Aylardır CHP’nin Genel Başkanlığına soyunan, hattâ çok ciddi bir şekilde buna hazırlanan önceki İstanbul/Beylikdüzü, şimdiki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ekrem İmamoğlu, bunu başaramayacağını geçte olsa anladı ve Partisinin değil, İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Yani, İmamoğlu Kılıçdaroğlu’nun karşısında tutunamayacağını geçte olsa anladı ve bunu önceki gün düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna duyurdu…
Şimdiye kadar CHP’nin Genel Başkanlığına ne ‘adayım’ ne de ‘değilim’ diyemeyen ama aslında bunu çok isteyen-arzulayan Ekrem İmamoğlu, sonunda dereyi görmeden paçayı sıvamanın doğru olmadığını anlamış olmalı ki; CHP’nin Genel Başkanlığına değil, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ‘yeniden’ olduğunu veya olacağını açıkladı. O nedenle ben önce Baba Kılıçdaroğlu’nun evlât İmamoğlu’na çektiği baba nasihatini köşeme iktibas etmek, daha sonra da kendi görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylamak istiyorum:
Kemal Kılıçdaroğlu; “Ekrem Bey, Milletvekili seçiminde İstanbul’un 39 ilçesinde CHP çoğunluğu elde etti… Siz, gelecek seçimde de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olun, seçimi kazanın, oy durumuna göre Belediye Meclisinde çoğunluğu elde ederiz. Dolayısıyla da siz ayrılacağınız zaman yerinize CHP’li bir Belediye Meclisi üyesi seçileceği için İstanbul Büyükşehir Belediyesi yine CHP’de kalacak. O zaman siz Başkanlıktan ayrılır kurultayda CHP Genel Başkanlığına aday olabilirsiniz. Şu anda sizin ayrılmanız demek, Belediyeyi AKP’ye vermek demektir. Çünkü Belediye Meclisinde çoğunluk Cumhur İttifakı’nda olduğu için AKP’li bir Belediye Başkanı seçilecek. Oysa bizim İstanbul’u seçim öncesinde AKP’ye bırakmak gibi bir durumumuz asla olmamalı…”
Kemal Beyin beyanına göre, 2024’ün Mart’ında yapılacak olan, yapılması beklenen Yerel Seçimler de Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına (yeniden) aday gösterilmesi ve tekrar kazanması gerektiği gibi, Belediye Meclisi’nde de CHP’nin çoğunluğu sağlaması; Ardından da İmamoğlu 5 yıl boyunca hizmet etme sözü verdiği ya da vereceği İstanbul halkından ‘özür dileyerek’ Belediye Başkanlığını bırakacak, daha sonra çoğunluğu ellerinde bulunduran CHP’li Belediye Meclisi Üyeleri bir başka CHP’liyi İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı yapacak! Bana göre bu İstanbul halkına karşı büyük bir saygısızlık olacağı gibi, CHP’nin Belediye Meclisinde Çoğunluğu elde edememesi durumunda İmamoğlu’nun yerinde kalması ya da her şeye veya Kılıçdaroğlu’na rağmen CHP Genel Bakanlığına aday olması demektir! Kazanır mı kazanamaz mı onu hep birlikte bekleyip göreceğiz!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu tarifi bana, bir borçlunun alacaklısına önerdiği şu ödeme teklifini veya takvimini hatırlattı:
Alacağını istemek için borçlusunun kapısına giden ve alacağını isteyen adama borçlusu, ‘Valla biz evimizin bahçesinin duvarlarını dikenli tel örgüyle çevirdik… Bizim buradan gelip geçen komşuların keçilerinin koyunlarının tüyleri veya kılları zamanla bu tel örgülere takılacak, biz de onları toplayıp, eğirip büküp ip yapacağız! Sonra da onları pazara götürüp satacağız, ardından da size olan burcumuzu ödeyeceğiz..!’
Gerçi politika da ve bilhassa günümüzün politikacılarında ‘vefa’ denildiğinde kendilerinin akillarına ‘İstanbul’da bir semt’ geliyor ama, bu kadar da vefasızlık olmamalı! Yani, Ekrem İmamoğlu, bir İlçe’nin Belediye Başkanı iken ve kimse Kendisini tanımazken İstanbul gibi bir Metropol şehre Belediye Başkan adayı gösteren, seçilmesi için de var gücüyle çalışan, elinden geleni yapan ve bunda başarılı da olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına dikilip ‘ben seni koltuğundan kaldırıp yerine oturmak istiyorum. Yani CHP’de senin yerine ben Genel Başkan olmak istiyorum…’ demesi, hem vefasızlık olurdu, hem de İmamoğlu’nun (Kılıçdaroğlu’na rağmen) Genel Başkan seçilmesi mümkün olmazdı!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; zenginin parası züğürdün çenesini yorduğu gibi, CHP’nin Genel Başkanlık meselesi de bizim gözümüzü kulağımızı, elimizi parmağımızı ve klavyemizi yoruyor! Yoruyor çünkü biz iktidara yakın partilerle birlikte şu anki ve bundan sonraki tüm belediye başkanlarını nefsimiz için değil, neslimiz ve ülkemiz için düşünüyoruz…’ diyor, herkese hayırlı kararlarla birlikte saygılar sunuyorum.
İYİ DÜŞÜN DOĞRU KARAR VER!..
Doğan Cüceloğlu
HAYATTA NEYİN MÜMKÜN OLACAĞINI
BELİRLEYEN EN ÖNEMLE ŞEY, ALTINI VE
ÜSTÜNÜ ÇİZECEĞİNİZ ŞEYLERE DOĞRU
KARAR VERMEKTİR…
Tayfun Topaloğlu
İNSANIN HER ZAMAN BİR SEÇENEĞİ VARDIR
BÂZEN SÂDECE DOĞRU OLANI SEÇMEKTİR!
Don’t Look Up
SADECE SORMAKTA FAYDA VAR, YANLIŞ
KARARLARINIZDAN İLERLEMENİZE YARDIMCI
OLACAK HANGİ BİLGELİĞİ ÖĞRENDİNİZ:
David Brooks
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)