Bu yıl da Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yıldönümünü büyük coşkuyla kutladık. Biliyoruz ki; bu kutlamalara aşkla, şevkle katılanlar olduğu gibi, kerhen kutlamak amacıyla, topluma şirin görünmek düşüncesiyle katılanlar da yok değil !
Öbür taraftan memleketimizde cumhuriyet düşmanı, güya hilafet, saltanat taraftarı şahıslarda mevcut.
Bu tip insanlar hayatımızın her alanında kendini gösterebiliyor. Siyasetten, bürokrasiye, eğitimden, dini cemaat, tarikat mensubu, medya ve düşünce dünyamıza kadar...
Cumhuriyet karşıtı bu şahıslar, ya dış güçlerin fiili, gönüllü, yada paralı ajanı, ya bilgisiz, cahil, araştırma, okuma gereği duymayan, kandırılmış, birilerinin tesirinde kalmış, sosyal medyanın kontrolüne girmiş, aklını kullanmayan zavallılardan oluşuyor kanaatindeyim.
Ülkemizin birlik ve beraberliğini yıkmak amacıyla her vesileyi kullanan dış güçlerin insanınımızı sağcı - solcu - laik - anti laik- Alevi - Sünni - Kürt - Türk vb kavramlarla yeterince böldükleri yetmezmiş gibi bir de cumhuriyet karşıtı faaliyetleriyle de fitne ve ifsat dolu, provakatif çalışmalarını var güçleriyle sürdürüyorlar.
Cumhuriyetin getirmiş olduğu nimetlere, karşı nankörce faaliyet gösteren şahıslara buradan bir çift sözümüz olacaktır.
Artık uyanın !
Her geçen gün milyonlarca vatandaşmızın gururla, sürurla sahip çıktığı cumhuriyet rejiminin yıkılmasına dair yürütülen her türlü eylem ve faaliyetler ancak bu ülkeye ve insanımızın birlik ve beraberliğine zarar verir.
Bu gerçeği görün ve anlayın artık.
Gelin vazgeçin bu zavallı hayallerden.
Unutmayın ki, cumhuriyet bir fazilet ve insan fıtratına en uygun rejimdir.
Kula kul olunmayan, bir birey ve vatandaş olmanın, özgürlüğün, değer verilmenin, kıymet kazanmanın, seçme ve seçilmenin, geleceğimize dair rey hakkının olduğu, fikir ve düşüncelerimizi ifade edebilmenin, eleştiri hakkının kullanıldığı başkaca bir yönetim şekli yok.
Neden hâlâ Osmanlı - cumhuriyet,
Neden hâlâ Abdülhamid yada Vahdettin'e karşı Mustafa Kemal Atatürk kıyaslaması yada çatışması ?...
Cumhuriyet Osmanlı mirası üzerine inşa edilmedi mi ?
Osmanlı'nın bir çok kurumu günümüzde hala dimdik ayakta faaliyetlerini sürdürmüyor mu?
Osmanlı' dan kalan devlet borçları 1954 yılına kadar cumhuriyet tarafından ödenmedi mi ?
Osmanlı imparatorluğu hatası ve doğrularıyla bizim ecdadımız. Gurur duyduğumuz tarihimiz ...
Ama neticede yıkılması mukadder olmuş, 600 yıllık ihtişamlı yıllardan sonra misyonunu tamamlayıp tarihte ki yerini almıştır.
Artık cumhuriyet gerçeği var. Bazıları kabullenmek istese de, istemese de; bu gerçek değişmeyecek.
Osmanlı'da bizim, cumhuriyette bizim.
Cumhuriyet ile kavga etmek, yeldeğirmenlerine düşman niyetiyle saldıran hayalperest " Donkişotçuluktan" farklı bir şey değil de nedir ?..
Gelin bu sevdadan vazgeçin.
Cumhuriyetin hepimize kazandırdığı faziletler ışığında bir olalım, diri olalım. Hepimiz enerjimizi birbirimizle kavga için değil; ülkemizin inkişafı, milletimizin, mutluluğu ve refahı için harcayalım...
Çünkü biz hep birlikte Türkiyeyiz.
Başka bir Türkiye yok. !...
2024
Bülent Okunakol'un 'Suriye'de iç savaş ve çağrışımlar' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Cakarta'da Osmanlı Torunu ve Avusturya'da ben' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Bülent Okunakol'un '24 Kasım Öğretmenler Günü'nde saygıdeğer Öğretmenlerimize bir çağrı' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Sensin can öğretmenim' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Ne Mutlu Türk'üm Diyoruz ! Ama... Ne Kadar Mutlu Bir Türk'üz ?' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Gölhisar derbisini Gölhisar Belediyespor kazandı' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Ah Filistin Vah Müslüman!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Ülke gündemi toz-duman katil Öcalan bahane gündem şahane!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Ülke gündemi toz - duman ve bozulan ezberler ! - 1 -' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Bülent Okunakol'un 'Diyanetin son Cuma Hutbesi ve kısas üzerine' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)