Ruhittin Sönmez

SERİ KATİLİN VİCDANI

Ruhittin Sönmez'in 'SERİ KATİLİN VİCDANI' adlı köşe yazısı

Ruhittin Sönmez

Türkiye'de seri katil vakasına çok nadir rastlanır. Basına yansımış son seri katil dört cinayet işlemişti ve yakalanarak yargılandı ve 4 kez ağırlaştırılmış müebbet cezaya çarptırıldı. Halen cezaevinde.

Bu vakada şüpheli yakalanmıştı fakat eldeki deliller yeterli değildi. Katil çok soğukkanlıydı, itiraf etmiyor, işlediği cinayetler anlatıldığında olaylarla bağlantısı olmadığını iddia ediyordu.

Seri katilin suçlarını itiraf ettirmek için "Türk emniyet tarihine girecek ve polis okullarında ders olarak verilecek bir sorgulama yöntemi uygulandı."

Polis tarafından, öldürülen 4 kişinin ceset fotoğrafları, aileleriyle çekilmiş ve çocuklarının fotoğrafları renkli olarak afiş yaptırıldı. Bu fotoğrafların arasına bir de "onun işlemediği bir cinayete ait resimler de ilave edildi. Sonra öldürülen 5 kişinin afiş haline getirilmiş fotoğrafları ile sorgu odası duvarları kaplandı.

Katil zanlısı tek başına sorgu odasına alındığında, afişleri görür görmez şok geçirdi. Gerisini operasyonu yürüten Polis Memurunun ifadesinden öğrenelim: "Öldürdüğü kişilerin ceset fotoğraflarını, ailelerini, çocuklarının fotoğraflarını görünce bu dondu kaldı. Sağına bakıyor öldürdüğü kişi, soluna bakıyor öldürdüğü kişi, nereye dönerse öldürdüğü kişilerin afişlerini görüyordu. Ruh halinin giderek değiştiğini görmeye başladık. Sonra başını iki elinin arasına alarak bağırmaya başladı 'çıkarın beni buradan. Tamam ben öldürdüm.' dedi. Onu oradan alırken, öldürmediği kişi için 'Bunu ben öldürmedim ama diğerlerini ben öldürdüm' dedi."

Polisin Türkiye'de ilk defa uyguladığı bu sorgulama yöntemini ve sonucunu okuduğumda en soğukkanlı seri katilin bile küllerle kaplanmış kor misali bir vicdana sahip olduğunu düşündüm.

Önemli olan vicdanını örtmüş olan külleri üfleyip ortaya çıkaracak bir yöntem bulabilmekti.

Bu örnek üzerinden sosyal ve siyasi çıkarımlar yapabiliriz sanıyorum.

*******************************

SİYASETÇİ VE DEVLET ADAMLARININ VİCDANI

Siyasetçiler ülke için çok önemli ve gereklidir. Devleti yöneten siyasi ve bürokratik kadrolar da öyle. Bu kadrolar ne kadar dürüst, ahlaklı ve liyakatli ise toplumun huzurlu, mutlu ve umutlu olması; adaletle yönetilmesi ve ülkenin hızlı kalkınması mümkün olur.

Ancak bu kadroların içinde bir kısım insanlar ahlaksız, liyakatsiz ve kötü niyetli olabilir. Hatta bu kesim iyi kadroların tamamından etkin ve zararlı olabilecek bir güce sahip olabilirler.

Bu kesimin hak ettiği gibi tasfiye edilip cezalandırılmaları için demokrasilerde iki yol var:

İlki, toplumun büyük çoğunluğunun siyasi desteğini çekerek kullanmakta oldukları devlet gücünü ellerinden almak. İkincisi ise bağımsız ve tarafsız bir yargılama sonucu cezalandırmak.

İster kamuoyunun siyasi cezalandırması ve isterse hukuki cezalandırma için "yeterli delil" bulmak kolay değildir. Çünkü minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır. Basın/ medya hakimiyeti, devlet ve semirtilmiş yandaş sermaye desteği ve yargı içindeki yandaş kadro ile her türlü suçun/ pisliğin üstü örtülebilir.

İşte bu durumda hükümete bağlı olmayan medya, sosyal medya ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK'lar) topluma karşı işlenmiş suçların ortaya çıkmasında çok önemli rol oynayabilir.

Bu güçler toplumu bilgilendirme yanında faillerin topluma karşı işledikleri suçları itiraf etmesine ve toplum vicdanında cezalandırılmasına yol açabilir.

*******************************

DÜNYADAN ÖRNEKLER

İsveç'te 1995 yılında "Toblerone Davası" olarak tarihe geçen vaka bizde ve geri kalmış ülkelerde neden olmaz?

Hatırlatayım. İsveç Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Mona Sahlin'in bazı küçük özel harcamalarının, Toblerone marka çikolata ile atıştırmalıkların ödemesini devletin kendisine verdiği kredi kartı ile yaptığı ortaya çıktı.

Sahlin bu sebeple Parti başkanlığı yarışından çekilmek zorunda kaldı. Kabinedeki görevlerini de bırakarak siyasi kariyerine ara verdi.

Üstelik Sahlin, devletin kendisine tahsis ettiği kredi kartıyla yaptığı tüm özel harcamaların tutarını hazineye geri ödemiş ve hatta fazladan 15bin kron ödemişti.

Mona Sahlin'in bu karara götüren sebep neydi? Çünkü Sahlin'e duyulan güven erimişti.

Çünkü bizzat Sahlin'in dediği gibi, "Kendi faturalarını ödemeyen birinin başbakan olması mümkün değildi."

Yapılan soruşturma sonucu Sahlin suçsuz bulundu. Ve üç sene aradan sonra siyasete geri dönebildi.

****

Yılmaz Özdil'in 2011'de yazdığı "avanta bilet" alan New York Valisinin istifa etmek zorunda kalması örneğini da tekrar hatırlatayım.

Malum ABD'de valiler seçimle geliyor ve "eyalet valisi" demek aslında federe devletin devlet başkanı demek.

Ünlü beyzbol takımı Yankees final maçı için valiye 5 adet bilet verir. Valinin "resmi görevli olarak maça geleceği" bildirildiği için bilet ücreti alınmamıştır. Fakat Washington Post diğer dört biletin 2 vali yardımcısı, valinin oğlu ve onun bir arkadaşına olduğunu öğrenmiştir.

Süreci izleyen ve kamuoyunu bilgilendiren Washington Post gazetesi "avanta bilet rüşvet değil mi?" diye başlık atar.

Gazetenin manşetlerinden sonra, Valinin ödeme yaptığını ispat için Yankees kulübüne verdiği çekin Adli Tıp incelemesi yapılır. Çekin maçtan önce verilmiş gibi eski tarihli olarak düzenlendiği anlaşılır.

Valiye 62.500 dolar ceza kesilir. Daha da önemlisi halka yalan söylediği anlaşıldığı için kendisine duyulan güven kaybolmuştur. Valinin siyasi hayatı biter.

*******************************

ONLAR İSTİFA EDİYOR DA BİZDE NİYE İSTİFA YOK?

İsveç SDP Başkanı Sahlin Türkiye'de bir partinin genel başkanı ve bakan olarak, New York Valisi Paterson Türkiye'de bir Bakan veya Cumhurbaşkanı olarak aynı eylemleri yapsaydı istifa etmek zorunda kalmayacaktı. Sanırım herkes aynı fikirdedir.

Bizde böyle "masum" sayılabilecek usulsüzlükleri yazmak bile bir fantezi sayılır.

Ülkemizde haklarında ortaya çıkan yolsuzluk, usulsüzlük, yasalara aykırı iş ve eylemleri ayyuka çıkmış olanların bile akıllarına bırakın istifayı, özür dilemek dahi gelmiyor.

Çünkü demokratik ülkelerde medya ve kamuoyu tepkisi, seri katilin vicdanını harekete geçiren afişler gibi, etki yapıyor.

Ama bizde Sayıştay ve Meclis denetiminden kaçırılan dev harcamaların bile hesabı sorulamıyor.

 

Ruhittin Sönmez

26 Aralık 2022

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (1)

Mehmet Canga

1 yıl önce / 04.01.2023

Rüşvetin âlâsı sizde, hdp ye ne verdiniz de sizi destekledi?! Gören duyan da dürüstlük abidesi sanacak sizi. Chp bile sizin kadar savunmuyor partisini!!

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

02
MAYIS

2024

Dünden bugüne Türk yargısı

Ruhittin Sönmez'in 'Dünden bugüne Türk yargısı' adlı köşe yazısı Devamı

29
NİSAN

2024

İYİ Parti kurultayından izlenimlerim

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti kurultayından izlenimlerim' adlı köşe yazısı Devamı

25
NİSAN

2024

Anlaşılması güç siyasi manevralar

Ruhittin Sönmez'in 'Anlaşılması güç siyasi manevralar' adlı köşe yazısı Devamı

15
NİSAN

2024

İYİ Parti ve AK Parti'de değişim şart

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti ve AK Parti'de değişim şart' adlı köşe yazısı Devamı

04
NİSAN

2024

İYİ Parti ve Meral Akşener

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti ve Meral Akşener' adlı köşe yazısı Devamı

02
NİSAN

2024

Yumuşak atın çiftesi pek oldu

Ruhittin Sönmez'in 'Yumuşak atın çiftesi pek oldu' adlı köşe yazısı Devamı

28
MART

2024

Ramazan'da siyasi ahlak

Ruhittin Sönmez'in 'Ramazan'da siyasi ahlak' adlı köşe yazısı. Ramazan ayının feyiz ve bereketinden anlamamız gereken ilk şey, yaptığımız ibadetlerin ahlakımızı güzelleştirmesi gerektiğidir. Peki ya siyasetçiler? Ramazan'da siyasi ahlak da artmalı mı? Ruhittin Sönmez'in yazısı. Devamı

25
MART

2024

Seçimin kaderi emeklilerin elinde

Ruhittin Sönmez'in 'Seçimin kaderi emeklilerin elinde' adlı köşe yazısı Devamı

22
MART

2024

MHP ile AKP neden birleşmiyor?

Ruhittin Sönmez'in 'MHP ile AKP neden birleşmiyor?' adlı köşe yazısı Devamı

18
MART

2024

Emanetçiler mallarını açıklasın

Ruhittin Sönmez'in 'Emanetçiler mallarını açıklasın' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Genç Sadâ Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma 7. Bölge Final Yarışması Antalya'da yapıldı birinciler Konya ve Aksaray'dan
Bölgesel

Genç Sadâ Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma 7. Bölge Final Yarışması Antalya'da yapıldı birinciler Konya ve Aksaray'dan

Antalya’da düzenlenen “Genç Sâda Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması” 7. bölge finallerinde, 2023-2024 yılı Konya il birincisi olan Beyşehirli Süleyman Utku Tutal bölge birincisi oldu. İmam Hatip Ortaokulu kategorisindeki yarışmaya ise , Aksaray/ Cemaleddin Aksarayi Hafız İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Muhamed Erdoğan birinci olmuştur.

İmam Hatipli Öğrenciler ABD'deki Robot Yarışmasından Ödülle Döndü
Bölgesel

İmam Hatipli Öğrenciler ABD'deki Robot Yarışmasından Ödülle Döndü

İstanbul Tenzile Erdoğan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Robot Takımı 7748 Techtolia Robotics, ABD'de düzenlenen FRC Houston Championship Robot Yarışması'nda "Team Spirit Award" ödülünü kazanarak ülkemizi gururlandırdı.

Bucak'ta Kuraklık Alarmı! Su Sorununa MMO'dan Çözüm Önerisi!
Bölgesel

Bucak'ta Kuraklık Alarmı! Su Sorununa MMO'dan Çözüm Önerisi!

Bucak'ta kuraklık ve su kıtlığı endişesi artıyor. Makina Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, Bucak Belediye Başkanı Hülya Gümüş'ü ziyaret ederek su sorununun çözümü için önerilerde bulundu.

Park Halindeki Kamyon Hareket Etti, Ortalık Savaş Alanına Döndü
3. Sayfa

Park Halindeki Kamyon Hareket Etti, Ortalık Savaş Alanına Döndü

Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde freni boşalan park halindeki kamyon, 100 metre hareket ederek 2 otomobile, ardından da bir evin duvarına çarparak durabildi. Kazada yaralanan olmazken ortalık savaş alanına döndü.

Kahraman İtfaiyeci Son Yolculuğuna Dualarla Uğurlandı
Bölgesel

Kahraman İtfaiyeci Son Yolculuğuna Dualarla Uğurlandı

Samsun’da hayatını kaybeden itfaiyeci Kürşat Aydın, görev yaptığı memleketi Amasya’nın Merzifon ilçesinde dualarla son yolculuğuna uğurlandı.

Mersin'de Şiddetli Rüzgar Hayatı Olumsuz Etkiliyor
Bölgesel

Mersin'de Şiddetli Rüzgar Hayatı Olumsuz Etkiliyor

Kent merkezinde etkili olan şiddetli rüzgar nedeniyle vatandaşlar zor anlar yaşarken, Atatürk Parkı sahilinde oluşan dalgalar kıyıya vurdu. Meteorolojinin fırtına uyarısı üzerine birçok amatör balıkçı da denize açılamadı.