BAKA Projesi Kapsamında Uso Anadolu Lisesi'nde Bilim Şöleni!

BAKA Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) 'Burdur'da Üretken Bir Nesil Yetişiyor' projesi kapsamında, Uso Anadolu Lisesi'nde 25-26 Nisan 2024 tarihleri arasında heyecan verici bir bilim atölyesi gerçekleştirildi.

Tavşanlı'da Borsa İstanbul Anadolu Lisesi Öğrencilerinden Bilim Fuarı
Etkinlik

Tavşanlı'da Borsa İstanbul Anadolu Lisesi Öğrencilerinden Bilim Fuarı

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde Borsa İstanbul Anadolu Lisesi, Bilim Fuarı düzenledi.