Ruhittin Sönmez

Osmanlı Devletinin dış borçlar macerası

Ruhittin Sönmez'in 'Osmanlı Devletinin dış borçlar macerası' adlı köşe yazısı

Ruhittin Sönmez

OSMANLI DEVLETİNİN DIŞ BORÇLAR MACERASI

Osmanlı Devleti, ilk dış borçlanmasını 1854'te yaptı. 1874 yılına kadar, 15 ayrı dış borçlanma (istikraz) ile Toplam 239 milyon lira borçlandı. Ama ağır faiz yükü nedeniyle hükümetin eline yalnızca 127 milyon Osmanlı Lirası geçti.

1865 borçlanması ile onu takip edenler, hep eski borçlanmaların taksitlerini ödemeye ve bütçe açığını kapatmaya tahsis olunduğundan, Hükümeti mali bir uçuruma doğru sürüklüyordu. (İ. Hakkı Yeniay)

Alınan her borç için devletin asıl gelirlerini oluşturan muhtelif vergi gelirleri teminat olarak gösteriliyordu.Zamanla daha fazla borç ihtiyacı için ülkenin geri kalan kaynaklarının teminat gösterilmesi bile yetmiyordu.

Daha sonra devam eden borçlanma ihtiyacının daha düzenli karşılanabilmesi için Osmanlı Bankası'nın kurulması gündeme geldi. Bu banka Osmanlı Devleti'nin Merkez Bankası olacaktı. 1863'te Bankanın imtiyaz hakkı sermayedarları İngiliz ve Fransız olan banka ve bankerlerden oluşan bir gruba verildi.

"Kartopuna benzeyen bir durum meydana gelmişti. Avrupa'dan daha fazla borç sağlandıkça Türkiye'de harcamalar artıyordu."

1870'lere gelindiğinde dış borçlanma artık müzmin bir hal almıştı (Suvla,1940). Dış borçlanma Osmanlı bütçelerinin kısa vadeli nakit ihtiyacını karşılamakta kullanılmış, ancak yapısal gelir yetersizliği sorununa bir çare üretilememişti.

"Geçici bir araç olan dış borçlanmaya sürekli başvurulması, alınan borçların verimli alanlarda değil de cari giderlere harcanması ve israfa gitmesi, borçlanmaların hesapsız yüksek faizler ve yüksek aracı payları ile yapılmasının" Osmanlı'ya maliyeti ağır oldu.

***************************

SARAYLARA HARCANAN PARA

Osmanlı'da ekonomi bu durumdayken, 5 milyon altına mal olan Dolmabahçe Sarayı inşaatı 1856'da tamamlandı. 5.320 kişinin hizmet verdiği sarayın yıllık masrafı 2 milyon sterlindi.

1865'te padişah "Beylerbeyi Sarayı"nın açılışını yaptı.

1857'de Abdülmecid'in, II. Mahmut'un eski sarayını yıkarak başlattığı "Çırağan Sarayı" inşaatı 1871'de bittiğinde toplam masraf "2,5 milyon altını" bulmuştu.

Beylerbeyi Sarayı ve Yıldız Sarayı müştemilatı için 5,5 milyon altınlık bir harcama yapıldığı dikkate alınırsa, bu dört saraya toplam 12 milyon altın harcandığı görülecektir. Bu dört sarayın yıllık masrafının da 1854'ten 1879'a kadar geçen 25 yılda "100 milyon" Osmanlı Lirası olduğu hesaplanıyor.

"Ulu Hakan Abdülhamid Han" da eksik kalmadı. 1880'de, eski "Yıldız Sarayı"nın yanına bir saat kulesi, bir porselen atölyesi bir de cami yaptırdı.

25 yılda sarayların yapımı ve diğer masrafları için yapılan toplam masrafın kabaca "200 milyon" Osmanlı Lirası olduğu hesap ediliyor.

Hükümet tasarrufa yönelmek ve cari harcamaları kısmak yerine gelecek yılın aşar vergisini göstererek borç almayı tercih ediyordu. Merkezi yönetimdeki savurganlığı önlemek yerine, devamlı artan saray borçları iç borçlanmayla ödeniyor ve doyum noktasına gelindiğinde iç borçlar dış borçlara dönüştürülüyordu.

Her yeni borç bir dizi yeni imtiyazlar verilmesi demekti. Ülke borçlandıkça yabancı sermayeye verilen ayrıcalıklar çoğaldı.

***************************

DÜYÛN-U UMUMİYE (GENEL BORÇLAR) İDARESİ

1876'da Hükümet para bulamadı. Bütün borçlanmalarının taksitlerinin ödenmesini durdurdu ve bu tarihten itibaren tahvil sahipleri, hiçbir para alamadılar. Hükümetin acz hali birçok bankada çok büyük buhranlar meydana getirdi.

Ve 1881'de yabancı alacaklıların temsilcileri ile müzakerelerde bulunuldu. Osmanlı hükümetini temsil eden 7 kişiden 5'i gayrimüslimdi.

Müzakereler sonucunda yapılan ve adına "Muharrem Kararnamesi" denilen anlaşmanın gayesi borçların, faiz ve amortismanların ödenmesi için sağlam gelirler bulunması, bu gelirlerin düzenli bir şekilde toplanıp ALACAKLILARA dağıtılması ile görevli olacak bir teşkilat kurulması idi. 1882 yılında Düyun-u Umumiye İdaresi kuruldu.

Teoride Düyun-u Umumiye (Genel Borçlar) İdaresi Osmanlı maliyesinin bir dairesi idi. Uygulamada ise tamamıyla ayrı idi ve serbest hareket ediyordu. İrade ile yasallık kazandığı halde, uluslararası bir görünüm sergilemekteydi. Osmanlı hukukuna dâhil olduğu halde temyize tabi değildi. Düyun-u Umumiye İdaresi'ne bağlı memurlar Osmanlı memuru statüsünde oldukları halde, Osmanlı hükümetlerinin bunlar üzerinde hiçbir yaptırım hakkı yoktu.

Düyun-u Umumiye yönetiminin en yüksek organı olan Düyun-u Umumiye Meclisi 7 kişiden oluşuyordu. Bunlar İngiliz, Fransız, Alman, Avusturya- Macaristan, İtalyan tahvil sahiplerinin temsilcileri ile Osmanlı Bankası ve Osmanlı tahvillerinin sahiplerini temsilen birer üyeden oluşuyordu.

Düyun-u Umumiye İdaresi gittikçe güçlenerek, zamanla devlet içinde devlet haline geldi. Devlet gelirlerinin üçte birini yönetecek ve tahsil edecek bir örgüt kuran idare, Osmanlı İmparatorluğu'nun Maliye Nezareti'nden daha güçlü bir hale geldi. Maliye Nezareti'nde çalışan memur sayısı 5.000 dolaylarında iken, Düyun-u Umumiye İdaresi'ndeki memur sayısı 9.000'e ulaştı. Fakat İdare'de görevli yabancı memurların sayısı hiçbir zaman toplam memurların yüzde sekizini aşmamıştır.

Devletin vergi gelirlerinin büyük kısmı Düyun-u Umumiye İdaresi'ne tahsis edilmişti. O kadar ki, Düyun-u Umumiye İdaresi devletin vergi gelirlerinin %70'ini tahsil etmekteydi.

"Düyun-u Umumiye İdaresi, Osmanlı İmparatorluğunun bağımsız bir devlet olarak maliyesini yönetme, vergi koyma ya da kaldırma, vergi oranlarını değiştirme gibi hükümranlık haklarının bir bölümünü elinden almış oluyordu."

"Düyun-u Umumiye İdaresi Batı Avrupa devletlerinin ileri karakolu gibi çalışan, Avrupa devletlerinin siyasi himayesinde bir kuruluştur."

Macit İnce, "Düyun-u Umumiye İdaresi devlet içinde devlet olup, tamamen devlet dışında işler yapıyordu. Mesela İtalya, Düyun-u Umumiye yönetiminden aldığı borçlarla Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Trablusgarp savaşını finanse etmiştir. Türk halkının ödediği vergilerle Türkiye'ye karşı yapılan bir savaşa mali destek sağlamıştır" demektedir.

Sadece saraylara harcadığı parayı savurmasaydı, muhtemelen Osmanlı hiç borç almadan yüzyılı tamamlayabilir, Düyun-u Umumiye (Genel Borçlar) İdaresi batağına düşmeden güçlü bir devlet olarak yaşayabilirdi.

Fakat sorun bundan ibaret de değildi.

Ruhittin Sönmez

02.11.2023

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

14
KASIM

2024

Kürt sorunu var mı, siyasi çözüm ne demek?

Ruhittin SÖnmez'in 'Kürt sorunu var mı, siyasi çözüm ne demek?' adlı köşe yazısı Devamı

11
KASIM

2024

Yapay zeka köşe yazılarımı değerlendirdi

Ruhittin Sönmez'in 'Yapay zeka köşe yazılarımı değerlendirdi' adlı köşe yazısı Devamı

07
KASIM

2024

Bahçeli Öcalan'ı meclise getirmekte kararlı

Ruhittin Sönmez'in 'Bahçeli Öcalan'ı meclise getirmekte kararlı' adlı köşe yazısı... Devamı

04
KASIM

2024

Bahçeli'nin Öcalan'lı çözümü iptal mi edildi?

Ruhittin Sönmez'in 'Bahçeli'nin Öcalan'lı çözümü iptal mi edildi?' adlı köşe yazısı... Devamı

30
EKİM

2024

Cumhuriyet ve demokrasi

Ruhittin Sönmez'in 'Cumhuriyet ve demokrasi' adlı köşe yazısı... Devamı

28
EKİM

2024

Bahçeli, Çakıcı, Cübbeli'den ses var, Erdoğan suskun

Ruhittin Sönmez'in 'Bahçeli, Çakıcı, Cübbeli'den ses var, Erdoğan suskun' adlı köşe yazısı... Devamı

24
EKİM

2024

Çok şey değişecek İnşallah Türkiye değişmez!

Ruhittin Sönmez'in 'Çok şey değişecek İnşallah Türkiye değişmez!' adlı köşe yazısı... Devamı

21
EKİM

2024

Çözüm sürecinden de ötesi

Ruhittin Sönmez'in 'Çözüm sürecinden de ötesi' adlı köşe yazısı... Devamı

17
EKİM

2024

Kamala Harris bana mesaj göndermiş

Ruhittin Sönmez'in 'Kamala Harris bana mesaj göndermiş' adlı köşe yazısı... Devamı

14
EKİM

2024

Bir Şeyler Pişiyor

Ruhittin Sönmez'in 'Bir Şeyler Pişiyor' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

Osmanlı yönetim sistemi sempozyumunda tarihçiler bir arada
Etkinlik

Osmanlı yönetim sistemi sempozyumunda tarihçiler bir arada

Osmanlı devletinin kuruluşunun 725. yılında tarihçiler Üsküdar'da bir araya geldi. Osmanlı'nın günümüzdeki gelişmiş ülkelere de ilham kaynağı olan idare sisteminin ele alındığı sempozyumda Osmanlı hanedan mensupları, akademisyenler ve öğrenciler buluştu.

Örtü altı tarımda dünyanın en büyük fuarı 2024 Antalya GROWTECH  23. Kez kapılarını açtı.
Bölgesel

Örtü altı tarımda dünyanın en büyük fuarı 2024 Antalya GROWTECH 23. Kez kapılarını açtı.

60 bin metrekare alanda; sera ve teknolojileri, sulama sistemleri ve teknolojileri, tohumculuk, bitki besleme ve bitki koruma ürün gruplarında lider firmaları uluslarası ziyaretçilerle buluşturuyor.

Plastik poşet fiyatı 2025'te artabilir! Bakanlık istişare toplantısı düzenledi
İş Dünyası

Plastik poşet fiyatı 2025'te artabilir! Bakanlık istişare toplantısı düzenledi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Plastik Poşet Komisyonu üyeleri, 5 yıldır 25 kuruş olarak uygulanan plastik poşetlerin 2025 yılındaki fiyatını istişare etmek için bir araya geldi. Detaylar haberimizde..

Burdur'da kazada vefat eden Fatma'nın organları, 4 Hastaya hayat oldu
Bölgesel

Burdur'da kazada vefat eden Fatma'nın organları, 4 Hastaya hayat oldu

Burdur'un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım'da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve 8 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşında Fatma Sude Uran'ın organları Konya ve Antalya'daki dört hastaya umut oldu.

Kış lastiği uygulaması başlıyor: 1 Aralık'tan itibaren zorunlu olacak
Bölgesel

Kış lastiği uygulaması başlıyor: 1 Aralık'tan itibaren zorunlu olacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, zorunlu kış lastiği uygulamasının 1 Aralık tarihinde başlayacağını bildirdi. Detaylar haberimizde..

Afyonkarahisar’da jandarma, lisanssız motor yağı ve malzeme ele geçirdi
Bölgesel

Afyonkarahisar’da jandarma, lisanssız motor yağı ve malzeme ele geçirdi

Afyonkarahisar’da jandarma tarafından durdurulan bir araçta yapılan aramada 200 litre lisanssız motor yağı ile motor bakım malzemeleri ele geçirildi.