Ruhittin Sönmez

Bizi iyi şeyler de bozar

Ruhittin Sönmez'in 'Bizi iyi şeyler de bozar' adlı köşe yazısı

Ruhittin Sönmez

İnsanların sessiz ve sakin yerlerde huzur bulacağını ve mutlu olacağını sanırız değil mi? Meğer bu önyargımız yanlışmış.

Bu doğru olsaydı en sessiz yerde, en huzurlu olmamız gerekirdi. Ama sıfır ses olan yerde insanın 1 saat dahi oturması mümkün olamıyormuş.

Ultra sessiz olduğunu düşündüğümüz ortamlar bile aslında sessiz değildir. İnsanın yaklaşık 0 desibel olan işitme eşiğinden daha yüksektir. Örneğin bir kütüphane yaklaşık 40 desibele kadar çıkabilir.

Ama özel olarak sessiz bir oda inşa edilmiş. Ve bakın bu odada kalanlara neler olmuş?

Şimdi gazete haberinden okuyalım:

2015 yılında Microsoft, halen Guinness Rekorlar Kitabına "gezegendeki en sessiz yer" olarak geçen bir oda inşa etti.

Şirketin Washington'daki genel merkezinde 'yankısız oda' olarak da bilinen bu odada en fazla kalan kişi 1 saat durabildi.

Microsoft'taki yetkililere göre bunun nedeni ortamın inanılmaz sessiz olması. Öyle ki birkaç dakika sonra kendi kalp atışlarınızı duymaya başlıyorsunuz. Bundan birkaç dakika sonra ise kanınızın akışını bile duyabilirsiniz. Çünkü vücut sürekli çalışıyor.

Dış dünyadan hiçbir ses gelmediğinde, yani tam ve mutlak sessizlik sağlandığında bu yavaş yavaş kulaklarınızda dayanılmaz bir çınlamaya dönüşecektir. Bu da muhtemelen odadaki yankılanma eksikliği nedeniyle dengenizi kaybetmenizeyol açacak, bu da uzamsal farkındalığınızı bozacaktır.

Microsoft'taki odanın baş tasarımcısının New York Post'a verdiği bilgiye göre, "Başınızı çevirdiğinizde, bu hareketi bile duyabilirsiniz. Nefes alışverişinizi duyabiliyorsunuz ve bu ses bir noktada biraz yüksek gelmeye başlıyor."

Yetkililer yankısız odanın amacının aslında hiçbir şey duymamanız değil, dışarıdaki tüm gürültüleri ortadan kaldırarak kendi vücudunuzun sonsuz seslerini duymanızı sağlamak olduğunu belirtiyor.

Bu test sayesinde, bir devlet başkanının günde üç öğün konuşması ve emrindeki müthiş propaganda makinesinin onlarca kanaldan ürettiği gürültüsü ile insanların iç sesini, akıl ve vicdanlarının sesini baskılamasının sebebini anlayabiliyorum.

*******************************

BAZILARINA GÜZEL KOKU DOKUNUR

Sessiz odada kaldığında uyum sağlayamayan insanların, alıştıkları ölçüdeki gürültülü ortama kaçmalarının bilimsel açıklamasını okudunuz.

Bunu hatırlatan bir başka hikâyeyi de Hz. Mevlâna anlatır:

Isparta'da gülyağı, gülsuyu ve çeşitli parfümlerin satıldığı dükkanların önünden geçen bir adam bayılır ve yere düşer. Esnaf bayılan adamı ayıltmak için elini, yüzünü gülsuyu ile yıkayıp, güzel kokular koklatır fakat adam bir türlü ayılmaz.

Olayı gören biri kalabalığı yarıp bayılanın kim olduğunu gördükten sonra oradan ayrılır, biraz sonra yine gelir. Baygın adamın başındaki esnafları uzaklaştırdıktan sonra elindeki torbanın ağzını açarak adama koklatır. Adam kısa sürede ayılır, kendine gelir. Olayı izleyenler merakla adamı ayıltmak için ne yaptığını sorarlar.

Baygın adamı ayıltan kişi der ki "bu arkadaşı iyi tanırım. Hayvancılıkla uğraşır. Gün boyunca hayvan pislikleri içinde yaşadığı için sizin gülyağı ve diğer güzel kokularınızın ona ağır gelip bayılttığını anladım. O'nun alıştığı kokunun kaynağı olan hayvan pisliğinden biraz getirdim ve onu koklattım ve arkadaş ayıldı" der.

*******************************

ALIŞKANLIKLARI TERK ETMEK KOLAY DEĞİL

Yukarıdaki örnekler de gösteriyor ki her iyi ve güzel olan şey insanları mutlu etmiyor. İnsanlar uzunca bir süre maruz kaldığı etkiler ve ortamlardan uzaklaştığında umulmadık reaksiyonlar gösterebiliyor.

Türkiye 20 seneyi aşkın bir zamandır belli bir siyasi anlayışın hazırladığı siyasi iklimde yaşamaya alıştı.

Dahası AKP genel Başkanı tek adamlık gücüne eriştikten sonra rakiplerine ve kendisine muhalif gördükleri üzerine gittikçe artan dozda hakaret ve alçaltıcı sıfatlar kullanarak hitap ediyor. Tepeden başlayan bu seviye kaybı "küçük Erdoğan olma heveslilerine" örnek olmakta.

Devleti yönetenlerin onurlarını korumakla görevli olduğu vatandaşlarına hitaplarına bakınız: "Geri zekalı, haysiyet fukarası, sefil, zavallı, gafil, eşkıya, çürük, sürtük, siyasi eşkıya, haysiyetsiz, onursuz, sanatçı müsveddesi, edep fukarası, ahlaksız, haysiyet celladı, kan emici..."

Muhalif kanattan bazılarının da aynı dille cevap verme kaygısıyla bozuk üslup yaygınlaşmaktadır.

Recep İvedik filmlerindeki iğrenç üslup ve tavırların çok beğenilip izlenme rekorları kırması tesadüf değil.

Tek adam yönetimi ile yasama, yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığının kalkması, güçler arasındaki denge ve denetim sisteminin yok olması insan hak ve özgürlükleri ve refahımızı olumsuz etkilemekte.

Eğitimden, maliyeye, sağlıktan güvenliğe, dış ilişkilerden ekonomiye, kötü bir yönetimin neticesi olarak her alanda ülkemizin dünyadaki sıralaması gerilemekte.

Bu yüzden mutlu, güvenli, huzurlu ve refah içinde bir toplum değiliz. Gençlerimiz ve yetişmiş insan gücümüzün bir kısmı yurtdışına kaçarak bu ortamdan uzaklaşmaya çalışıyor. Bir kısmı da ülkemizi Batı standartlarına getirme umuduyla muhalefet yapmaya çalışıyor.

Fakat nüfusun önemli bir kesimi bu olumsuz şartlara o kadar alıştı ki... Batı tarzı sakin huzurlu, özgürlük ve zenginliğin daha fazla olduğu, insan onuruna daha saygılı bir ortam talebi ve bunun için çalışanlar onları rahatsız ediyor.

Bunca berbat işleri yapanlara karşı hala sadakat içinde kalanların tavrını anlamakta güçlük çekiyoruz değil mi?

Verdiğim bu örneklerdeki insan tavrının açıklayıcı olabileceğini sanıyorum. İnsanlar alışkanlıklarını kolay terk edemiyor.

Bunun için bizi yönetenler yıllardır bizi alıştırdıkları şeyleri yapmaya devam ediyorlar:

"Bizi gelişmiş ülke standartlarına çıkarın" talebimizi görmezden geliyorlar. Bu talepte bulunanlara her gün bağırıyor, aşağılıyor, insan hak ve özgürlüklerini kısıp, insan onuruna aykırı söylem ve eylemlerde bulunuyorlar.

Gıda ve barınma dahil en temel ihtiyaç malzemelerine erişemez hale getirip devlet kesesinden yapılan "ihsan" ve yardımlara bağımlı hale getiriyorlar.

Etkiledikleri kitlelerin normalleşmesinin kısa vadeli değil uzun vadeli bir rehabilitasyonla mümkün olacağını görmemiz gerekiyor.

 

Ruhittin Sönmez

06 Şubat 2023

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

16
OCAK

2025

Trump Erdoğan'ı neden övdü?

Ruhittin Sönmez'in 'Trump Erdoğan'ı neden övdü?' adlı köşe yazısı.... Devamı

13
OCAK

2025

Dervişoğlu'nun Kocaeli'den verdiği mesajlar

Ruhittin Sönmez'in 'Dervişoğlu'nun Kocaeli'den verdiği mesajlar' adlı köşe yazısı... Devamı

13
OCAK

2025

Dervişoğlu'nun Kocaeli'den verdiği mesajlar

Ruhittin Sönmez'in 'Dervişoğlu'nun Kocaeli'den verdiği mesajlar' adlı köşe yazısı... Devamı

06
OCAK

2025

Ortadoğululaşmanın neresindeyiz?

Ruhittin Sönmez'in 'Ortadoğululaşmanın neresindeyiz?' adlı köşe yazısı... Devamı

30
ARALIK

2024

Ev gençleri sorunu

Ruhittin Sönmez'in 'Ev gençleri sorunu' adlı köşe yazısı... Devamı

26
ARALIK

2024

Bir eski bakanın 25 milyar dolarlık iddiası

Ruhittin Sönmez'in 'Bir eski bakanın 25 milyar dolarlık iddiası' adlı köşe yazısı... Devamı

23
ARALIK

2024

Esad ve Netanyahu yargılanmalı da Öcalan'a af niye?

Ruhittin Sönmez'in 'Esad ve Netanyahu yargılanmalı da Öcalan'a af niye?' adlı köşe yazısı... Devamı

12
ARALIK

2024

Zafer sevinci

Ruhittin Sönmez'in 'Zafer sevinci' adlı köşe yazısı... Devamı

10
ARALIK

2024

Esad sonrası Suriye

Ruhittin Sönmez'in 'Esad sonrası Suriye' adlı köşe yazısı... Devamı

05
ARALIK

2024

Aklı başında bir yönetim böyle hatalar yapmaz

Ruhittin Sönmez'in 'Aklı başında bir yönetim böyle hatalar yapmaz' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

Su Kuşları alarmda Kuraklık ve iklim değişikliği sulak alan ekosistemlerini tehdit ediyor
Bölgesel

Su Kuşları alarmda Kuraklık ve iklim değişikliği sulak alan ekosistemlerini tehdit ediyor

Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen kış ortası su kuşu sayımları, sulak alan ekosistemlerindeki değişimleri ve su kuşu popülasyonlarını izlemek için kritik bir rol oynuyor.

Antalya 22 Ocak 2025 Çarşamba elektrik kesintisi etkilenecek yerler
Kesintiler

Antalya 22 Ocak 2025 Çarşamba elektrik kesintisi etkilenecek yerler

Antalya'da 22 Ocak 2025 Çarşamba günü elektrik kesintisi var mı? Antalya'da elektrikler kesilecek mi? Antalya'da yaşanacak elektrik kesintilerini sizler için derledik. İşte detaylar...

23 Ocak Muğla elektrik kesintisi! İşte etkilenecek yerler
Kesintiler

23 Ocak Muğla elektrik kesintisi! İşte etkilenecek yerler

Muğla'da 23 Ocak 2025 Perşembe Günü elektrik kesintisi var mı? Muğla'da yarın elektrikler kesilecek mi? Muğla'da yarın yaşanacak elektrik kesintilerini sizler için derledik. Detaylar haberimizde...

Burdur 22 Ocak 2025 Çarşamba elektrik kesintisi etkilenecek yerler
Kesintiler

Burdur 22 Ocak 2025 Çarşamba elektrik kesintisi etkilenecek yerler

Burdur'da 22 Ocak 2025 Çarşamba günü elektrik kesintisi var mı? Burdur'da elektrikler kesilecek mi? Burdur'da yaşanacak elektrik kesintilerini sizler için derledik. İşte detaylar...

Afyonkarahisar'da 23 Ocak 2025 elektrik kesintisi! Nerelerde etkili olacak
Kesintiler

Afyonkarahisar'da 23 Ocak 2025 elektrik kesintisi! Nerelerde etkili olacak

Afyonkarahisar'da 23 Ocak 2025 Perşembe günü elektrik kesintisi var mı? Afyonkarahisar ve ilçelerinde elektrikler kesilecek mi? Afyonkarahisar'da yaşanacak elektrik kesintilerini sizler için derledik. Detaylar haberimizde..

22 Ocak Denizli su kesintisi! İşte etkilenecek yerler
Kesintiler

22 Ocak Denizli su kesintisi! İşte etkilenecek yerler

22 Ocak Çarşamba Denizli'de su kesintisi yaşanacak ilçeler ve tahmini süreleri açıklandı. Cevapları burada. Su kesintilerini öğrenmek için detayları inceleyin