Ruhittin Sönmez

Sürüye çoban

Ruhittin Sönmez'in 'Sürüye çoban' adlı köşe yazısı

Ruhittin Sönmez

SÜRÜYE ÇOBAN

"Rauf Bey! Bir millet var, koyun sürüsü. Buna bir çoban lazım. O da benim."

Bu söz son Osmanlı Padişahı Vahdettin'e ait.

Vahdettin, Mondros'ta Osmanlı Devleti'ne dayatılan ağır şartları kabul edilemez bulan heyete "Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, ateşkes anlaşmasını (Mondros Mütarekesi'ni) imzalayınız" emrini vermişti.

Bu ateşkes antlaşması "kayıtsız şartsız düşmana teslim" anlamına gelmesine rağmen bir "zafer" olarak takdim edildi.

Antlaşma ile Osmanlı Devleti resmen sonlandırılmasına rağmen "Devletin bağımsızlığı, saltanatın hukuku, milletin onuru tümüyle kurtulmuştur" denildi.

Mütareke Meclis-i Mebûsan'da oy birliği ile onaylandı.

Mütareke için sanki bir mutlu bir olaymış gibi anma pulları çıkarıldı. 1 Kasım 1918'den geçerli olmak üzere Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında nihai ateşkes ilan edildi.

28 Ocak 1920'de Meclis-i Mebûsan yani Osmanlı'nın son milletvekilleri Misak-ı Millî'yi kabul etti. 16 Mart 1920'de İstanbul resmen işgal edilmeye başlandı.

Milletin temsilcileri Padişah Vahdettin'den "İstanbul'un işgaline karşı çıkmasını" isterler. Ayrıca "Meclis kararı olmadan herhangi bir uluslararası belgeyi imzalamayın" derler.

İşte padişah Vahdettin, bu talepleri ileten milletvekillerine, "milleti koyun sürüsü, kendisini bu sürünün çobanı"olarak gördüğünü anlatan o cevabı verir.

*******************************

MUSTAFA KEMAL VE MİLLİ İRADE

Mustafa Kemal'in anlayışında Türk milleti sürü değil, kendisi de o sürünün çobanı değildir. "Millet ve biz yoktur, birlik halinde millet vardır. Biz ayrı millet ayrı değildir."

Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri ve siyasi başarılarının temelinde milli iradeye güvenmesi ve bu iradeyi yönlendirme becerisi yatar.

Millî mücadelenin başında Amasya Genelgesi'nde "Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" cümlesinin yer alması bir işaret fişeği idi.

Erzurum Kongresi'nin açılış konuşmasında "milletin mukadderatına hâkim bir irade", "Milli İradeye dayanan bir Milli Meclis" ile "gücünü milli iradeden alacak sorumlu bir hükümetin kurulması gerektiği" vurguları da önemliydi.

Atatürk askeri zaferler ve siyasi başarılarından bahsederken, kendi adını öne çıkarmamış ve hep milli başarılardan, milletimizin üstün vasıflarından bahsetmiştir.

"Bir millet, bir ülke için kurtuluş, esenlik ve başarı istiyorsanız, bunu yalnız bir şahıstan hiçbir zaman talep etmemeliyiz" demiştir.

Aslında milli mücadele zamanında Türk milletinin bir kısmında (uzun yıllar süren savaşlar, yoksulluk ve cehaletin etkisiyle) Mustafa Kemal'in yücelttiği vasıflar küllenmişti. Hatta içlerinde savaştan kaçanlar, ihanet edenler, suç işleyenler, devlet otoritesi ortadan kalkınca halka zulmedenler de oluyordu.

Atatürk bu tür olumsuz örnekleri asla genelleştirmemiş, Türk Milletinin özünde taşıdığı cevheri ortaya çıkarmaya çalışmıştı. Çünkü, çoğu savaş meydanlarında olmak üzere, onlarca milletin mensuplarını tanımış ve en büyük manevi zenginliğin Türklerde olduğunu görmüştü.

Cevheri kaplayan külleri "Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir" gibi sözlerle temizlemiştir.

"Milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu" övmüştür.

Bu yüzden coşkulu bir hitapla, "Yüksel Türk, senin için yüksekliğin sınırı yoktur" diyebilmiştir.

*******************************

LİYAKAT Mİ, İTAAT MI?

Osmanlı'nın son padişahı ile Milli devletimizin kurucu liderine ait iki anlayışın farkı açık: "Cumhuriyet fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür nesiller ister." Fakat padişahlık rejiminde sürüdeki koyunların çobana itaat etmesi istenir.

Toplumu sürü yapmanın ilk adımı "aklını, iradesini ve vicdanını birilerine teslim etmek." Bunun için "dergâh, tarikat veya partiden içeri adımını atarken aklını, iradeni, vicdanını kapının dışında bırakman gerekir" deniyor. Liderin, kanaat önderinin, şeyhin, hocaefendinin yanında "gassal önündeki meyyit (yıkayıcının önündeki ölü) gibi olmak" tavsiye edilmekte.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık bir tecrübeden sonra bile, millet yerine bir kişiyi yüceltme, buna karşılık "milleti sürü haline getirme" zihniyetinin güç kazandığı görülüyor.

Her fırsatta subliminal bir mesaj olarak dile getirdikleri "itaat et rahat et" sloganı hayatın gerçeği haline gelmekte.

Birey olmanın vazgeçilmez şartı olan "fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür" olanlar her fırsatta maddi manevi sıkıntılara muhatap kılınırken; kimliksiz, liyakatsiz ve fakat sadakatli olanlar ödüllendirilmekte.

*******************************

KIZIL GONCALAR VE ÇOBANA SÜRÜ

Fox TV'de yayınlanan, Özgü Namal ve Özcan Deniz'in başrolünde yer aldığı Kızıl Goncalar çok başarılı bir çalışma idi. İlk bölüm yayınlandıktan sonra tarikatlar harekete geçti, RTÜK'e 31 binin üzerinde şikâyet ilettiler. RTÜK hemen "toplumun milli ve manevi değerlerine aykırılıktan" ceza yağdırdı.

Oysaki, benim de seyrettiğim ilk iki bölümde, dizi bir yandan tarikatlar içinde yaşanan gerçek olayları diğer taraftan laik kesimin hatalarını yansıtmakta.

RTÜK cezaları dizinin daha çok izlenmesine sebep oldu. Dizinin ilk iki bölümünün sosyal medya üzerinden izlenmesi 7 milyonu geçti.

Dizi için verilen cezalara çok eleştiriler oldu. En güzel eleştirilerden biri usta sanatçı Ahmet Mümtaz Taylan'dan geldi:

"Kızıl Goncalar tüm bileşenleriyle başarılı bir iş. 'Her mahallenin ezberini bozabilecek' bu tür cesur yapımlara yönelik sansürleme çabası da haksız ve yersiz. İktidar olmak zor değil. Ancak kültürel iktidara talipseniz donanım şart. Sansürle ve para saçarak ancak kendi mahallenizde yaşarsınız, yaşarız. Marifet birlikte yaşamakta."

Birilerinin "Sultan Vahidettin Han" diyerek yücelttiği padişah "önder" olmayı değil, "sürüye çoban" olmayı yakıştırmıştı kendine.

Şimdi eksiği, kusuru bol olsa da bir "demokrasi" var memlekette.

"Milletin tamamı "sürü" olmayı kabul etmiyor. O halde çobanın mevcut sürüyü muhafaza etmesi ve sürüye katılımların artırılması gerekir" diye düşünen işgüzarlar mı devrede?

Bu kafaya göre "çoban var ama sürü yetersiz. O halde ÇOBANA SÜRÜ bulmak gerekiyor."

 

Ruhittin Sönmez

11.01.2024

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

02
MAYIS

2024

Dünden bugüne Türk yargısı

Ruhittin Sönmez'in 'Dünden bugüne Türk yargısı' adlı köşe yazısı Devamı

29
NİSAN

2024

İYİ Parti kurultayından izlenimlerim

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti kurultayından izlenimlerim' adlı köşe yazısı Devamı

25
NİSAN

2024

Anlaşılması güç siyasi manevralar

Ruhittin Sönmez'in 'Anlaşılması güç siyasi manevralar' adlı köşe yazısı Devamı

15
NİSAN

2024

İYİ Parti ve AK Parti'de değişim şart

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti ve AK Parti'de değişim şart' adlı köşe yazısı Devamı

04
NİSAN

2024

İYİ Parti ve Meral Akşener

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti ve Meral Akşener' adlı köşe yazısı Devamı

02
NİSAN

2024

Yumuşak atın çiftesi pek oldu

Ruhittin Sönmez'in 'Yumuşak atın çiftesi pek oldu' adlı köşe yazısı Devamı

28
MART

2024

Ramazan'da siyasi ahlak

Ruhittin Sönmez'in 'Ramazan'da siyasi ahlak' adlı köşe yazısı. Ramazan ayının feyiz ve bereketinden anlamamız gereken ilk şey, yaptığımız ibadetlerin ahlakımızı güzelleştirmesi gerektiğidir. Peki ya siyasetçiler? Ramazan'da siyasi ahlak da artmalı mı? Ruhittin Sönmez'in yazısı. Devamı

25
MART

2024

Seçimin kaderi emeklilerin elinde

Ruhittin Sönmez'in 'Seçimin kaderi emeklilerin elinde' adlı köşe yazısı Devamı

22
MART

2024

MHP ile AKP neden birleşmiyor?

Ruhittin Sönmez'in 'MHP ile AKP neden birleşmiyor?' adlı köşe yazısı Devamı

18
MART

2024

Emanetçiler mallarını açıklasın

Ruhittin Sönmez'in 'Emanetçiler mallarını açıklasın' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Drift Attı, Ehliyetsiz çıktı! Polis Cezayı Kesti
3. Sayfa

Drift Attı, Ehliyetsiz çıktı! Polis Cezayı Kesti

Afyonkarahisar'da mahallenin ortasında aracıyla drift atarken vatandaşlar tarafından cep telefonu ile görüntülenen ehliyetsiz sürücüye polis 45 bin 210 lira ceza kesti.

Gazipaşa'da gerçekleşen kazada kamyon sürücüsü hayatını kaybetti
3. Sayfa

Gazipaşa'da gerçekleşen kazada kamyon sürücüsü hayatını kaybetti

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde aynı yönde seyir halinde olan odun yüklü kamyona arkadan çarpan kamyonetin sürücüsü, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Antalya'da kamyona arkadan çarptı! Sürücü yaralandı
Bölgesel

Antalya'da kamyona arkadan çarptı! Sürücü yaralandı

Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde Kahyalar Mahallesi Harçbel mevkii D-400 karayolu üzerinde odun yüklü kamyona arkadan çarpan kamyonetin sürücüsü yaralandı. Detaylar haberimizde...

Bucak'ta tır devrildi! Tır sürücüsü yaralandı
Bölgesel

Bucak'ta tır devrildi! Tır sürücüsü yaralandı

Burdur Antalya karayolu üzerinde seyir halindeki tır devrildi. Tır sürücüsü kaza sonrasında yaralandı. Detaylar haberimizde...

Düzce-Zonguldak yolunda yoğun sis zor anlar yaşattı
Bölgesel

Düzce-Zonguldak yolunda yoğun sis zor anlar yaşattı

e-Akçakoca D-655 karayolunda oluşan yoğun sis sebebiyle görüş mesafesinin yer yer 20 metreye kadar düşmesi, sürücülere zor anlar yaşatıyor.

Karabük’te  motosiklet ile tehlike saçtılar
3. Sayfa

Karabük’te motosiklet ile tehlike saçtılar

Karabük’te motosiklet sürücülerinin trafikte tehlikeli yolculukları görüntülendi.