Ruhittin Sönmez

Kurumlar var işlevsiz, kurallar var geçersiz

Ruhittin Sönmez'in 'Kurumlar var işlevsiz, kurallar var geçersiz' adlı köşe yazısı

Ruhittin Sönmez

KURUMLAR VAR İŞLEVSİZ, KURALLAR VAR GEÇERSİZ

Prof. Dr. İskender Öksüz devletin trafik kurallarını uygulayamaması, depremde üç gün boyunca müdahale edememesi, vergi toplayamaması gibi zafiyetlerinin sebebini sorguluyor:

"Devletin bu zafiyetleri kanun yokluğundan, mevzuat yetersizliğinden mi kaynaklanıyor? Katiyen. Hatta bizde, başka ülkelere kıyasla yukarıda saydığım ve saymadığım konularda bol mevzuat var" diyor.

Öksüz, Francis Fukuyama'nın, "Devlet İnşası" kitabında, "Devlet işlevlerinin kapsamı" yani devletin hangi konulara müdahil olduğu ve "Devlet kurumlarının gücü" yani devletin bu mevzuatı çalıştırıp çalıştıramadığı yönünden devletleri sınıflandırdığını aktarıyor. Fukuyama'ya göre,

ABD az mevzuata sahip, fakat kanun varsa uygulanan devletlerden.

Rusya'da hem mevzuat yetersiz hem de uygulama zayıf.

Türkiye ve Brezilya ise "çok kanun, zayıf uygulama" olan devletlerden.

Prof. Dr. İskender Öksüz çok basitçe anlatıyor:

"Trafik mevzuatımız mı zayıf? Hayır. Gayet yeterli ve ayrıntılı. Uygulanıyor mu? Siz söyleyin.

Vergi mevzuatımız nasıl? Gayet güzel? Beyan ediliyor ve tahsil edilebiliyor mu? Bu becerilseydi, vergi gelirimizin %76'sı dolaylı vergilerden oluşur muydu?

Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmaması da 'devlet kurumlarının gücü'ne girer."

************************

KURUMLARI İŞLEVSİZ KILAN NE?

Prof. Dr. İskender Öksüz'ün makalesinde bu tespitleri okuyunca aklıma hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer'in tespiti geldi. (Sözüer, 2005 yılında yürürlüğe giren, Türk Ceza Hukuku Reformu'nun baş mimarlarındandır.)

Can Atalay'ın milletvekili seçildikten sonra hala tutuklu olmasını hak ve hukuk ihlali olarak değerlendiren Prof. Dr. Adem Sözüer bir TV programında özetle şöyle söyledi:

"Anayasa Mahkemesinin, Milletvekili seçilen Can Atalay ile ilgili olarak, verdiği ihlal kararı 27.10.2023 tarihli Resmî Gazetede yayınlandı. İhlal kararının gereğini yerine getirmesi gereken görevli ve yetkili Ağır Ceza Mahkemesinin Can Atalay'ı aynı gün tahliye etmesi ve hakkındaki davayı durdurması gerekiyordu. Ağır Ceza Mahkemesi bunu yapmadı.

Dosyayı görevsiz ve yetkisiz Yargıtay 3. Ceza Dairesine havale etti. Yargıtay C. Başsavcılığı veya 3. Ceza Dairesi'nin "bu bizim işimiz değil" deyip, dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine geri göndermesi gerekiyordu. Göndermediler.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesinin ihlal kararını yok saydı. Hatta İhlal Kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Görüldüğü gibi devletin kurumları var ve anayasada görevleri açıkça tanımlanmış. Ama kurumlar bir tek kişinin iradesine bakarak kuralları uygulamadılar."

Adem Sözüer'in sözleriyle, sonuçta kurumların işlevsiz olduğu, görevlerini yap(a)madığı ve kuralların uygulanmadığı bir devletimiz olduğunu bir kere daha öğrendik.

************************

KURALLI TOPLUM EMİRLİ TOPLUM

Kanada menşeli bir firmanın Erzincan İliç'te kurallara uymadan altın çıkardığı madende büyük bir facia yaşadık. 9 vatandaşımız siyanürlü toprak altında kaldı, müthiş bir çevre felaketi söz konusu.

Bu sıralarda sosyal medyada, Kanada'da 34 yıldır yaşayan bir vatandaşımızın yaklaşık 25 sene önce başına gelen olayçok ilgi çekti.

Mayıs ayında, şehir içinde çok olan kısa boylu geniş saçaklı ağaçlar çok güzel çiçekler açmıştır. Vatandaşımız bu ağaçlardan birinden bir dal kırıp, elinde çiçekli dal ile sık gittiği bir restorana girer. Her zaman tebessümle karşılayan garsonlar, restorandaki diğer müşteriler tuhaf bir yüz ifadesiyle bir çiçeğe bir adama bakarlar. 20 dakika kadar sonra Belediyeye ait çevre koruma arabası ile gelen görevliler dalı ölçer ve 40 cm'lik dalı kopardığı için vatandaşımıza 40 dolar ceza yazarlar.

****

Kanada'da bir dalı kıran kişinin diğer vatandaşlar tarafından ihbar edilmesi, binlerce benzer ağaç olduğu halde 40 cm'lik bir dalın kırılmasına göz yumulmaması ve devlette kuralların işletilmesini bizim anlamamız zor.

Prof. Dr. İskender Öksüz, bahsettiğim yazısında, tam da bu durumu açıklayan bir genelleme yapıyor:

"Kurallara göre işleyen toplumlarda, ülkenin sahibi vatandaşlardır. Trafikten vergiye, kuralları ihlal ederseniz, yetkililerden önce arkadaşlarınız sizi uyarır.

Çünkü mevzuat, topluma, tek tek vatandaşlara aittir. Polis de tahsildar da icra da toplumun kanunlarına, yani topluma hizmete memurdur. Kuralların ancak emirle yerine getirildiği toplumlarda ihlaller, kendilerine zarar vermedikçe vatandaşı ilgilendirmez. Hatta insanlar, bırakın ihlale müdahaleyi, ihlale yardımcı bile olur. Çünkü kurallar toplumun değil, emir verenin kurallarıdır. Kurallı toplumda insanlar birbirine bakar. Emirli toplumda bütün dikkat yukarıya ve sadece yukarıyadır."

Erzincan'da, Kaz Dağlarında ve yurdumuzun diğer cennet köşelerinde, maden çıkaran şirketlerin tabiatı hoyratça mahvetmesini önleyecek kurallarımız var. Ama kuralların uygulanmadığı anlaşılıyor. Tabiatı korumak için çok az sayıda vatandaşımızın direndiği yerlerde devletin jandarma gücünü kullanarak direnişleri kırmasına çoğunluk seyirci kalıyor. Çünkü herkes sadece yukarıya bakıyor...

************************

ETİK KURALLAR VE DEVLET BABA ANLAYIŞI DA DARBE ALDI

Sadece yasalarla (mevzuatla) belirlenen kurallar değil, etik kurallar ve gelenekler konusunda da "kurallı bir toplum" değiliz. Oysaki binlerce yıllık devlet tecrübesi olan, belli dönemlerde dünyaya nizam verme iddiası ve gücüne erişmiş Türk milletinin yerleşik etik kurallarının olmadığı söylenemez.

Geleneklerimize göre; devlet başkanı "baba" gibi, vatandaşlar ise "babanın evlatları" gibi görülürdü. Devlet başkanından vatandaşları arasında fark gözetmemesi beklenirdi.

Devleti yönetenler "Oy yoksa hizmet yok!" ve "biz yoksak doğalgaz yok" diyemezdi. Derse, halk "tehditle oyumu alamazsın" diyebilirdi. Şimdi demiyor, diyemiyor.

Devleti yönetenlere kamu varlıklarını, vatandaşların ruh ve beden sağlığını koruma görevi verilmiştir. Buna rağmen, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizin adeta talan edilmesine izin veren, milyonlarca insanımızı açlık ve yoksulluk içinde yaşatan, yetişmiş insan gücümüzü yurtdışına kaçırtan yetkililere vatandaşımız tepki vermiyor.

Cumhurbaşkanı "2024 yılında tek bir çivi bile çakılmasa, emeklilere 7 bin liralık zam yapacak durumda değiliz" diyor. Fakat O'na oy verenler kendisinden ve Saray ahalisinden israfa son verilmesini talep etmiyor veya edemiyor.

 

04/03/2024

Ruhittin Sönmez

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

13
MART

2025

Daha ne olsun?

Ruhittin Sönmez'in 'Daha ne olsun?' adlı köşe yazısı... Devamı

10
MART

2025

Ramazan Duası

Ruhittin Sönmez'in 'Ramazan Duası' adlı köşe yazısı... Devamı

06
MART

2025

Allah bizi sever mi?

Ruhittin Sönmez'in 'Allah bizi sever mi?' adlı köşe yazısı... Devamı

03
MART

2025

İslam'ın şartları

Ruhittin Sönmez'in 'İslam'ın şartları' adlı köşe yazısı... Devamı

27
ŞUBAT

2025

Ahlaksız ve vicdansız siyaset

Ruhittin Sönmez'in 'Ahlaksız ve vicdansız siyaset' adlı köşe yazısı.... Devamı

24
ŞUBAT

2025

Gerçeğe aykırı bilgiyi yayma suçu

Ruhittin Sönmez'in 'Gerçeğe aykırı bilgiyi yayma suçu' adlı köşe yazısı... Devamı

17
ŞUBAT

2025

Muhalefetsiz demokrasi

Ruhittin Sönmez'in 'Muhalefetsiz demokrasi' adlı köşe yazısı... Devamı

10
ŞUBAT

2025

Arazi değil vatan

Ruhittin Sönmez'in 'Arazi değil vatan' adlı köşe yazısı... Devamı

06
ŞUBAT

2025

Depremin yıldönümünde Albay Reşat Bey'i andım

Ruhittin Sönmez'in 'Depremin yıldönümünde Albay Reşat Bey'i andım' adlı köşe yazısı... Devamı

27
OCAK

2025

Görevini yapan itfaiyeci suçlu

Ruhittin Sönmez'in 'Görevini yapan itfaiyeci suçlu' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

Türkiye'deki En Yüksek Suç Oranına Sahip 10 Şehir
Yaşam

Türkiye'deki En Yüksek Suç Oranına Sahip 10 Şehir

Türkiye'nin en yüksek suç oranlarına sahip şehirleri açıklandı. 2025 yılı itibarıyla, suç oranları yüz binde olarak değerlendirildiğinde, en fazla suç işlenen şehirler sırasıyla şu şekilde Antalya Ve Isparta Kaçıncı

Gökyüzü Eğitim Kurumları bursluluk sınavı başarıyla tamamlandı
Bölgesel

Gökyüzü Eğitim Kurumları bursluluk sınavı başarıyla tamamlandı

Burdur'un Bucak ilçesinde 1400 öğrencinin katıldığı Gökyüzü Eğitim Kurumları bursluluk sınavı başarıyla tamamlandı. Sonuçlar 15 Şubat’ta açıklanacak.

Eğirdir Gölünde gelişme var Bakan Murat Kurumdan önemli açıklama
Bölgesel

Eğirdir Gölünde gelişme var Bakan Murat Kurumdan önemli açıklama

Eğirdir Gölü’nün kurtarılması için hazırlanan 9 maddelik eylem planında sona yaklaşıldı. Dip çamuru temizliğiyle gölde yaşam yeniden canlanacak.

“Afetlere dirençli binalar için dönüşüm dışında bir seçenek yok”
Yaşam

“Afetlere dirençli binalar için dönüşüm dışında bir seçenek yok”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Afetlere dirençli binalar için dönüşüm dışında bir seçenek yok.

Basın İlan Kurumu temsilci seçim sonuçları belli oldu Burdurlu aday kazandı
Bölgesel

Basın İlan Kurumu temsilci seçim sonuçları belli oldu Burdurlu aday kazandı

Basın İlan Kurumu Genel Kurulu seçimlerinde TGK’nın adayları Kürşat Tuncel ve Hürmüz Seda Köktener kazandı. Detaylar için hemen tıklayın!

Vali Tülay Baydar Bilgihan, Isparta'da Kurum ziyaretlerinde bulundu
Bölgesel

Vali Tülay Baydar Bilgihan, Isparta'da Kurum ziyaretlerinde bulundu

Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Isparta'da bir dizi kurum ziyaretleri gerçekleştirdi.