OYNATMAYA AZ KALDI !
Ünlü iktisatçı Keynes der ki ;
" -İnsanoğlunun temel sorunu üç değişkeni bir araya getirmektir: Ekonomik verimlilik, sosyal adalet ve bireysel özgürlükler.”
Bugün ülkemizde yaşanan sorunların ana sebebi bu tanımlamaya ne kadar benziyor değil mi ?
Halkın muhatap olduğu yüksek enflasyon yüzünden toplumun çok büyük bölümü mağduriyet yaşayıp daha da fakirleşirken yüzde15 lik yada yüzde 20 lik bölümü ise zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor.
Yüksek enflasyon her zaman ve her siyasi iktidarda fakirin cebinden belli bir serveti; zengin gruplara aktarır. Faiz, para arzı, enflasyon ve döviz arasındaki ilişkiyi reel yönetememiş; arz ve talep kanunlarını bilimsel manada iyi kavrayamamış, ekonomi yönetimleri, duygusal yaklaşımlarla, yanlış dokunuşlarla ekonomiyi istenmeyen mecralara sürekliyebiliyor.
Ülkemizde şu an yaşanmakta olan sosyal buhran ve ekonomik krizin yani yüksek enflasyonun sebebi de budur değil mi ?
Faiz - enflasyon ikilisini sadece " nas " değerleriyle çözmeye kalkınca sonuç ta böyle oluyor maalesef !
Memleketimizde yaşanan yüksek enflasyon belasının yegane sorumlusu vatandaşmış gibi " vur abalıya!" misali acı reçeteler, hep halka yazılır. Tedbirliksizlerden kaynaklı vuku bulan doğal afetlerden de hep vatandaş suçludur ! halka iban numaraları açıklanır. Zamlar, vergiler artırılan cezalarla garibim vatandaş cezalandırılır. Karşılaşılan bir olumsuzluk karşısında hiç bir idareci sorumluluk almaz. İstifayı düşünmez nedense...
Suçlu hep vatandaştır çünkü. Onun sırtından bütçe açığı kapatılır. Doymak bilmeyen zenginlere para aktarılır.
Halkımızın yüksek faiz, yüksek, kur ve yüksek enflasyon karşısında çaresizliği artarak devam ederken, idarecilerimiz zam, vergi, artırılan ceza üçgeniyle adeta halktan intikam alıyor, buna mukabil işçi,memur ve emekli maaşlarına yapılan cüzi artışlarla vatandaşa zülm ediliyor !
Daha dün mazota, gübreye ve yemlere zam gelirken; üretici hiç düşünülmüyor!
Yaşanmakta olan bu ekonomik krizin sonu nereye kadar gider bilinmez ama;
vatandaşımızın tepkisinin her geçen gün arttığını söylemenin de artık bir gerçek olduğu aşikardır.
Halk çaresiz ve umutsuzdur.
Meramımızı anlatan bir hikayeyle yazımıza son verelim.
Padişahlardan biri, yeni vergiler koyduğunda ya da mevcut vergileri artırdığında, sadrazama;
-Git bakalım, halkın arasında bir dolaş. Vergilere alışmışlar mı? dermiş. Sadrazam da, halkın arasında dolaştıktan sona padişaha;
-Padişahım, halkın suratı biraz asık, canı da sıkılmış durumda ama işlerine devam ediyorlar...
Dediğinde padişah da şu şekilde yorum yaparmış.
-Tamam, demek ki sorun yok. Alışırlar alışırlar...
Bir süre sonra yine vergiler artırıldığında, padişahın talimatı üzerine sadrazam halkın arasında dolaşır ve izlenimlerini aktarırmış;
-Padişahım, bu kez suratları çok asık. Merhaba desen, yüzüne dik dik bakıyorlar. Sanki her an kavga edecek gibiler. Suratlarından düşen bin parça. Galiba bu kez vergileri çok artırdık.
Padişah;
-Yok yok. Merak etme sen. Önemli bir şey gözükmüyor. Alışırlar, alışırlar...Der.
Bu böyle devam etmiş gitmiş.
Günlerden bir gün, yine yeni vergiler getirildiğinde, sadrazam halkın arasına karışmış, dolaşıp geldiğinde şaşkın bir vaziyetteymiş.
-Padişahım hiç sormayın. Bu kez kafam karmakarışık. Çünkü hiçbir şey anlamadım. Herkes çok neşeli, gülüyor hatta sokaklarda dans ediyorlar, oynuyorlar...
-Aman ! demiş padişah.
-Eğer halk dansetmeye ve oynamaya başladıysa, demek ki durum çok kötü . Hiçbir şeyi umursamıyorlar demektir. Galiba vergileri çok artırdık. Hemen vergileri indirelim. Yoksa perişan oluruz...’’
Ne dersiniz dostlar?
Milletimizin yaşadığı ahlaki ve ekonomik kriz, ruhi bunalımlar, sosyal bir patlamaya doğru evrilmesin inşaallah !
2025
Bülent Okunakol'un 'Oynatmaya az kaldı!' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Bülent Okunakol'un 'Katil Öcalan'ı affedenleri bu millet asla affetmez! Bu yolun sonu Kürdistan'a çıkar' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Birisi lütfen şaka desin!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Gölhisar Devlet Hastanesi'nde eksik uzman hekim konusunda değişen bir şey yok!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Suriye'de her yol İsrail'e çıkıyor(demiştim)' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Suriye'de olanları doğru şekilde okuyabilmek! Her yol İsrail'e çıkıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Suriye'de iç savaş ve çağrışımlar' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Cakarta'da Osmanlı Torunu ve Avusturya'da ben' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Bülent Okunakol'un '24 Kasım Öğretmenler Günü'nde saygıdeğer Öğretmenlerimize bir çağrı' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)