Ruhittin Sönmez

Muhalefetsiz demokrasi

Ruhittin Sönmez'in 'Muhalefetsiz demokrasi' adlı köşe yazısı...

Ruhittin Sönmez

MUHALEFETSİZ DEMOKRASİ

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras'ın, "sistem çöktü" diyerek, iktidara ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine yönelik eleştirileri arkasından hemen soruşturma açıldı. Soruşturma için "yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeğe aykırı bilgiyi yayma suçları" gerekçe gösterildi.

Aras "Kayyım uygulamaları, bir siyasi partinin genel başkanının tutuklanması, bir Büyükşehir Belediye Başkanının konuşmalarından hemen sonra açılan soruşturmalar, bilirkişi görüşmesini yayınlanan gazeteciler hakkında gözaltılar ve tutuklama, teğmenlerin ordudan ihracı gibi olayların toplumda endişe yarattığı ve güveni sarstığını" söylemişti.

Buna Adalet Bakanı, AKP Sözcüsü başta olmak üzere iktidar kanadından ve hatta hasta yatağındaki Devlet Bahçeli'den sert eleştiriler geldi.

Benim TÜSİAD yöneticilerinin mesajlarından anladığım "hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması ve yargının her türlü dış etkiden bağımsız olması gerektiği, ekonominin iyileşmesi için demokratik kurum ve kuralların işletilmesi gerektiğine" dair uyarılardı. Ülkemizdeki ekonominin en önemli aktörlerinin bu konularda görüş beyan etmesi iktidar kanadını neden böyle rahatsız etti bilemiyorum.

************************************

MUHALEFETSİZ OLMANIN MALİYETİ AĞIRDIR

Toplumun önünde görünen muhalif görüşlü kişi ve kurumların üzerine baskılar yoğunlaştı. "Yargı sopası" korku iklimi yaratır hale geldi. Bunlar demokratik sistemin temel taşlarından muhalefeti susturmak amacını mı taşıyor?

Bu soruya "evet" cevabını veremiyorum. Çünkü bizi yönetenler bunun maliyetinin ne kadar ağır olduğunu bilebilecek durumdadır.

İktidarın denetlenmesi, yanlışlarının ortaya konulması ve alternatif politikaların geliştirilmesi açısından muhalefetin önemini göz ardı ediyor olabilirler. Dış baskılara karşı iktidarın direncini artırmak için güçlü bir muhalefeti bahane göstermek gururlarına dokunuyor olabilir.

Ancak, demokratik görünümlü olsa da iktidar ve yargı gücü kullanılarak muhalefetin zayıf ve etkisiz hale getirildiği ülkelere yabancı sermaye gelmez. Yerli sermaye de kendini güvende hissedeceği ülkelere kaçmaya çalışır.

Dünyanın her yerinde otoriter eğilimler taşıyan hükümetler, muhalefeti susturmak ve kendi güçlerini pekiştirmek için benzer stratejiler kullanırlar: Medya organlarını kontrol altına almak, muhalif liderleri hapse atmak veya muhalif sesleri susturmak gibi.

"Muhalefetin zayıf olduğu bir sistem, toplumsal kutuplaşmayı da artırabilir. İktidar, kendi görüşlerine karşı olanları düşman olarak gösterebilir ve toplumda derin yarılmalara yol açabilir."

Böyle ülkelerde iktidarlar, üzerinde yeterli denetim ve dengeleme olmadığı için, yolsuzluk yapma ve kamu kaynaklarını kötüye kullanma konusunda daha cesur olurlar. Bu durum, kamu kaynaklarının etkin ve adil bir şekilde kullanılmasını engeller. Bu ise toplumda adalet duygusunu ve güveni azaltır, yoksulluğa yol açar.

Mademki, "demokratik bir hukuk devletiyiz, kuvvetler ayrılığı var" iddiasındasınız ve "bağımsız ve tarafsız bir yargıya güvenin" diyorsunuz, bırakın insanlar düşünce ve inançlarını rahatça açıklasınlar.

Sağlıklı bir demokrasi için halkın katılımını ve eleştirel düşünceyi engellemeyin, teşvik edin. 

************************************

MODERN ÇAĞDA BASKI VE SANSÜR

Şu cümleleri Nobel ödüllü bilim insanları Daron Acemoğlu ve Simon Johnson'un "İktidar ve Teknoloji" adlı kitabından aldım:

"Demokrasi olmadığında karşıt güçlerin oluşması da güçleşir. Elit bir kesim, baskı ve propaganda araçlarını etkili bir şekilde kullanabildiği ve siyaseti tamamen kontrol altında tuttuğu zaman, iyi organize olmuş, anlamlı bir muhalefet oluşturmak zordur.

Bu yüzden Çin'de güçlü bir muhalefetin yakın zamanda yükselmesi mümkün gözükmüyor. Özellikle de Komünist Parti'nin giderek daha etkili kullandığı sansür ve yapay zekâ tabanlı gözetim sisteminin gölgesi altında bu çok zor. ABD ve Batı dünyasının büyük kısmında da karşıt güçlerin canlanması umutları giderek azalıyor."

Görünen o ki ülkemizde yakındığımız bir çok olumsuzluk diğer ülkelerde de var.

Özellikle dijital çağda sosyal medya platformları ve internet, propaganda ve dezenformasyon için etkili araçlar haline geldi. Otoriter eğilimli iktidarlar, bu araçları kullanarak halkı manipüle edebiliyor ve muhalefetin etkisini azaltabiliyorlar.

Yapay zeka destekli teknolojilerin sağladığı bir çok faydaların olduğu muhakkak. Fakat büyük veri ve yapay zekânın birleşimiyle ortaya çıkan gözetleme teknolojilerinin bireysel özgürlükler ve mahremiyet üzerinde oluşturduğu tehditler endişe yaratıyor. Yapay zekâ bireylerin konumunu, iletişimlerini ve alışkanlıklarını izlemek için kullanılabiliyor. 

ÇİN yapay zekâ ve büyük veri destekli gözetleme ve izleme teknolojilerinin geliştirilmesinde ve uygulanmasında öncü ülke durumunda. 

Çin'in bu alandaki yatırımları, yalnızca iç güvenliği artırma amacı taşımıyor. Aynı zamanda vatandaşların davranışlarını denetleyerek toplumsal kontrolü sağlamayı hedefliyor. Bu durum bireysel mahremiyet ve özgürlükler üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmakta.

Uzmanlar Çin'in "geniş çaplı veri analizi ve yapay zekâ temelli öngörü sistemlerinin" politik kontrolü artırmayı da mümkün kıldığını söylüyor.

************************************

SANSÜRÜN İÇSELLEŞMESİ

"2010'larin sonlarına gelindiğinde eğitim sistemi, dijital sansür ve propaganda sonucunda, Çinli gençler arasında hükümete sorgusuz sualsiz destek ve eleştirel haber ve görüşlere kulakları kapama çok yaygın hale geldi. Yapay zekâya yapılan büyük yatırımların ardından, Çin Güvenlik Seddi, Çin platformları ve işyerlerinde toplanan verilerin tümünü 24 saat gözetim altına almış oldu. Böyle bir ortamda, Çinli üniversite öğrencileri erişebiliyor olsalar bile yabancı medya kaynaklarına erişmek istemediler."

"Batı kaynaklarında Çin hakkında güvenilir bilgi olmadığına dair okullarda ve Çin medyasında kendilerine aşılanan propagandaya öyle ikna olmuşlardı ki, artık onları sansürlemeye ihtiyaç kalmamıştı. Çünkü sansürü zaten içselleştirmişlerdi."

Bizde de, Aldous Huxley'in "kitap yasaklamaya gerek kalmayacaktı, çünkü zaten kitap okuyan kimse kalmayacaktı" diye tanımladığı sansürün içselleşmesi durumu gerçekleşiyor olabilir mi? 

Muhalif medyayı yasaklamaya lüzum kalmadı, çünkü kendi taraftarları zaten izlemiyor, izlese de bu kaynaklardan öğrendiklerine inanmıyor.

Diğer bir kesimde de sanki felsefeci Hannah Arendt'in öngördüğü durum ortaya çıkıyor: "Yanıltıcı bilgi ve propaganda bombardımanına tutulan insanlar hiçbir habere inanmaz olurlar. Hatta daha da kötüsü olabilir. Sosyal medyalarına sıkışıp kalmış, güçlü duyguların girdabına kasten kaptırılan, öfke nöbetleri içindeki insanlar, içinde yaşadıkları topluluklardan ve demokratik söylemlerden kopabilirler."

 

17.02.2025

Ruhittin Sönmez

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

17
ŞUBAT

2025

Muhalefetsiz demokrasi

Ruhittin Sönmez'in 'Muhalefetsiz demokrasi' adlı köşe yazısı... Devamı

10
ŞUBAT

2025

Arazi değil vatan

Ruhittin Sönmez'in 'Arazi değil vatan' adlı köşe yazısı... Devamı

06
ŞUBAT

2025

Depremin yıldönümünde Albay Reşat Bey'i andım

Ruhittin Sönmez'in 'Depremin yıldönümünde Albay Reşat Bey'i andım' adlı köşe yazısı... Devamı

27
OCAK

2025

Görevini yapan itfaiyeci suçlu

Ruhittin Sönmez'in 'Görevini yapan itfaiyeci suçlu' adlı köşe yazısı... Devamı

23
OCAK

2025

Ümit Özdağ'ın tutuklanması

Ruhittin Sönmez'in 'Ümit Özdağ'ın tutuklanması' adlı köşe yazısı... Devamı

16
OCAK

2025

Trump Erdoğan'ı neden övdü?

Ruhittin Sönmez'in 'Trump Erdoğan'ı neden övdü?' adlı köşe yazısı.... Devamı

13
OCAK

2025

Dervişoğlu'nun Kocaeli'den verdiği mesajlar

Ruhittin Sönmez'in 'Dervişoğlu'nun Kocaeli'den verdiği mesajlar' adlı köşe yazısı... Devamı

13
OCAK

2025

Dervişoğlu'nun Kocaeli'den verdiği mesajlar

Ruhittin Sönmez'in 'Dervişoğlu'nun Kocaeli'den verdiği mesajlar' adlı köşe yazısı... Devamı

06
OCAK

2025

Ortadoğululaşmanın neresindeyiz?

Ruhittin Sönmez'in 'Ortadoğululaşmanın neresindeyiz?' adlı köşe yazısı... Devamı

30
ARALIK

2024

Ev gençleri sorunu

Ruhittin Sönmez'in 'Ev gençleri sorunu' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

Selman Özboyacı'dan muhalefete eleştiriler
Bölgesel

Selman Özboyacı'dan muhalefete eleştiriler

AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerine yaptığı konuşmada, partisinin bütçe yönetimini milletin güveni ve siyasi istikrarın yansıması olarak değerlendirdi.

Gemlik'te Kentsel Dönüşüm Polemiği: Aktaş Muhalefete Seslendi!
İş Dünyası

Gemlik'te Kentsel Dönüşüm Polemiği: Aktaş Muhalefete Seslendi!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, muhalefet adayının 20 yıllık belediye başkanlığı döneminde bir tane bile kentsel dönüşüm yapmamasına rağmen son günlerde kentsel dönüşümü konuşmaya başladığını söyledi.

Başkan Şahiner “Allah’a çok şükür hepsinden tertemiz, alnımızın akıyla çıktık” dedi.
Yerel Yönetim

Başkan Şahiner “Allah’a çok şükür hepsinden tertemiz, alnımızın akıyla çıktık” dedi.

Mahkeme tarafından 47 gün siyasi yasak getirilen Sungurlu Belediye Başkanı Abdulkadir Şahiner, tekrar görevinin başına döndü.

Kozmetik sektörü Antalya'da buluştu
Etkinlik

Kozmetik sektörü Antalya'da buluştu

Kimyagerler Derneği tarafından düzenlenen 15. Kozmetik Kongresi, Antalya'da başladı. Kongreye standıyla katılım sağlayan Auran Kozmetik Kurucusu Abdullah Karataş, 2024 yılında 35 farklı fuar ve kongreye katıldıklarını belirtti.

Başkan Meçikoğlu Mersin'de! Başkanlarla ve Akalın'la görüştü
Bölgesel

Başkan Meçikoğlu Mersin'de! Başkanlarla ve Akalın'la görüştü

Bucak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBBUND Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Yalçın Meçikoğlu, lojistik ve dış ticaret sektörüne yönelik önemli temaslarda bulunmak üzere Mersin'e ziyaret gerçekleştirdi.

Burdur Valisi Bilgihan, Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitimi Merkezi'nin TSM konserine katıldı
Bölgesel

Burdur Valisi Bilgihan, Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitimi Merkezi'nin TSM konserine katıldı

Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitimi Merkezi kursiyerleri tarafından düzenlenen Türk Sanat Müzigi (TSM) konserine katılarak sanatseverlerle bir araya geldi.